"Gaddarlık yaptım ama mecburdum"
Norveç’i şoke eden katliamın zanlısı Anders Breivik, ilk ifadesinde amacının sesini duyurmak olduğunu söyledi. Saldırı için 2006’dan beri hazırlık yapan Breivik, “Gazetelere makale yolladım. Yayınlamadılar. Şiddet artık son çareydi” dedi
Norveç ’te geçtiğimiz cuma günü bir günde 93 kişiyi öldürerek son yılların en büyük katliamını gerçekleştiren aşırı milliyetçi 32 yaşındaki Norveçli Anders Behring Breivik, sorgusu sırasında şeytanca planlarının detaylarını verdi. Devletin atadığı savunma avukatı Geir Lippestad, müvekilinin, başkent Oslo’daki hükümet binasının bulunduğu bölgeki bombalı saldırı ve iktidardaki İşçi Partinin gençlik kollarının (AUF) Utöya Adası’nda düzenlediği yaz kampında gerçekleştirdiği barbar katliamın arkasında kendisinin olduğunu itiraf ettiğini açıkladı. Demokratik prensip olarak herkesin bir savunma hakkı olduğu için davayı kabul ettiğini söyleyen avukat Lippestad, Breivik’in sorgulama sırasında bu eylemleri yapmasının çok gaddarca bir şey olduğunu söylediğini fakat kafasında bunu yapmanın gerekli olduğuna dair bir fikrin olduğunu da belirttiğini ifade etti.
Gazeteleri suçladı
Breivik’in ifadesi sırasında söyledikleri ise herkesin kanını dondurdu. Norveç’in siyasi sistemini şiddetle değiştirmek istediğini söyleyen Breivik “Daha önce gazetelere birçok yazı yolladım, hiçbiri yayınlanmadı. Her yolu denedim, son seçeneğim de şiddet oldu” dedi. Utöya adasındaki kamp programının tamamını ve Norveç eski Başbakanı Gro Harlem Brundtland’ın o gün orda bulunacağını bilen Breivik, Ada’yı hedef almasını ise şöyle açıkladı: İşçi Partisi’ne ‘politikasını değiştirmezse hesap verme gününün geleceği’ uyarısını yapmak, ‘Marksistler’ olarak tanımladığı İşçi Partisi ve onun neferlerine en büyük zararı vermek.
Neden intihar etmedi
Breivik, Utöya Adası’nda 86 kişiyi 90 dakika boyunca adeta avlayarak 1982 yılından beri tek bir kişi tarafından gerçekleştirilen en kanlı silahla öldürme eylemine imza atmıştı. Ancak saldırının detayları ortaya çıktıkça Breivik’in asıl amacının sesini duyurmak olduğu da anlaşıldı. Benzer saldırılarda saldırganlar genellikle intihar ediyor. Breivik ise polisin adaya gelmesiyle birlikte silahını attı ve teslim oldu. Breivik bugünkü mahkemenin de açık olmasını, eylemlerini neden yaptığını kamuoyu ve basın önünde anlatmak istediğini söyledi.
Ada’da meydana gelen saldırıda yaralanan 66 kişiden biri daha hayatını kaybetti ve ölü sayısı 86’ya, Oslo’daki bombalamada ölenlerle birlikte toplamda 93’e ulaştı. Breivik, ifadesinde, eylemi tek başına gerçekleştirdiğini söylese de Norveç polisi dün, 6 kişiyi gözaltına aldı ancak sonra olayla ilgisi olmadığı gerekçesiyle serbest bıraktı.
