Gandi'yi maaş ve Haydar Baş'la vurdu!
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik CHP lideri Kılıçdaroğlu'nu adeta kılıçtan geçirdi...
ANKARA- Deniz Baykal’ın istifasıyla boşalan genel başkanlık koltuğuna Kemal Kılıçdaroğlu’nun oturmasıyla birlikte CHP’de yaşanan heyecanı görmemek mümkün değil.
Gittiği her yerde “Başbakan Kemal” sloganları ile karşılanan Kılıçdaroğlu işsizlik ve yoksulluğun ortadan kalkacağı bir Türkiye için iktidara gelecekleri sözü veriyor, işçi, emekli, esnaftan bunun için oy istiyor. Sosyologlar, siyaset uzmanları , gazeteciler de günlerdir CHP’de yaşanan bu “değişim”e açık oturumlar, tartışma programlarıyla kafa yoruyor.
CHP’deki değişim tartışmaları, toplumun farklı kesimleri kadar rakip siyasi partileri de yakından ilgilendiriyor. En çok da CHP’nin iktidardan indireceği sözü verdiği AK Parti’yi…
CHP’de yaşanan son gelişmeleri AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’le konuştuk. “CHP rüzgarı” diye söze başladık ve hemen Çelik’ten ilk itirazı aldık. Medyanın estirdiği rüzgar dışında bir rüzgar görmediğini söyleyen Çelik, öncelikle genel başkanlarına sahip çıkmadıkları için CHP’lileri yerden yere vurdu. Çelik, “İftiraya uğramış olduğunu söyledikleri genel başkanlarına vefa gösterip, sadık durmadılar, halka nasıl sadık olacaklar” diye sordu.
Kılıçdaroğlu’nun havuzlu villa , Başbakan’ın maaşı gibi söylemlerini artık devri geçen ucuz popülist politikalar olarak gören Çelik’in bu konularda da CHP’lilere çok çarpıcı soruları var. Çelik’in, “Baykal villada oturuyor da Başbakan oturunca mı sorun oluyor? CHP’lilerin hepsi Mamak’ın gecekondularında mı yaşıyor. Başbakan 10 bin lira alıyor da Kılıçdaroğlu ne kadar alıyor? Mal beyanı yaptın 4-5 evin var. İşçinin o kadar evi var mı?” soruları CHP’lilerle yeni bir polemiği başlatacak gibi görünüyor.
Önümüzdeki seçimde AK parti’nin birinci parti olacağı ve tek başına iktidara geleceği konusunda hiçbir şüphesi bulunmayan Çelik, “İş, aş Haydar Baş vardı. Böyle iktidar olunsa Haydar Baş iktidar olurdu” sözleriyle CHP karşısında çok rahat oldukları izlenimi verdi.
Çelik’le son aylarda tırmanan terörü de konuştuk. MHP ve BDP’yi birbirlerinin değirmenine su taşımakla suçlayan Çelik’in bu konudaki sözleri de çok konuşulacak gibi görünüyor.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in İNTERNETHABER’in sorularına verdiği yanıtlar şöyle:
Baykal’ın koltuğuna Kılıçdaroğlu’nun oturmasıyla birlikte CHP’de bir değişimden bahsediliyor. Siz bir değişim görüyor musunuz?
CHP’de değişmeli. Ama şu noktalara bakmak gerek. CHP statükocu yapısını sürdürecek mi? Darbelerin arkasında olmaya devam edecek mi? Ergenekoncuların avukatı olmayı sürdürecek mi? Birkaç kıyı şeridindeki illere sıkışmış bir parti mi olacak? Halkın değerleri ile alay etmeye devam edecek mi? Laikliği devletin din üzerinde hegemonya kurması olarak algılamayı sürdürecek mi? Referanduma giden bir yasayı anayasa mahkemesine götürmeye devam edecek mi? Eğer halkçıysanız halkçılığınızı gösterin halka itimat edin. Çekin Anayasa Mahkemesindeki başvurunuzu.
KÜRTLER TUVALET İLE MUTFAK ARASINDA BORU MU?
