Eski PKK yöneticisinden şok açıklamalar
PKK'da yıllarca yöneticilik yapan Şükrü Gülmüş, Tokat ve Aktütün saldırılarını 'tarafların birbirini rahatlatması' olarak değerlendirdi.
Heron ihanetini ise 91'de yaşadığı olayla izah etti: Karayılan kuleye işaret verdi. Elimizi kolumuzu sallayarak sınırdan girdik.
Terör örgütü PKK'nın kurucularından Şükrü Gülmüş, çok tartışılacak açıklamalarda bulundu. Abdullah Öcalan'ın derin güçlerle irtibatının 1972'de başladığını belirten Gülmüş, BUGÜN'ün gündeme getirdiği Heron ihanetiyle ilgili de önemli tespitlerde bulundu.
Gülmüş, iki subay arasında geçen ve PKK'lılara zaiyat verdiği için düşürülmesi planlanan Heron olayına benzer hadiseler yaşadığını anlattı.
Gülmüş, "İki üç olayda Heron gibi karşılıklı paslaşma olduğunu hissettim. Aktütün ve Tokat eylemleri sırıtıyordu. Birbirlerinin elini rahatlatan eylemler. Karşılıklı birbirini tamamlama var. 1991'de 20 kişilik bir grup olarak Suriye'den geçecektik. Geçişimizi yapan Murat Karayılandı. Süleyman Demirel, 'Sınırlarımızda kuş uçmuyor' diyordu. Bizimkiler kuledekilere işaret verdi. Telsizden dinliyoruz, askerlere 'yat komutu' verdiler. Karayılan mayın tarlasını iyi biliyordu. Elimizi kolumuzu sallayarak girdik" şeklinde konuştu.
ÖCALAN 72'DE ÇÖZÜLDÜ
Gülmüş, PKK'daki 15 yıllık yanılgısını Öcalan'ın 1972'de yakalandığında çözülmesi'ne bağladı. Gülmüş, şöyle devam etti: "Ergenekon mevcut askeri kast içerisindedir. Ama iki departmandır. Emekli olan askerler Veli Küçük ve JİTEM'cilerden giderek bir takım oluştu. Bunlar yeni bir devletleşme şekline girmiştir. Bunun içerisinde PKK'nın olması mümkündür. Mustafa Karasu, Ali Haydar Kaytan, Cemil Duran gibi kurucular hapiste. Bunlar çatışmalardan uzak kaldılar. Öcalan'ın 72'den beri bir ilişkisi var. Süreç içerisinde bu takım birlikte hareket etti."
Gülmüş, Öcalan'ın örgütü avukatları vasıtasıyla yönettiğini belirtirken bu ilişkinin kesilmesi halinde PKK'nın 'başı kesilmiş tavuk' gibi kalacağını ileri sürdü. Bu iddiasını sistemin tek bir kişiye endeksli olmasına bağladı.
YALÇIN KÜÇÜK 'ÇiFTE KULAKTI'
Gülmüş, Öcalan'la samimi fotoğrafları basına yansıyan Ergenekon sanığı Yalçın Kuçük'ün örgütü yönlendirdiğini belirtti. Gülmüş, şunları kaydetti:
"Benim raporlarımı yazıyordu. Çifte kulaktı, hem bize hem devlete çalışıyordu. Ama karşı çıkarsam Öcalan'ı karşımda bulacağım için ses etmiyordum. Bütün raporlarımızı Öcalan onun üzerinden alıyordu. O kadar etkiliydi. Ben Özgür Gündem'in Genel Yayın Yonetmeni iken, Küçük Öcalan'la yaptığı 'Dirilişin Öyküsü' adlı röportajı sürmanşetten vermemi istedi. Vermeyince beni Öcalan'a rapor etti'. Haftada 5 gün Öcalan'la görüşüyordum. Bu olaydan sonra Öcalan gazetenin kapatılmasını emretti."
