Filistinlilere 'Yahudilik' Dayatması
İsrail vatandaşlığına geçmek isteyenlere, "Yahudi ve demokratik İsrail devletine bağlılık yemini" getirildi.
Nüfusun beşte birinden fazlasını oluşturan Arapların tepkisini çeken karar, ileride İsrail'e yerleşebilecek mülteci Filistinlileri de etkileyecek.
İsrail kabinesi, Yahudi olmayanların vatandaşlığa kabulünde devlete bağlılık yemini edilmesini öngören "Vatandaşlık Yasası"ndaki değişikliği, tartışmalı ve gerilimli bir oturumla kabul etti. Bakanlar kurulunda 8'e karşı 22 oyla kabul edilen yasa değişikliğinin, önümüzdeki günlerde Knesset'e (İsrail Parlamentosu) getirilmesi bekleniyor. Yeni düzenleme Yahudi olmayan, ancak İsrail vatandaşlığına geçmek isteyenlerin, "Yahudi ve demokratik İsrail devletine bağlılık yemini" etmelerini öngörüyor. Düzenleme pek çok İsrailli siyasetçi tarafından ırkçı ve faşist bir uygulamaolarak nitelendirilmişti. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun 2009 yılında reddedilmiş olan tasarının bu defa geçmesi için verdiği desteğin koalisyon ortağı Avigdor Lieberman'a verilmiş siyasi bir rüşvet olduğu düşünülüyor. İsrail basını, 26 Eylül'de süresi dolan Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimleri inşaat yasağını ABD'nin de baskıları sonucu bir süre daha uzatmak isteyen Netanyahu'nun, aşırı sağcı Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman'ı ikna etmek için tasarıyı destekleme kararı aldığını kaydediyor.
Tasarının oylanması sürecinde yaşanan en ilginç gelişme ise tasarıyı hazırlayan Adalet Bakanı Ya'akov Ne'eman'ın teklif metnindeki değişiklik oldu. Ne'eman'ın teklifi Yahudi ya da Yahudi olmayan kişilerin İsrail vatandaşı olmak istemeleri durumunda İsrail'in 'Yahudi ve demokratik kimliğine bağlılık' yemini etmelerini öngörüyordu. Dün oylanan metin ise sadeceYahudi olmayan kişilerin bağlılık yemini etmelerini öngörüyor. Yorumcular, bu değişikliğin Yahudi olanların İsrail'in demokratik kimliğine bağlılık yemini etmelerini önlemiş olduğunun altını çiziyor. Bazı aşırı dindar Yahudiler, İsrail devletinin demokratik kimliğini tanımıyorlar.
Tasarının İsrail kabinesindeki oylaması ateşli tartışmalara yol açtı. Başbakan Netanyahu, yasa değişikliğine verdiği desteği savunurken İsrail'in Ortadoğu'daki tek demokrasi ve dünyadaki tek Yahudi devleti olduğunu vurguladı ve şöyle konuştu: "Bu iki yüce değerin kombinasyonu, ulusal yaşamımızın temelini ifade ediyor. Bize katılmak isteyen herkesin de bunu kabul etmesi gerekir." Netanyahu, söz konusu yasa değişikliğinin İsrail demokrasisine yönelik eleştirilere sebep olacağı görüşlerini de, "Bugün ne yazık ki, pek çoğu Yahudi halkıyla anavatanları arasındaki tek bağı ve hatta Yahudi halkıyla devletleri arasındaki ilişkiyi bulanıklaştırmaya çalışıyor. Kimsenin demokrasi konusunda bize vaaz vermeye hakkı yok." şeklinde cevaplandırdı.
Yasa değişikliğine İşçi Partisi'nin milletvekillerinin yanı sıra Netanyahu'nun partisi Likud'dan Beni Begin, Dan Meridor ve Michael Eytan da karşı oy kullandılar. Tasarıya şiddetle karşı çıkanlardan İşçi Partili Devlet Bakanı Avişay Braverman, tasarıyı "İsrail hükümeti üzerinde bir leke" olarak tanımlamıştı. Tasarının kanunlaşması durumunda evlilik yoluyla İsrail vatandaşı olabilecek Arap, Çerkez ve Dürzüler kadar, mültecilerin geri dönüş hakkını kullanarak ileride İsrail'e yerleşebilecek Filistinlilere de dayatılacağı tahmin ediliyor.