Saldırıya 6 saat kala YouTube videosu yayınladı
Anders Breivik katliamdan sadece 6 saat önce video paylaşım sitesi YouTube’da muhafazakarları İslam ile savaşa çağıran bir video yayınladı. Videoyu Facebook’daki 7 bin arkadaşına da gönderen katil görüntülerde, gerçekleştirmeyi düşündüğü saldırıda polis kıyafeti giyeceğine ilişkin cümleler yayımlıyor. “Fazla insan öldürmek yeteri kadar öldürmemekten iyidir” diye yazan Breivik, 12 dakikalık videodaki fotoğraflarda otomatik silahlı ve dalgıç kıyafeti giymiş halde poz veriyor. Katil’in “tapınak şövalyeleri” başlığı altında yayınladığı videoda “makyaj yapmanın bazen gerekli olduğu” da savunuluyor.
Değerlerimizden vazgeçmeyeceğiz
Norveç’i vuran hain saldırı sonrasında ülke çapında tüm kiliselerde törenler düzenlendi. Norveç Başbakanı Jens Stoltenberg, ülkenin en büyük töreninin düzenlendiği Oslo Katedrali’nde bir konuşma yaptı. Törene saldırıya uğrayan İşçi Partisi gençlik kolları liderleriyle birlikte katılan Stoltenberg, “Hayatını kaybeden her bir kişinin ölümü ayrı bir trajedi. Yakında saldırıyla ilgili tüm detaylar gün ışığına çıkacak. Norveç insanı gururludur ve değerlerinden hiçbir zaman ödün vermez” dedi. Norveç Kralı’nın töreni göz yaşları içinde izlediği görüldü. Törene İsveç Prensesi Victoria ve eşi Daniel de katıldı. Kiliselerde gerçekleştirilen törenlerin yanısıra, yas tutan Norveçliler katliamın gerçekleştiği adanın bulunduğu göl kenarında da kurbanları andı. Hayatını kaybeden gençler anısına göle güller atıldı. Norveç Dışişleri Bakanı Jonas Stoere de dün yaptığı bir açıklamada “Norveç bu saldırılara rağmen açık bir toplum olmaya devam edecek” dedi.
Irkçı katil Türkiye’ye de gelmiş
Norveç’i sarsan katil Anders Behring Breivik’in Türkiye’de de tatil yaptığı ortaya çıktı. Breivik’in saldırılarından birkaç saat önce yayımladığı ‘manifesto’sunda yer alan “ziyaret ettiğim ülkeler” bölümünde sıraladığı 24 ülkenin arasında Türkiye de var. Breivik’in ziyaret ettiği diğer ülkeler ise şöyle: İsveç, Danimarka, İngiltere, Almanya, Polonya, Belarus, Fransa, Avusturya, Hırvatistan, Litvanya, Estonya, Letonya, İspanya, Kıbrıs, Malta, ABD, Meksika, Çin, Nijerya, Fildişi Sahilleri ve Liberya.
Gizem’in DNA’sı karşılaştırılacak
Norveç’te düzenlenen silahlı saldırıda kaybolduğu bildirilen Türk kızının akıbeti konusunda kesin sonuç için DNA testi yapılıyor. Türkiye’nin Oslo Büyükelçisi Hayati Güven, saldırıda ölenler arasında olduğu sanılan genç kızın kimliğinin kesinleşmesi için ailesinin DNA testi sonucunu beklediğini kaydetti. Başkent Oslo yakınlarındaki Utöya adasında İşçi Partisi’nin gençlik kampında düzenlenen silahlı saldırıda Türk asıllı Norveç vatandaşı bir genç kızın da kayıp olduğu bildirilmişti. Genç kızın ailesi konuyla ilgili bilgi vermekten kaçınırken isminin Gizem olduğu iddia edilmişti.
