Genellikle halk ozanlarının çektirdiği klipler yerel televizyonlarda gösteriliyor. İsteyen sanatçılar manken ve oyuncu yerine kendi akrabalarını klipte oynatabiliyor.

1990'lı yılların sonuna kadar kaset yapmak isteyenlerin umudu idi Unkapanı'ndaki İstanbul Manifaturacılar Çarşısı (İMÇ). Yapımcıların, yetenek avcılarının, meşhur olmayı hayal eden mahallî sanatçıların ve ünlü isimlerin eksik olmadığı bu çarşının içinde nice hayaller yeşerdi, nice umutlar eriyip gitti.

Duvarların dili olsa da konuşsa! Birbiriyle yarışan yapımcıları, kaçırılan şarkıcıları, sanatçılar için birbirine silah çeken kabadayıları gördü burası. Ama şimdi deyim yerindeyse 'in cin top oynuyor' İMÇ'de. Ünlü olmak için günlerce burada yatıp kalkanlara, albüm çıkarmak için müzik şirketlerinin kapısında yalvarıp yakaranlara rastlamak mümkün bile değil.



Dönemin milyon satan kasetlerine tanıklık etmiş İMÇ'de kolilerle kaset, CD satışı yok artık. Büyük firmaların çoğu zaten ya kepenk indirmiş ya da başka semtlere taşınmış.

Şöhret, Unkapanı'nı terk edip başka kapılarda müşteri beklemeye başlayalı hayli zaman oldu. Haliyle kabuğuna çekilen İMÇ, gelişen teknoloji karşısında suskun kaldı, yenildi. Ama buna rağmen bazen küçük çırpınışlar olmuyor değil. Önünden geçerken gözümüze çarpan "950 TL'ye Klip Çekilir" afişini görünce gayri ihtiyari gülümsedik ve müzik şirketinden içeri daldık. Devir klip devri ve müzik şirketi de bu ihtiyacı iyi okumuş olmalı ki, bu işe soyunmuş.

950 TL'ye klip çeken ve klipte adeta damping yaparak Unkapanı piyasasında rekabete yol açan İlyas Özdemir, Sıla Müzik'in sahibi. O henüz yeni İMÇ'li. Herkesin 'İMÇ bitti, elde gitti' ağıtları yaktığı bir dönemde o buraya tezgah açmış. Hikâyesinin gerisinde yine türkü ve halk müziği var elbette. Çünkü İlyas Özdemir İstanbul'da Ora Cafe adıyla ilk türkü evini açmış biri. Sonrasında da 'Hala Mantı'yı açarak Anadolu kültürünü yaymaya çalışmış. Sivas Şarkışlalı olan Özdemir'in türkü evi hikâyesini ondan dinleyelim: "Tekstil işi ile uğraşıyordum. Benim kardeşim folklor grubunda idi. İki ayağı sakat, saz çalan bir arkadaşı vardı. Beyoğlu'nda şark köşesi olan cafedeki sazı heves edip çalmak için eline almış bu arkadaşımız ve mekanın sahibi 'Ne yapıyorsun kardeşim, benim müşterimi kaçıracaksın, manyak mısın?' diyerek bunu kovmuş. İşte bu kişi işyerimde kardeşime bu olayı ağlayarak anlatırken 'Onun inadına ben orada cafe açıp, saz çalıp türkü söyleteceğim' filan demeye başladı. Bu durum benim de zoruma gitti, hemen gazete ilanına baktım ve Ora Cafe'nin yerini buldum. Tinercilerin yattığı bir yerdi. Sokak tamamen pavyonlardan ibaretti. Kontratı yaptık ama bu sakat olan sazcı arkadaş işten vazgeçti. 'Pavyon arasında türkü olur mu? Başın belaya girer' dediler. Almanya'dan abim evli, abim de Alman'la evli. Onlar psikoloğa alışık ya 'İstersen psikoloğa götürelim' dedi. Kararımı verdim ve orada açtım. İlk dönemler zorluk çektik, mahalle baskısı gördük."

Türkü evi ile Beyoğlu'nda pavyonculuğu yıktım

Açılışa en yakın dostları bile korkudan gelmeyince dört-beş ay hiçbir müşteri olmadan açık kalır Ora Cafe. En sonunda yeni açılan ve özel bir halk müziği parçası çalan radyoya reklam verir İlyas Bey ve ardından el ilanları dağıtır. İnsanlar mekâna gelmeye başlayınca hemen altındaki pavyon adını değiştirip 'Bura Cafe'yi açar. "Beyoğlu'nda pavyonculuğu yıktım, hepsi türkü evi oldu." diyen Özdemir kendin çal kendin söyle tarzındaki konseptiyle hem yeni sanatçıların hem de Ahmet Kaya, Yusuf Hayaloğlu, Mazlum Çimen gibi sanatçıların uğrak yeri olur.

1998 yılında Sıla Müzik şirketini kuran ve halk müziği sanatçılarının albümlerini çıkarmaya başlayan Özdemir, albümü piyasanın 8'de 1'i fiyatına çıkarmaya başlar. Şu ana dek 14 sanatçıya albüm yapan İlyas Özdemir, İMÇ'de 4-5 bin liraya çekilen klipleri görünce eline bir kamera alır ve yönetmenliğe soyunur. İlk olarak arkadaşı, halk ozanı Hasan Erdoğan'a klip çekerler. Hem de 500 TL'ye mal ederek. "Sonra insanlara yardımcı olalım diye düşündük ve çekimlere başladık. Şu ana kadar 40 klip çektik. Çektiğimiz klipler yerel TV'lerde yayınlanıyor ama her TV oynatılabilir, parası varsa. Halk müziği çalanlar tercih ediyor bizi." diyen Özdemir, bu işi 950 TL'ye bitiriyor. İMÇ'de 4-5 bin lira olan klip çekimleri bu rekabet sayesinde 2 bin liraya kadar gerilemiş durumda.

Zaman.com.tr