FİSKOBİRLİK TASFİYE SÜRECİNDE

FİSKOBİRLİK TASFİYE SÜRECİNDE

Yaşar, fındık üreticilerinin temsil edilecekleri bir kooperatif anlayışını örgütleyemeden ve yaşama geçiremeden yönetime kim gelirse gelsin FKB'nin düzelemeyeceğini kaydetti.

Fındık-SEN Genel Başkanı Çiftçi Sendikaları Konfederasyonu Basın Halkla İlişkiler ve Eğitim Sekreteri Kutsi Yaşar, 6 Kasım'da Fiskobirlik'in gerçekleştireceği seçimi değerlendirerek Fiskobirlik'in üreticinin haklarını koruyan kurum hüviyetini kaybederek tasfiye sürecine girdiğini belirtti.

Yaşar, FKB'nin 1950'den itibaren devlet destekleme alımlarında önemli rol oynadığını ve kooperatif yönetimlerinin genelde iş başına gelen hükümetlerin etkisi altında kaldığını ifade ederek, “2000 yılında DSP-MHP ve ANAP koalisyonu tarafından yapılan 4572 sayılı “Tarım Satış Kooperatifleri Hakkında Kanun” la birlikte İMF ve Dünya Bankasının istekleri doğrultusunda “yeniden yapılandırma “adı altında kooperatif şirketlere bölünmüştür. FKB'in tasfiye sürecinin ilk adımları da burada atılmıştır. Artık FKB Fındık üreticilerinin haklarını korumak için mücadele eden bir örgüt sıfatını kaybetmiştir.

Kooperatiflerin mevzuatları da üreticileri koruyup kollayan yönlendiren biçimde düzenlenmiş değildir. Örneğin; bir yıl kooperatife ürün vermeyen üreticilerin oy hakları ellerinden alınıyor.Bunlara çözüm bulmak yerine kooperatif yöneticileri büyük üreticiler teslim ettikleri ürünleri kendilerine oy verecek kişilere paylaştırarak teslim ettiriyorlar. Kooperatifçiliğin demokratiklik ilkesi olan” her üreticinin bir oy hakkının olması” ilkesi, böylelikle delinmiş oluyor. Bu ve diğer yöntemlerle sürekli kendilerini yönetime seçtirerek adeta kooperatif yöneticiliğini bir meslek haline dönüştürdüler” ifadelerini kullandı.

“HÜKÜMET FİSKOBİRLİK DEFTERİNİ KAPATTI”

AK Parti hükümetinin iki sezondur fındık alımlarını TMO üzerinden yaptırması ve son olarak da Fındık Stratejisi ile her şeyi piyasaya bırakmasının AK Parti hükümeti tarafından Fiskobirlik defterinin kapandığının açık göstergesi olduğunu kaydeden Yaşar, “Bu gün Fiskobirlik başta TMO' sine olmak üzere fındık da piyasanın diğer şirketlerine mal yaptırılan bir taşeron şirkete dönüştürülmüş durumdadır. Fiskobirlik yönetiminin karara bağladığı son fındık alımları girişimi de tam bir fiyaskodur. TMO ile FKB arasındaki fındık alış verişleri tam bir komedidir.

Şirketlere dönüştürülen Fiskobirlik'in hala üreticilere ürün bedeli karşılığı 70 Trilyon kadar borcu vardır. Özel bankalara faiz ve borç ödemesi devam etmekte olup 54 Trilyon kadar faiz borçlanması Şekerbank hesaplarında durmaktadır. 2006 yılında üreticiden alınan 96 bin ton fındığın neredeyse tamamı satılmış ve bu satıştan ve 280 Trilyon civarında zarar edilmiştir. Bir yandan EFİT ve Ordu yağ san.A.Ş'nin birliğe olan 10 küsur trilyon mahsup edilmemiş,diğer yandan Fiskomar marketlere 4,5 trilyon borç yapılmıştır.Yine Ordu yağ sanayi ve Sağra'nın 14,5 Trilyonluk borcu orta yerde durmaktadır.Fiskobirlik Şirketinin 2006-07 dönemindeki zararı da 22,50 Trilyonu bulmaktadır. Şimdi bu kadar rakamlar orta yerde uçuşup dururken sözde şirketin yöneticileri hiçbir şey yokmuş gibi al gülüm ver gülüm seçim yapmaktadırlar. Bundan önceki seçimlerde yöneticileri beceriksizlikle,işi bilmemekle suçlayan Başbakan, sizin yaptığınız 2 milyar TL borca çizik attım diyordu.Başbakanın talimatlarıyla iş başı yapan TMO iki yıl gibi kısa bir sürede aynı borca ulaştı. Fındığı piyasaya terk eden AK Parti hükümeti acaba Başbakanı zan altından kurtarmak mı istedi?” dedi.

ÇÖZÜM ÜRETİCİDE

Fındık üreticilerinin, uluslar arası kooperatifçilik ilkelerine göre çalışan bağımsız ve demokratik tarım kooperatiflerinde örgütlenmeden mesleki ve ekonomik çıkarlarını korumalarını zor olduğunu kaydeden Yaşar açıklamasında şunlara yer verdi, “FKB fındık üreticilerinin alın teri ve emeğiyle oluşturulmuştur.Üreticiler bir yandan kooperatif üzerinden devlet vesayetinin kalkmasını isterken diğer yandan kendilerini hep büyük ve aynı üreticilerin yönetmesini de arzu etmemiştir.Bunun içindir ki kooperatif mevzuatı üst üste seçilen yöneticilerin üçüncü kez aday olmasını engelleyecek şekilde değiştirilmelidir.

Kooperatif yönetimine talip olanların 4572 sayılı sözde özgürleştirme yasasının şirketler lehine ve üreticiler aleyhine olan kısımları değiştirilmeden yapacağı hiçbir şey yoktur.

Bunun içinde ;

Fiskobirlik sadece fındığını üreticiden alan,depolayan sonra tekrar ihracatçılara satan bir anlayışı terk etmeli,aldığı fındığı tesislerinde işleyerek iç ve dış piyasaya kendisi sürmeli.

Elde edeceği gelirle piyasaya şirketlere karşı üreticileri koruyacak şekilde müdahil olmalı.

Üretimden pazarlamaya zincirin her halkasına egemen olmalı.

Depolarını ve iştiraklerini asla ve asla satmamalıdır.”

Etiketler :