CHP doğu illerinden milletvekili çıkaramadı. Yeni dönemde bir şansı olabilir mi?
Kürt meselesi deyince aklınıza sadece ekonomik çözümler geliyorsa insanları tuvaletle mutfak arasında bir boruyla karıştırıyorsunuz demektir. Rüzgar deniliyor. Rüzgarla havada duran sadece uçurtmalardır. O rüzgar kesilince çakılır yere. Bir rüzgar görmüyorum. Üfürülen bir hava var. Medya yaptı bunu. Daha önce de Tansu Çiller’e, Kemal Derviş gibi isimlere yaptılar. Şimdi bu ülkede açılım değişimden söz edecekseniz Kürt-Türk, Alevi Sünni… bütün insanların değerlerine, acılarına saygı duyacaksınız. Kılıçdaroğlu’nda böyle bir hava var mı yok.
KENDİ GENEL BAŞKANLARINA VEFA GÖSTERMEYEN….
Kılıçdaroğlu’nun adaylık süreciyle ilgili de eleştiriler var. Siz de izlediniz o süreci. Nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kendi genel başkanına vefa göstermeyen insanlar millete nasıl vefa gösterecekler. Bu genel başkana iddia ettikleri gibi bir komplo ise, genel başkanlarına iftira edildiyse onun arkasında dava arkadaşları, milletvekili arkadaşları olmayacak da kim olacak.
Önder Sav iki kere gaf yaptı. Birinde telefonu açık bıraktı. Korkunç ofsaytlarda bulundu. Sayın Baykal savundu. İkinci gafı hacca giden vatandaşa Hz peygamber ile ilgili söyledikleri. Baykal yine arkasında durdu. Baykal’ı savunmak bana düşmez ama. Neticede bu ekip iftiraya uğramış olduğunu söyledikleri genel başkanlarına sadık durmadı. Halk size destek verdiğinde halka sadık kalacağınızı kim garanti edebilir. Bir taraftan gözyaşları ile “aman dön” çığlıkları, kapısında açlık orucu yapmalar… Sonra bir anda her şey değişti. Bu CHP’nin kendi işi. Sonuçta CHP’nin genel başkanını biz belirleyecek değiliz, ama ilginç.
BAYKAL VİLLA DA OTURMUYOR MU?
Kılıçadroğlu’nun üslubu ve söylemlerini çok eleştiriyorsunuz? Havuzlu villa, Başbakan’ın maaşı…
Kongrede Sayın Kılıçdaroğlu’nu dinledim. Dış politikada, AB konularında ne söylüyor. Eski sigortacı olduğu için aile sigortasından söz ediyor. İLO’nun 102 nolu sözleşmesi bu. Bizim iktidarımızda 8 tanesi hayata geçti. Yolsuzlukla mücadele diyor. Ben soruyorum 8 yıllık iktidar döneminde ispatlayacakları yolsuzluk varsa ve bunu Savcılığa taşımamışlarsa bunun ortakları onlardır.
”Havuzlu villalar” diyor. Senin genel başkanın villada oturmuyor mu?. Sayın Baykal villada oturuyor sorun olmuyor da sayın Başbakan villada oturunca mı bir şey oluyor. Bir de CHP’liler hepsi Mamak’ın gecekondularında oturuyor gibi. Sizin de gider villalarınızı çekerler cevap veremezsiniz. Böyle popülizm yapmanıza gerek yok.
KILIÇDAROĞLU’NUN ALDIĞI MAAŞ NE KADAR?
Kılıçdaroğlu diyor ki, "Başbakan 10 bin lira ile geçinemiyorsa emekli 500 lira ile nasıl geçinecek". Ucuz popülizm budur. İktidara geldiğinizde en düşük işçi memur emeklisine milletvekili emeklisi kadar emekli parası verecek misiniz? Bu popülizm. Senin aldığın maaş da başbakanın aldığı maaş kadar. Mal beyanı yaptın 4-5 evin var. İşçinin o kadar evi var mı? Yok. Bu ucuz popülizm kimseyi iflah etmez.
İş aş Haydar Baş vardı. Böyle iktidar olunsa Haydar Baş iktidar olurdu.
