Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 Haziran'da sürpriz olabilir sözlerine açıklık getirdi. Sürprizin sandıktaki oy oranına ilişkin olduğunu söyleyen Erdoğan, başkanlık sistemi için beklenenin üstünde bir oy oranıyla karşılaşılabileceğini ifade etti. Diyanet'e makam aracı tahsisinin gerçekleştiğini ifade eden Erdoğan, Başkan Görmez için bu kez de Başbakan'dan uçak tahsisi isteyeceğini söyledi.

Erdoğan, NTV canlı yayınında Oğuz Haksever'in sorularını cevaplıyor. Geçtiğimiz hafta katıldığı bir televizyon programında, 8 Haziran'da sürpriz bir sonuçla karşılaşabiliriz sözlerine açıklık getiren Erdoğan, yüksek bir oy oranıyla Türkiye'nin başkanlık sistemine kavuşabileceğini ileri sürdü. İşte Erdoğan'ın sözlerinden satır başları;

"G20 toplantıları yapılacak ve biz de ev sahipliği yapacağız. Şimdi G20 ülkelerinin büyük çoğunluğunun başkanlık sistemiyle yönetilmesi, bizi biraz düşündürmesi lazım. Dünya sermayesinin yüzde 85'ine sahip olan ülkeler başkanlık sistemiyle yönetiliyorsa, biz hala neden burada böyle bir düzenleme düşünmeyelim.

ÖZAL, TÜRKEŞ VE DEMİREL DE BAŞKANLIK SİSTEMİ İSTEMİŞ

Yakın siyasete baktığımızda liderlerin büyük çoğunluğunun başkanlık sistemini savunduğunu görürsünüz. Mesala 1970'de Kasım Gülek, cumhurbaşkanının halkın seçilmesini istiyor. Şu önemli ki rahmetli Türkeş'in bir açıklaması var. Güçlü iktidar ve güçlü devlet için başkanlık sistemine savunuyor. İcranın başında da bütünleşme olması gerekiyor diyor 1978 yılında. Burada Milli Doktrin ve 9 Işık kitabında yer alıyor.

"BU KİŞİSEL BİR İSTEK DEĞİLDİR"

Biz bu işlere, ülkenin menfaatleri ne gerektiriyorsa oradan bakmalıyız. Bunların hiçbiri benim kişisel bir tavrım değil. Bizim derdimiz faniler değil. Biz sistem, en ideal sistem hangisidir bunun üzerinde durmamız gerekiyor. Dünyada bunu kim nasıl iyi becermiş ona bakmamız gerekiyor. G20 ülkeleri arasında mesala Amerika, Arjantin gibi ülkelere bakılması lazım. Brezilya, Endonezya, Çin'e bakarsanız yine başkanlık sistemi var. Güney Kore mesala yine başkanlık sistemiyle yönetiliyor. Japonya, Rusya ve Meksika'da benzer bir sistem var. 

"RAHATSIZ OLANLAR NEDENİNİ AÇIKLASIN"

Eğer rahatsız oluyorsanız bunun nedenini söyleyin. Efendim "denetim" diyorsanız bunu da yapabilirsiniz. Temsilciler Meclisi müsaade etmedikten sonra Obama bir adım bile atamaz. Sürpriz dediğim olay, burada oyda olacak patlama ve bu konuda kendini verecek siyasi bir kadro böyle bir adım atmaya karar verirse Türkiye çok önemli bir adım atacaktır.

OTORİTERLİK İDDİASI

Baskıcı ve otoriter eleştiri getirenler şuna bakması lazım. 327 milletvekiline sahip bir partinin lideri olarak muhalefete eşit üyelerle katılmasını ister miydim? Ülkemin çıkarı nerede diyerek anayasa değişikliğini istedim. Komisyonu da kurarken sizin topunuz 225 üyeden oluşuyorsunuz. Siz 9 üye ile temsil edileceksiniz biz ise 3 üye ile temsil edileceğiz dedik. 

Batı'da böyle bir şey göremessiniz. Orada ülke menfaatleri gözetilir ama bizde bunu yapamassınız. Benim randevu talep ettiğim bazı partiler randevu vermedi. Bir başbakan, bir genel başkan randevu istiyor ama verilmiyor.

