Gebze'nin 5 asırlık ilim ve ibadet merkezinden görüntüler:
Osmanlı devlet adamı Çoban Mustafa Paşa tarafından 1523 yılında yaptırılan ve 7 bölümden oluşan kompleks, 2016'daki restorasyonun ardından ilk günkü canlılığıyla misafirlerini ağırlamaya devam ediyor
KOCAELİ (AA) - CEM ALİ KUŞ - Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman dönemlerinde devlet kademelerinde görev alan Çoban Mustafa Paşa'nın 1523'te Kocaeli'nin Gebze ilçesinde inşa ettirdiği cami, kent merkezindeki sembolik konumuyla tarihin izlerini günümüze taşıyor.
Mısır Valiliği görevinin ardından İstanbul'a gelen Çoban Mustafa Paşa'nın, Mısır ve Osmanlı mimarisini birleştirerek 500 yıl önce inşa ettirdiği, Memlükler dönemi süslemeleri kufi hat sanatıyla bezeli tarihi yapı, külliye, cami, medrese, kütüphane, kervansaray, şifahane ve imarethane ile banisinin kabrinin de yer aldığı türbe kısımlarından oluşuyor.
Tarih boyunca medresesi ve kütüphanesiyle bölgenin ilim faaliyetlerine katkı sunan, imarethanesiyle yoksullar ile talebelere sığınak olan ve kervansarayıyla ticaret yolundan geçenlere dinlenme alanı olarak hizmet veren kompleks, 2016 yılındaki restorasyonda yenilenen yüzüyle bölge insanına ve kültür turizmine hizmet vermeye devam ediyor.
İlçeye hakim merkezi konumundan hareketle silüeti, Gebze Belediyesinin logosuna da işlenen Çoban Mustafa Paşa Külliyesi ve Camisi; tarihi dokusu, süslemeleri ve mimari estetiğiyle ziyaretçilerine farklı duyguları bir arada yaşatıyor.
- Tüm bölümleri aktif olarak kullanılıyor
Çoban Mustafa Paşa Vakfı Müdürü Mehmet Çakır, AA muhabirine, tarihi ve kültürel zenginliklerinden dolayı külliye ve caminin yoğun ziyaretçi çektiğini söyledi.
Yapı hakkında bilgiler veren Çakır, "Mustafa Paşa yaşadığı yıllarda vezirlik ve Mısır Valiliği yapmış. Zamanın siyasi gücü aynı zamanda. Mısır Valiliğinin ardından buraya gelerek, oradaki kültürel mirası taşıyor. Kendisinin de mezarı burada." dedi.
Çakır, çevre illerden ziyaretçiler ile kültürel turlardan çok yoğun ilgi gösterildiğini anlatarak, "Burası Türkiye çapında çok önemli nokta. İstanbul'un giriş kapısı. Tarihte burası yolculuklardaki bölgenin ilk durak noktası olmuş." diye konuştu.
Mimari yapının bütün bölümlerinin aktif şekilde kullanıldığına dikkati çeken Çakır, şöyle devam etti:
"Camimizin imarethane bölümü vakfımızın üzerine tahsisli. Camimizin bir takım ihtiyaçlarının da vakıf tarafından karşılandığı oldu. İmarethane kısmında çok büyük restorasyonlar yapıldı, yeniden hizmete açıldı. Çünkü oralar atıl durumdaydı. Şu anda tamamen aktif ve halka açık."
- "İnancımızda ve medeniyetimizin temelinde okumak vardır"
Cami imamı hatibi İrfan Tatlı, külliye ve caminin, mimari anlamda farklı yapıya sahip olduğunu söyledi.
Osmanlı mimarisinin yanı sıra duvarlarında Mısır izlerini taşıyan Memlüklü dönemi süsleme sanatının işlenmiş olduğunu aktaran Tatlı, "500 yıl önce yapılmış İslam eseri. Çoban Mustafa Camii ve Külliyesi Gebze'nin kalbidir ve simge eseridir. Camimiz cazibe merkezi. Estetiğiyle, sanatıyla, tarihiyle ve mimarisiyle sanat eseri." şeklinde konuştu.
Tatlı, camiyi farklı kılan en önemli özelliğin süslemeleri olduğuna değinerek, Çoban Mustafa Paşa'nın Mısır Valisi iken bütün birikimlerini bu camiye harcadığını, ibadethane içerisindeki mermerleri Mısır'dan getirttiğini kaydetti.
Yapının, içerisindeki medrese, mektep, aşevi ve kütüphane ile büyük anlam kazandığını vurgulayan Tatlı, "İnancımızda ve medeniyetimizin temelinde okumak vardır. Günümüzde külliyemizin hemen hemen her bölümü kullanılıyor. Medrese kız kuran kursu, tekke kadınlar için namaz kılma yeri, 'paşa odaları' ise cami görevlilerince kullanılıyor. İmaret bölümü de aşevi olarak canlı şekilde hizmet veriyor." ifadelerini kullandı.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.