Rabiatul Adeviyye Meydanı'ndaki kanlı baskında hayatını kaybeden Esma el-Biltaci'nin annesi Sena el-Biltaci, kızının kabrine isminin yazılmasına izin verilmediğini iddia etti.

Biltaci, ölümünün üzerinden bir yıl geçmesine rağmen, kızının kabrinin isimsiz olduğunu söyledi.

Biltaci, "Mısır makamları, Esma'nın kabrinin üzerine adının yazılmasını bile çok gördü. Mezar taşı koyduk kaldırdılar. Arkadaşları gidip kabre, 'Şehit Esma'nın kabri, Esma Cennet'te' yazdı. Buna da tahammül edemediler ve kabrin Esma'ya ait olduğunun anlaşılmaması için her yeri boyadılar" dedi.

"Esma'nın beni bağışlamasını diliyorum"

Her özlediğinde kızının kabrini ziyaret ettiğini söyleyen Biltaci, bir yıl geçmesine rağmen Esma'nın mücadelesini verdiği haklarını alamadıklarını dile getirdi.

Biltaci, "Rabia katliamının yıl dönümünde kızımın kabrine gidip, ona darbe yönetimine son verdiğimiz ve hakkımızı geri aldığımız müjdesini vermeyi isterdim. Bu yüzden beni bağışlamasını diliyorum ama inşallah yakın zamanda bu da gerçekleşecek. Kızıma, onun yolunda ilerleyeceğimize söz veriyorum. Esma'nın ölümü beni daha güçlü hale getirdi. Onun ölümünden sonra çok değiştim. Ben ve diğer şehit anneleri, demokrasi, hürriyet ve Mısır için mücadeleye devam edeceğiz" diye konuştu.

Hüzün yılı

Geçen yılın hüzün yılı olduğunu ifade eden Biltaci şöyle konuştu:

"Askerler biricik kızımı elimden aldı. Eşimi tutukladılar ve hakkında 31 dava açıldı. Büyük oğlum Ammar'ı önce tutukladılar sonra serbest bıraktılar, arandığı için yurt dışına kaçmak zorunda kaldı. Küçük oğlum Enes de şu an hapishanede. Konuşmayayım diye benim hakkımda da bir dava açıldı ama tehditleri işe yaramayacak."

Eski Mısır Cumhurbaşkanı Adli Mansur tarafından kurulan Gerçekleri Araştırma Komisyonu'nun 30 Haziran 2013'ten bu yana yaşanan olaylarla ilgili hiç bir dava açmadığını belirten Biltaci, Esma'nın ölümüyle ilgili olarak yaptıkları dava başvurularının da sonuçsuz kaldığını dile getirdi.

Biltaci, Esma'nın son nefesini verirken ve defnedildiği zamana dair görüntüleri olmasına rağmen, Mısır makamlarının Esma'nın öldüğünü kabul etmediğini söyledi.