Faili meçhule gizli tatbikat
Eski Özel Harekatçı Ayhan Çarkın, 1994 yılında Ankara'da işlenen Mecit Baskın, Namık Erdoğan ve Yusuf Ekinci cinayetlerini özel yetkili savcıya bir bir anlattı.
Türkiye'nin karanlık dönemi olarak adlandırılan 1994 yılındaki 4 faili meçhul cinayetin dosyası tekrar açılıyor. "Susurluk'un karakutusu" olarak bilinen Eski Özel Harekatçı Ayhan Çarkın'ın Ankara Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Yüksel'e 'şüpheli' sıfatıyla verdiği ifade kapsamında; eski Altındağ İlçe Nüfus Müdürü Mecit Baskın, Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısı Namık Erdoğan ve avukat Yusuf Ekinci'nin cesetlerinin bulunduğu Ankara Mamak ve Gölbaşı ilçelerinde tatbikatlı keşif yapıldı. Çarkın'a Ankara TEM Şubesi tarafından alındığı iddia edilen ve bir daha kendisinden haber alınamayan Avukat Faik Candan'ın da sorulduğu öğrenildi. Ayhan Çarkın'ın itirafları kapsamında yapılan keşiflere Çarkın'ın da katıldığı öğrenildi. Cinayetleri 'faili meçhul' olarak kalan bu isimlerin tamamının 1994 yılında öldürüldüğü belirlendi.
ERDOĞAN DOSYASI KAPATILMIŞTI
Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısı Namık Erdoğan'ın öldürülmesine neden olan olayların Haluk Kırcı'nın dört arkadaşıyla birlikte bir şirket kurmasıyla irtibatlı olduğu ileri sürülmüştü. Kırcı'nın aralarında Abdullah Çatlı'nın kardeşi Zeki Çatlı'nın ve Bahçelievler katliamı sanıklarından Ahmet Ercüment Gedikli'nin de bulunduğu dört ortağıyla birlikte kurduğu Promesse Tıbbi Malzeme ve Tekstil Sanayi Ticaret Limited Şirketi'yle Sağlık Bakanlığı ihalelerine girdiği saptandı. Kırcı'nın ihalelere giren diğer şirketlere baskı uyguladığı, bakanlık personeline rüşvet dağıttığı iddialarıyla ilgili olarak 1994 yılında Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısı Namık Erdoğan soruşturma açtı. Ünlü sanatçı Yılmaz Erdoğan'ın amcası olan Namık Erdoğan, elindeki soruşturma dosyasını tamamlamadan öldürülmüştü. Erdoğan'ın dağa (PKK'ya) ilaç ve sağlık malzemesi sağladığı iddia edilmişti.
NÜFUS MÜDÜRÜ CİNAYETİ
1994 yılında öldürülen Ankara Altındağ Nüfus Müdürü Mecit Baskın cinayeti de faili meçhul olarak kalmıştı. Mecit Baskın, PKK'nın Doğu Bölgesi Politik Sorumlusu olduğu iddia edilen, silah ve uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı ileri sürülen Hakkari Yüksekova doğumlu Hurşit Han'ın kayınbiraderiydi.
EKİNCİ'NİN CESEDİ BULUNMUŞTU
25 Şubat 1994 yılında cesedi Gölbaşı'nda bulunan Avukat Yusuf Ekici'nin kendi gibi avukat olan eşi Ülkü Ekici tarafından 25 Şubat'ta Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na verilen dilekçeyle, cinayetteki sis perdesinin aralanması istenmişti. Ekinci, sadece emniyet teşkilatı özel harekat birimlerinde bulunan Uzi marka silahla öldürülmüştü.
SUÇ MAHALLİNDE KEŞİF YAPILDI
Avukat Faik Candan ise 1994 yılında kaçırılmış ve bir daha kendisinden haber alınamamıştı. Dönemin İHD Genel Başkanı Akın Birdal, avukat Candan'ın Ankara Terörle Mücadele Şubesi'nce gözaltına alınmasıyla ilgili olarak Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, İçişleri Bakanı Nahit Menteşe ve İnsan Hakları Bakanı Azimet Köylüoğlu'na başvuruda bulunmuştu. Candan'ın öldürüldüğü belirtilen yerde de Ayhan Çarkın'ın ifadeleri doğrultusunda gizli tatbikat yapıldığı öğrenildi.
BİLDİKLERİMİ ANLATIRIM DEMİŞTİ
Ayhan Çarkın, Susurluk kazası ile ilgili olarak Şubat ayında Radikal Gazetesi'ne verdiği röportajında "Hakikatları araştırma komisyonu" kurulması kurulması durumunda tüm bildiklerini anlatacağını ifade etmişti. Çarkın'ın bu sözleri üzerine önce İstanbul özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Hakan Karaali tarafından ifadesi alınmıştı. Savcı Karaali Ankara'da soruşturulan faali meçhul cinayetler ile ilgili olarak dinlenmesi içir Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına yazı gönderdi. Bunun üzerine dosya Özel Yetkili Savcı Hüseyin Yüksel'i verildi.
Ağar ve Şahin'in ifadesi alınsın demişti
Eski Özel Harekatçı Ayhan Çarkın, "Benim girdiğim tüm silahlı çatışmalarda imzam vardır. Bu işte bir adalet varsa ben o işte varım. Kimlerle çalışmışsam onlara da her şeyi sormaya hakkı vardır insanların. Hiçbir yere kaçmayacağım. Öcalan'ın önerdiği hakikatleri araştırma komisyonu açılsın, namusum ve şerefim üzerine yemin ediyorum gider her şeyi anlatırım. Benimle birlikte olanları, bu ülkeye ihanet edenleri söyleyeceğime yemin ediyorum. Ama o komisyona başkaları da gelmeli. Mehmet Ağar, İbrahim Şahin ve daha başkaları da gelmeli" demişti. Kumarhaneler kralı Ömer Lütfi Topal cinayetinde yer aldığı gerekçesiyle gözaltına alınan Çarkın, Susurluk kazasında yaralı kurtulan DYP'li Milletvekili Sedat Bucak'ın altı korumasından biriydi. Çarkın Susurluk davasında İstanbul DGM tarafından Ocak 1997'de tutuklandı. 4 yıl ceza aldı, 291 gün hapis yattı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.