"ÖZAL'A DA DEMİREL'E DE SALDIRMIŞLARDI"

Herkes beni eleştirebilir. Cumhurbaşkanı oldum yine eleştiriliyorum. Turgut Bey'e de saldırmışlardı, Sayın Demirel için de böyle yapılmıştı. Burada bir gerçeği yakalamamız lazım. Bu hakaretleri yapanlar, bir defa benim milletten yana olduğumu gözardı etmesinler. Ben bu sorumluluğu yaparken ülkenin menfaatlerine göre hareket etmek durumundayım. 

"TAHSİS ETTİM İÇİM RAHAT"

Bugün 320 bin liralık bir Mercedes'i lüks olarak kabul eder misiniz? 330 bin liralık aracı kim kullanıyor? Bu ülkenin Diyanet İşleri Başkanı kullanıyor. Bugün siyasi parti liderlerinin altındaki araçlara bakın benzer araçlar var. Ben önceden bilgi sahibi olsam kesinlikle iade etmeyin derdim. Bu Diyanet makamı sıradan bir makam değil. Bu ülkenin yüzde 99 Müslüman ve bu Müslümanlar'ın makamıdır. Mehmet Görmez sadece Türkiye'nin dini lideri değil bu coğrafyanın saygın lideridir. Bunların din ve diyanetle işleri olmadığı için böyle bakıyorlar. Ben de bu yüzden Cumhurbaşkanlığı envanterinde olan zırhlı bir aracı tahsis ettik. Verildi ve şu anda gönlüm hoşnut. 

DİYANET'E BU KEZ UÇAK TAHSİSİ

Ahmet Bey ile konuşacağım. Sayın Görmez, yurt dışı seyahatlerinde şu anda havuzda olan uçaklarla gitsin. Orada zamana oynuyorsunuz. Bu lafları atanların bu saygısızlığı yapanların çocuklarının altında son model spor otomobilleri var.

 

"İNLERİNE GİRECEĞİZ DEMİŞTİK GİRDİK"

Yargıda olan bir süreç ama hassasiyet devam ediyor. Sadece KPSS değil tüm sınavlarda böyle bir olayın olduğu belirtiliyor. Olayın kimlerden nasıl hangi süre içerisinde elde edildiği önemli. Bakıyorsunuz bir aileden karı koca aynı puanı alabiliyor. Yargı sürecinde ve çok ciddi biçimde ele alınıyor. "İnlerine gireceğimizi" söylemiştik ve bunu büyük ölçüde başarmış durumdayız. 

Bazıları yurtdışına kaçıyor, bölge imamları var bunların arasında. Hepsi kaçıyor ama nereye kadar kaçacaksınız? Ortada bir gerçek var: Bunlar insanımızın geleceğini çaldılar ve bunu acımasızca yaptılar. Biz bu süreçte bunu ne kadar minimize edebilirsek o kadar insanımızın karı var diye düşünüyoruz. Her an herşey olabilir. Yargının emniyetin takibi var. Çıkacak sonuçlar milletimizi ferahlatacaktır. Yeter ki hukuktan taviz vermeyelim. 

"CEMAAT TERÖR ÖRGÜTÜYLE İŞBİRLİĞİ YAPIYOR"

Şu anda yaptıkları açıklamalar ve meydanlarda takındıkları tavırlar gösteriyor ki hükümetle çok ciddi bir celalleşme içerisindeler. Bunu açık ve net biçimde görüyoruz. Onlar bunu yaptıkça eyvallah edecek değiliz. Terör örgütüyle münasebetleri var Ermeni lobileriyle ilişkileri var. Bunları belgelendirilen şeyler. Oyların istikamitini de belirlemiş durumdalar.

"ABİLER VE İMAMLARA SORUYORLAR"

Bir abiler var bir de imamlar var. Önce imam geliyor sonra da abiler. Bir olay olduğu zaman daire başkanına sorayım demiyor gidip imama soruyor abilere soruyor. Eğere oradaki teşkilatlanmayı da oa göre yapıyorsa sorun yok zaten. Şimdi bunların çoğunluğunun dağıtıldığı söylenebilir.

"TSK'DA CEMAATCİLER VAR"

TSK'da yoktur tezine inanmıyorum. Bunların sızmadığı kurum yoktur. TSK'ya da sızmıştır. Bu rakamları verenler neye göre veriyor bilmiyorum. Yok sözünü inandırıcı bulmuyorum; ancak sayı ne kadardır bilmiyorum."