Erdoğan'dan "Bedelli"ye yeşil ışık
Başbakan Erdoğan, ATV Haber Genel Yayın Yönetmeni Erdoğan Aktaş'ın sunduğu "Gündem özel" programında önemli açıklamalar yaptı:
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Pazar günü yapılacak halk oylamasında sandıktan "Evet" çıkmasının, istikrar, güven, devam demek olacağını, "Hayır" çıkmasının ise istikrara, güvene dur demek anlamına geleceğini söyledi.
Başbakan Erdoğan, ATV Haber Genel Yayın Yönetmeni Erdoğan Aktaş'ın sunduğu "Gündem özel" programında SABAH Gazetesi yazarları Mehmet Barlas, Süleyman Yaşar ve Hasan Bülent Kahraman'ın sorularını yanıtladı.
Mehmet Barlas;
- NATO üyesi ülkelerde ve Rusya'da asker sayısı düşürüldü. Biz de hala asker sayısı aynı. Bedelli askerlik denilince tepki gösteriliyor. Yurtdışında çalışan bedelli askerliğe hak kazanıyor da, yurt içinde çalışan niye bedelli olmasın? İşimi kaybedeceğim, ailem aç kalacak diyor. Yok, bedelli olmasın. Niye olmasın? 170 bine yakın hizmet görevlisi var. Orduevinde görevli, servis yapıyor, yok şoför yok postacı. Askerdeki herkes de savaşçı değil. 20 yaşına gelen bir insanın hayatı silahlı kuvvetlere hizmet zorunluluğu yüzünden kayıyor. Niye siyasetin gücü yetmiyor? Neden hala Milli Savunma Bakanı, Genelkurmay Başkanı'nın arkasında duruyor? Bunları niye yapamadınız?
Başbakan Erdoğan;
- Yeni Anayasa'yı bir halledelim.
Barlas;
- Yeni anayasa kabul edilirse bunları yapabilecek misiniz? Söz mü?
Başbakan;
İnşallah. İnşallah.
Ben vatandaşlarımızın Ramazan Bayramlarını kutluyorum, Pazar günü çifte bayram olmasını temenni ediyorum.
Programın başında, A Milli Basketbol Takımı kampından kaptan Hidayet Türkoğlu ile konuşan Başbakan Erdoğan, yarın akşam oynanacak maç için umudunun çok yüksek olduğunu belirterek, "İnanıyorum ki emin adımlarla finale gidiyoruz" dedi. Hidayet Tükoğlu ise "Sizin ve Türk halkının desteğiyle bunu başaracağız" karşılığını verdi. Başbakan Erdoğan ile Hidayet Türkoğlu arasında şu diyalog geçti:
Başbakan Erdoğan: Hiç kuşkunuz olmasın ben bunu başaracağınıza inanıyorum. Son maçtaki performans bunu ortaya koydu. Kendinize inanın. Bunu başaracaksınız
HT: İnşallah. Sizi de müsait olursanız maça bekliyoruz.
Başbakan Erdoğan: İnşallah.
Başbakan Erdoğan, menajer Harun Erdenay, Ender Arslan, Kerem Tunçeri, Ömer Onan, Kerem Gönlüm ile de konuştu. Milli Basketbolcular, Ramazan Bayramı'nı kutladıktan sonra, Sırbistan'ı da geçip finale yükselmek istediklerini dile getirdiler.
Başbakan Erdoğan da, yıllardır birlikte oynayan "12 Dev Adam"ın çok iyi performans gösterdiğini yineleyerek, başta Kaptan Hidayet olmak üzere diğer basketbolcuların kendi özelliklerini sergilediklerini belirterek, "Adeta başarıda birbirleriyle yarışıyorlar. 12 Dev Adam'la gurur duyuyorum. Halkımızla çok iyi kaynaştılar. Sırbistan maçıyla finalin önü açılacak ve sevgili gençlerimiz Dünya birinciliğini ülkemize kazandıracaklar. Ben bu inancı gözlerinde görüyorum" diye konuştu.
Kaptan Hidayet, takım arkadaşları adına yaptığı konuşmada ise kendilerine güvendiklerini belirterek, "Şu ana geldiğimiz nokta yıllardır hayal ettiğimiz okta. Ama biz bunun ötesine gidebileceğimize inanıyoruz. Bizi destekleyen herkese sonsuz teşekkürler. Cumartesi ve Pazar günü oynanacak maçlarda çok iyi basketbol sergileyip Türk halkını sevince boğmak istiyoruz" dedi.