3.5 MİLYON İŞSİZİ KAMUYA MI ALACAK?
İktidarla CHP arasında işsizliği bitirme polemiği var. CHP'nin bu konudaki söylemlerini siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
3.5 milyon işsiz var. Kamuda çalışan işçi memur toplamı da 3.5 milyon. Bunların hepsini kamuya mı koyacaksın. Bunu yapamayacağına göre özel sektöre zorla mı aldıracaksın. Senin işsizliğe çözümün ne bunu söyle ki sana inanılsın.
Şimdi emeklileri keşfetmiş. SGK’dan gelmiş ya. İki elim yakanızdadır ak partiye oy verirseniz diyor. Eğer Başbakan öyle dese kıyamet kopardı. Öyle oy alınır mı?
EN BÜYÜK POPÜLİZMİ DEMİREL YAPTI!
Sayın Kılıçdaroğlu seçimde yüzde 40 oy alacağım iddiasında. Sizce mümkün mü?
Bu ülkede en büyük popülizmi Sayın Demirel yaptı. İki anahtar vaat etti. Ödünç oy istedi. Bir anlamda ay-güneş vaat etti. Türkiye’de sağ oyların dilimi yüzde 70’tir. Demirel yüzde 27 oy aldı. Sol oy potansiyeli de bellidir. Yüzde 30.
Ecevit’in şapkasını takarak halkçı olunmaz. Ecevit kasket taktığında Türk toplumunun yüzde 40’ı belki kasket takıyordu. Bugün kasketli köylü bulamazsınız. Toplumun yüzde 70’i kentli. Köylü de kasketi terk etti. 70’li yıllarda Ecevit bunu taktığında bir karşılığı vardı. Bugün bunun bir karşılığı yok. Diyorum bunların modeli eskidi.
YÜZDE 40 OY ÜTOPİKTİR
Yüzde 40 oy… Aç tavuk kendini darı ambarında görür. Lider iktidara geleceğim hedefinde bulunmazsa kimse onu ciddiye almaz. Haydar Baş da iktidara geleceğini söylüyordu.
İşçi Partisi biz birinci partiyiz diyordu. CHP’yi onlarla karşılaştırmak haksızlık diyebilirsiniz. Ama yüzde 40’lık bir oy oranı bugünkü CHP için ütopiktir.
AK PARTİ’NİN OYU NE OLACAK?
Peki AK Parti’nin oy oranını nasıl görüyorsunuz?
Şüpheniz olmasın birinci parti. Tek başına da iktidar olacağız. Neden böyle, çünkü merkezde AK Parti’ye alternatif bir parti yok. MHP Türkçülük, BDP Kürtçülük üzerinden siyaset yapıyor. Bunlar uç partiler. CHP sol parti, oy potansiyeli belli. DP ve diğerleri esamesi okunmuyor. Son anketlerde AK Parti yüzde 41.8 görünüyor. Bu kendisinden sonraki iki partinin toplamından fazla demek.
KÜÇÜMSEME YOK, PENDİKSPOR FENER’İ YENDİ
Seçmen tabanınızda ortaklık var. Saadet Partisi’ni rakip görüyor musunuz?
Saadet Partiyi yeni kurulmadı. 2002’de de 2007’de de vardı. Elbette rakip olarak kabul ediyoruz. İşçi partisini de BDP’yi de MHP’yi de Türkiye partisini de rakip olarak görüyoruz. Yüzde 100’lük bir pasta dilimi var. Bu pastaya talip olan herkes rakibimizdir.
Bu şu demektir. Fenerbahçelisiniz. Galatasaray’da rakibizdir. Ama kupa maçında Pendiksporla da karşı karşıya gelebilirsiniz. Ama Pendikspor’u da küçüksemek olmaz. Pendikspor Fener’i yendi bir kere. Kimseyi küçümsemiyoruz. Hepsi bizim rakibimizdir, ama hiçbirisi düşmanımız değildir. Düşmanlık zemininde değil rekabet zemininde siyaset yapıyoruz ama nezaketten de taviz vermiyoruz.