Gazze’nin Yarası İstanbul Film Festivali’nde!

Gazze’nin Yarası İstanbul Film Festivali’nde!

Gazze saldırısının izleri üzerine yapılmış ilk belgesel film “Türk Belgeselleri” bölümüne eklendi.

Akbank sponsorluğunda düzenlenen 28. Uluslararası İstanbul Film Festivali programına, belgeselci ve film eleştirmeni Necati Sönmez‘in Gazze saldırısının izleri üzerine yapılmış ilk belgesel niteliğini taşıyan filmi “Gazze’nin Yarası”, “Türk Belgeselleri” bölümüne eklendi.

Necati Sönmez‘in Mart ayı başında gittiği Gazze’de çektiği belgeselde, Gazzeliler, İsrail ordusunun, 2008 sonlarında başlayıp yirmi iki gün aralıksız süren ağır saldırısının ardından yaşadıkları dehşeti ve kıyımı anlatıyor. İlk elden anlatılan tanıklıklarla “Gazze’nin Yarası” yalnızca Gazze’yi değil aynı zamanda tüm savaşların korkunçluğunu gözler önüne seriyor.

Gazze’nin Yarası” İstanbul Film Festivali’nde 14 Nisan Salı günü saat 19.00′da Pera Müzesi Sineması’nda yönetmen Necati Sönmez’in katılımıyla gösterilecek.

Basın mensubu veya sinemacı sıfatıyla Gazze’ye giriş yapamayan Necati Sönmez tek kişi olarak, kamerasıyla birlikte 8 Mart’ı Gazzeli kadınlarla kutlamayı hedefleyen ABD’li sivil topluk örgütü “CodePink - Barış İçin Kadınlar”ın Gazze’ye düzenlediği dayanışma gezisine dahil olmayı başardı. 58 kişilik kafilede, ünlü siyahi yazar ve barış aktivisti Alice Walker, altı yıl önce Gazze’de bir İsrail buldozerinin altında kalarak can veren Rachel Corrie’nin anne ve babası da yer alıyordu. Kahire’de buluşan ekip, Rafah kapısından Gazze’ye giriş yapmayı başardı.

Arapça biliyor olmanın da avantajını da kullanan Necati Sönmez filmin senaryosunu Gazze’de yaşayan genç gazeteci Asma’a Al Ghoul ile kurguladı. Savaş boyunca ölüm ve yıkım haberleri yapmak zorunda kalan Asma’a'nın kendisi de filmin öyküsüne dahil oldu.

Gazze’nin Yarası” farklı kesimlerden bir grup insanın, kolay kapanmayacak taze bir yaraya kendi imkânlarıyla nasıl dikiş atmaya çalıştıklarının hikayesi. Filmde, 22 gün süren bombardıman boyunca dünyaya küserek atölyesine kapanan ve eline geçen her tür malzemeyle savaşın dehşetini resmetmeye çalışan bir ressamdan, naylon barakada olağan yaşamını sürdürmeye çalışan bir aileye; oğlunun kurşun yarasını iğne iplikle dikerek onu hayatta tutmaya gayret eden bir anneden Kahire’de yaşayan ve sınırın kapalı olması yüzünden yıllardır ailesini göremeyen Gazzeli bir öğrenciye pek çok yürek burkan öykü yer alıyor.