Gezi Manşetleri ‘Darbe’yi Çağırdı
Bir grup avukat, ‘yalan’ ve ‘provokatif’ manşetlerle halkı sokağa çıkmaya teşvik eden gazeteler hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusu dilekçesi verdi.
İstanbul'da bir grup avukat, Gezi olaylarına ilişkin bazı medya kuruluşlarının yapılan haberlerle hükümeti devirme gayreti içinde olduğu gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na gelen gruptakiler adına açıklama yapan Hukukun Üstünlüğü Platformu Başkan Yardımcısı Esra Göncü, Haziran’da hükümete karşı illegal örgütler ve bunları destekleyen gruplar tarafından bir başkaldırı ve ayaklanma süreci başlatıldığını söyledi.
Darbe ortamına zemin hazırlandı
Gezi olayları sürecinde bazı gazetelerin ve internet sitelerinin, bir program dahilinde, meşru seçimlerle iş başına gelmiş hükümeti devirme gayretiyle toplumu münipüle edecek birçok yalan ve kasıtlı habere imza attığını belirten Göncü, “Bu gazete ve internet sitesi sorumluları, olayların şiddet dozunu arttırabilmek adına gerçekle alakası olmayan, insanları suç işlemeye tahrik eden yayınlar yaparak halkı suç işlemeye tahrik etmiş, suç işleyenleri övmüş, halkı kanunlara uymamaya teşvik ve tahrik etmiştir” dedi. “Yapılan haberlerin halkı bilinçlendirme amacından ziyade kaos ortamı oluşturmaya yönelik bir strateji izlediğinin görüleceğini” belirten Göncü, provokatif manşetlerle halkın sokağa dökülüp polisle çatıştırıldığını hatırlattı. Göncü, “Olaylar sırasında adeta hükümetin siyaset ve topluma vaziyet edemeyeceği görüntüsü oluşturulup bir darbe ortamına zemin hazırlanmıştır” dedi.
28 Şubat manşetleri gibi
Kaza ya da kalp kirizi sonucu ölenlerin, polis tarafından öldürülmüş gibi gösterildiğini anlatan Göncü, “Özellikle bir program dahilinde kışkırtıcı ve halkı isyana teşvik edici yayınların aynı merkezden bir amaç uğruna yapıldığı kanaatimiz güçlüdür. Burada amaç da 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat’taki gibi hükümeti, sokak olayları ve kaos ile iktidardan uzaklaştırmaktadır. 28 Şubat darbesinde attığı manşetlerle darbeye zemin hazırlayan medya gruplarının bu sefer de Gezi olaylarını bahane ederek her gün yayınlarını darbe ve halkı kışkırtmaya yönelik yapmalarının sıradan bir olay olmadığı açıkça ortadadır. Gazeteler, yayınladıkları sahte fotoğraf ve şahitlerle, yalan olarak yazdıklarıyla aynı süreci tekrarlamak istemektedir” değerlendirmesinde bulundu.
HER BİR MANŞETİN HESABI VERİLMELİ
Avukat Mustafa İnal “12 mart, 12 Eylül, 27 Mayıs ve 28 Şubat zihniyetine karşı bilinçli vatandaşlar olarak topluma sahip çıkılması gerektiğini düşündük. Yayınlarda suç işleniyor, insanlar tahrik ediliyor. Hergün kaosa yönelik manşetler atılıyor. Halkın haber alma hakkına saygımız var. İtirazımız halkın haber alma özgürlüğüne değil, gazeteciliğin dışına çıkalarak olayların manipüle edilip insanların sokağa dökülmesine yol açmaya. Her bir yalan manşetin hesabının verilmesini istiyoruz” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.