Babası 16 yıldır hiç görmemiş
Norveç’te 93 kişinin ölümüyle sonuçlanan korkunç saldırıların mimarı Anders Behring Breivik’in annesi Wenche Behring, oğlunun bir terör saldırısı planladığından haberdar olmadığını söyledi. Yaşlı kadının olayları bir kafede üç saat boyunca canlı izediği öğrenildi. Breivik’in Fransa’da yaşayan emekli babası ise oğlunun yaptıklarını ve resmini Norveç gazetesi VG’nin internet sitesinde görünce öğrendiğini ve şok geçirdiğini aktardı. Oğlunu 1995’ten beri görmeyen baba, hiç birlikte yaşamadıklarını ancak çocukken görüştüklerini söylerken, Breivik’in o dönemde içine kapanık olduğunu ve politikayla ilgilenmediğini de ekledi. 1999-2003 yılları arasında bir call center’da çalışan Breivik’in buradaki arkadaşları ise kimseyle konuşmadığını anlattı.
Polis patlak botu yüzünden geç kaldı
Norveç’i kana bulayan saldırıya müdahalede tam 90 dakika geç kalan özel tim ekipleri eleştirilere, “ulaşımda sorun yaşadık” yanıtıyla cevap verdi. Polisin gecikmesinin ardından ise tam bir skandal çıktı. Polis şefi Erik Berga silahlı askerlerin eşyalarıyla bindikleri botun su almaya başladığını, bunun üzerine motorun durduğunu, ellerindeki tek bot işe yaramaz hale gelince adaya çıkmalarının 90 dakikayı bulduğunu söyledi. Özel kuvvetler sonuçta adaya helikopterlerle indi. Polisin anında teslim olan saldırganı etkisiz hale getirmesi ise yalnızca 2 dakika sürdü.
Cephanesini tabutta saklamış
Anders Breivik’in internette paylaştığı 1500 sayfalık manifestosunda katliamı nasıl planladığı da yer alıyor. Buna göre, ilk kez 2002 yılında Londra’da kendisi gibi düşünen kişilerle buluşan Breivik, 2006’da para biriktirmek üzere annesinin yanına taşındı. Aralık ayında, parası tamamlanınca da malzemeleri toplamaya başladı.
Katil, annesinin planlarını öğrenmesinden korktuğu için aldığı kimyasal malzemeleri evinin tavanına, silahları tabut içinde toprağa gömerek sakladı. Mayıs ayında ise bomba yapım çalışmalarına başladı. Norveç’in Asta kasabasında bir çiftlik kiralayan Breivik rahatsız edilmemek için herkesle iletişimini kesti. Vücut geliştirme sporunu yapanların kullandığı steroid maddesinden sürekli kullanan genç adam, haziran ayında ilk bombasının denemesini yaptı. Breivik, bomba yapımında her başarılı olduğunda kendini güzel bir restoranda yemek yiyerek ödüllendirdi. 93 kişinin canını alan katil, katliam gününde yayımladığı manifestosunda son cümle olarak “Bu benim son yazım olacak zannediyorum” diye yazdı.
‘Senede 45 bin kişi öldürsek yeter’
Anders Breivik, saldırılarındanbirkaç saat önce internette 1518 sayfalık bir manifesto yayımladı. Belge, 1978-1995 yıllarında ABD’de 16 bombalı saldırıda 3 kişiyi öldüren Matematik Profesörü Ted Kaczynskis’in manifestosundan kopya çıktı. “2083: Avrupa bağımsızlık ilanı” başlıklı manifestodan önemli noktalar:
- “Bir yılda B. Avrupa’da öldürülecek çok kültürlü ve marksist sayısı 45 bin, yaralı sayısı 1 milyon olmalı.”
- “Liberalizm ve çok kültürlülük Avrupa Hıristiyan medeniyetini yok ediyor.”
- “İslam bir şiddet dinidir. 1999-2083 arası, islamın reddedilmesi için Avrupa’nın iç savaşı”dır.
- Breivik manifestoyu Finladiya’nın sağcı liderlerinden Terhi Kiemunki’ye de gönderdi. Politikacı şoke olduğunu söyledi.
- Kendini tapınak atlısı ve bir haçlıya benzeten Breivik’in manifestodaki elinde dürbünlü silah ile giysilerinde ‘Markist Avcısı’ yazılı fotoğrafı dikkat çekiyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.