PKK'ya 1978'de katılan Gülmüş, 'PKK ana davasında' 8 yılı Diyarbakır Cezaevi'nde olmak üzere toplam 11 yıl hapis yattı. Öcalan'ın talimatı üzerine PKK medyasının yöneticisi oldu. Ardından Özgür Gündem'in Genel Yayın Yönetmenliği'ne getirildi. 1993'te Öcalan'ın fikirlerini eleştirerek örgütten ayrılarak Almanya'ya yerleşti
Serbest ÖZDEN / İSTANBUL - BUGÜN
Terör örgütü PKK'nın kurucularından Şükrü Gülmüş, çok tartışılacak açıklamalarda bulundu. Abdullah Öcalan'ın derin güçlerle irtibatının 1972'de başladığını belirten Gülmüş, BUGÜN'ün gündeme getirdiği Heron ihanetiyle ilgili de önemli tespitlerde bulundu.
Gülmüş, iki subay arasında geçen ve PKK'lılara zaiyat verdiği için düşürülmesi planlanan Heron olayına benzer hadiseler yaşadığını anlattı.
Gülmüş, "İki üç olayda Heron gibi karşılıklı paslaşma olduğunu hissettim. Aktütün ve Tokat eylemleri sırıtıyordu. Birbirlerinin elini rahatlatan eylemler. Karşılıklı birbirini tamamlama var. 1991'de 20 kişilik bir grup olarak Suriye'den geçecektik. Geçişimizi yapan Murat Karayılandı. Süleyman Demirel, 'Sınırlarımızda kuş uçmuyor' diyordu. Bizimkiler kuledekilere işaret verdi. Telsizden dinliyoruz, askerlere 'yat komutu' verdiler. Karayılan mayın tarlasını iyi biliyordu. Elimizi kolumuzu sallayarak girdik" şeklinde konuştu.
ÖCALAN 72'DE ÇÖZÜLDÜ
Gülmüş, PKK'daki 15 yıllık yanılgısını Öcalan'ın 1972'de yakalandığında çözülmesi'ne bağladı. Gülmüş, şöyle devam etti: "Ergenekon mevcut askeri kast içerisindedir. Ama iki departmandır. Emekli olan askerler Veli Küçük ve JİTEM'cilerden giderek bir takım oluştu. Bunlar yeni bir devletleşme şekline girmiştir. Bunun içerisinde PKK'nın olması mümkündür. Mustafa Karasu, Ali Haydar Kaytan, Cemil Duran gibi kurucular hapiste. Bunlar çatışmalardan uzak kaldılar. Öcalan'ın 72'den beri bir ilişkisi var. Süreç içerisinde bu takım birlikte hareket etti."
Gülmüş, Öcalan'ın örgütü avukatları vasıtasıyla yönettiğini belirtirken bu ilişkinin kesilmesi halinde PKK'nın 'başı kesilmiş tavuk' gibi kalacağını ileri sürdü. Bu iddiasını sistemin tek bir kişiye endeksli olmasına bağladı.
YALÇIN KÜÇÜK 'ÇiFTE KULAKTI'
Gülmüş, Öcalan'la samimi fotoğrafları basına yansıyan Ergenekon sanığı Yalçın Kuçük'ün örgütü yönlendirdiğini belirtti. Gülmüş, şunları kaydetti:
"Benim raporlarımı yazıyordu. Çifte kulaktı, hem bize hem devlete çalışıyordu. Ama karşı çıkarsam Öcalan'ı karşımda bulacağım için ses etmiyordum. Bütün raporlarımızı Öcalan onun üzerinden alıyordu. O kadar etkiliydi. Ben Özgür Gündem'in Genel Yayın Yonetmeni iken, Küçük Öcalan'la yaptığı 'Dirilişin Öyküsü' adlı röportajı sürmanşetten vermemi istedi. Vermeyince beni Öcalan'a rapor etti'. Haftada 5 gün Öcalan'la görüşüyordum. Bu olaydan sonra Öcalan gazetenin kapatılmasını emretti."
PKK'ya 1978'de katılan Gülmüş, 'PKK ana davasında' 8 yılı Diyarbakır Cezaevi'nde olmak üzere toplam 11 yıl hapis yattı. Öcalan'ın talimatı üzerine PKK medyasının yöneticisi oldu. Ardından Özgür Gündem'in Genel Yayın Yönetmenliği'ne getirildi. 1993'te Öcalan'ın fikirlerini eleştirerek örgütten ayrılarak Almanya'ya yerleşti
Serbest ÖZDEN / İSTANBUL - BUGÜN