Soruşturma sürecinde de, Kandıra F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan sanık Veli Küçük, hastanede tedavi olup tekrar cezaevine konmuştu (üstte). Aynı şekilde sanık Ferid İlsever’in de rahatsızlıkları medyada yer almış, hatta gerçekten hasta olup olmadığıyla ilgili tartışmalar yaşanmıştı. İddianamedeki belgede İlsever hakkında, “Hastalığı belli aralıklarla medyada yer almalı” deniliyordu.
HASTALIKLARI GÜNDEM OLMALI...
Ergenekon soruşturmasının 3. iddianamesinde sanıklardan Hasan Ataman Yıldırım’a ait bir CD’de bulunan belgede, Ergenekon üyelerinin duruşması devam eden şahıslarla ilgili mahkeme sürecinde takip edilecek eylem planlarına yer verildiği görülüyor. Söz konusu belgeye göre, sanıkların duruşmalarda nasıl ifade verecekleri belirlenip, deşifre olmama konusunda azamî dikkat sarfediliyor. Örneğin, tutuklu sanıklardan emekli Tuğgeneral Veli Küçük hakkında düşülen notta, “Hakkındaki suçlamaları reddetmeli, devleti zan altında bırakacak ifadeler kullanmalı. Bu ifadeleri destekleyecek bilgiler derlenip Zeynep’e teslim edilecek. Tecrübeli bir arkadaşımız da yanında bulunmalı” deniliyor.

HAPLA İFADE VERSİN...
Yurt dışında bulunan firari sanık Turhan Çömez için “kesinlikle dönmemeli’ notu dikkat çekerken, Hüseyin Görüm için de “Ulaşabilecek kişi vasıtasıyla duruşma öncesi hap aldırılmalı, konuşmaları kontrol altına alınmalı” deniliyor. Duruşma günü gergin hareketleriyle dikkat çeken Hüseyin Görüm, salonda bağırarak kendisinin susturulduğunu iddia ediyor ve hakim tarafından uyarılıyor. Taner Ünal için düşülen notta ise, “Ümraniye bombalarıyla ilgisi addia edilerek gözaltına alınıp tutuklandı” ifadelerinin ardından, “Konuşmaya meyilli, takip edilmeli” deniliyor.

BİLGİ VERMEMELİ!..
Tutuklu emekli Astsubay Mahmut Öztürk hakkında da, “MSN yazışmalarının hukukî delil olarak kullanılmasının önüne geçilmeli” deniliyor. Türk Silahlı Kuvvetleri ve harp okullarına sızmak amacıyla Karargah Evleri isimli oluşumla ilgisi olduğu iddia edilen tutuklu sanık Neriman Aydın hakkında da, “Evlerle ilgili bilgi vermemeli” şeklinde not düşüldüğü göze çarpıyor.

Veli Küçük Azerbaycan ve Irak’la da ilişkiler kurmuş
3. iddianamede yer alan bazı ifadelerde, Ergenekon sağını Veli Küçük’ün yurt dışında da faaliyetleri olduğu iddia ediliyor. İfadelere göre, Veli Küçük’ün Azerbaycan ve Irak’ta bazı yapılanmalara gittiği, Dışişleri Bakanlığı ve MİT’in bundan rahatsız olarak ‘dış ilişkilerimizi bozduğu’ gerekçesiyle Küçük’ü uyardığı kaydediliyor. İfadelerde, Veli Küçük’ün, Azerbaycan’da Aliyev karşıtı kişilerin yüksek makamlara gelmesi, Irak’ta Kerkük’ün Türk kimliğinin korunması gibi çalışmaları olduğu kaydediliyor. Küçük’ün özellikle Kerkük’te Yusuf Ziya Arpacık gibi bazı milliyetçi savaşçı diye tabir edilen kişilerle irtibatı olduğu iddia ediliyor.