Başbakan Erdoğan'a yöneltilen sorular ve yanıtları şöyle:
ORAN DEĞİL SONUÇ ÖNEMLİ
- Sonuçtan çok eminsiniz ve bunu ifade ediyorsunuz. Sizi nasıl bir sonuç rahatlatır? Hangi sonuç sizi lider olarak rahat hareket ettirir?
Ben burada oran üzerinde durmuyorum. Halk oylamasında oran 2. derecede düşünülecektir. Asıl olan paketin halkımız tarafından kabul görmesidir. Bizim için yeni süreç başlamış demektir. Bunu bir ilk adım olarak görüyoruz. 2011 seçimlerinden sonra yeni bir anayasa hazırlayacağız. Parlamento'da nasıl bir tablo ortaya çıkar bilemem ama 2011 seçimlerinden sonra geniş katılımlı bir Anayasa'yı ortaya koyacağız. Çünkü buna ben güven oylaması olarak bakmıyorum. O nedenle oran üzerinde durmuyorum.
- Size baktığım zaman kampanyanın yürütücüsü olarak bitmeyen bir koşu. Bir yandan oruç tutuyorsunuz, bir yandan Anadolu'yu dolaşıp miting yapıyorsunuz. Merhum Turan Güneş siyasetçi başka kimseye benzemez demişti. Yorulmuyor musunuz?
18 yaşından bugüne siyasetin içindeyiz. Onun getirdiği bir alışkanlık mı, yoksa merhum Güneş'in söylediği gibi siyasetin fıtratından gelen bir şey mi? Bugün İstanbul'da 9 ilçeyi dolaştım. Karşınızda coşku, heyecan dolu kitleleri gördüğünüz zaman, salgıladığınız bir adrenalin var ama karşıdan da aldığınız bir enerji var. Karşı tarafın alkışlarıyla gösterdiği tepki vardır. Bazen beden diliyle öyle mesajlar veriyorlar ki, o size ayrı bir güç katıyor. Yırtınanlar oluyor. Bayanlar bazen erkeklerin çok çok terkinde kendini siyasete vermiş durumda. Bazen de halk susarak da konuşur.
TÜRKİYE'YE YAKIŞANI YAPTIK
- Türkiye, 1856'dan beri kendine Anayasa arıyor. Basketbolcular için hazırlanan klipte Nazım Hikmet'in bir şiiri kullanıldı. Ama ülkeyi terk etmek zorunda kalmıştı. Şimdi Başbakan olarak izliyorsunuz. 8 yılda yaşananları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye'de çok ciddi bir gelişimi son 8 yılda yakaladık. Nazım Hikmet'in kabrini Türkiye'ye getirmek istediğimizde çok eleştiriler oldu. Biz hiçbir şey olmaz dedik ve kararı aldık. Sonra ne oldu. Hiç. Gayet güzel bir şekilde süreç işledi. Bütün mesele lider kadrolarının bu konularda kararlı olmasıdır. Toplum zaten lider kadrolarla bütünleşme sürecine giriyor. Mesela, Sümela Manastırı. Orada da biz taban birliklerinden olumsuz eleştiriler aldık. Arkadaşlarımızla konuştuk. Burası topluma açık mı? Açık. O zaman senede bir gün gelsinler ayinlerini yapsınlar dedik. Van Akdamar Kilisesi'nde de aynı durum. Şimdi Ada'daki yetimhane ile ilgili adımımız var. Çok daha güzel şeyler olacak ama bazı çevrelerin biraz sabırlı olması lazım. Düne kadar tabu olanları yıkarak, dünya barışına hizmet vermek istiyoruz. Türkiye'ye yakışan da budur.
- Halk politikacılardan daha ileride diye düşündüğünüz oldu mu?
Sümela konusunda Trabzon'da bunu gördüm. Trabzonlular kendine yakışan vakarı ortaya koydu. Haklımıza iyi anlatılırsa kendine yakışanı ortaya koyacaktır. Yeter ki halkımız tahrik edilmesin.
ANADOLU SERMAYESİ BİZİM GÜVENCEMİZ
- Ekonomideki başarınızı dünya takdir ediyor, Anadolu sermayesi destekliyor. Ama İstanbul sermayesi ile çelişkiniz var. İstanbul sermayesi ne istiyor hükümetten?
İstanbul sermayesi bizimle para kazanmada anlaştı ama siyasette anlaşamadı. Bunu da zaman zaman açıkladılar. Para kazandık ama iktidarı destekleyemeyiz dediler. Son anayasa çalışmaları sırasında, Sizin anayasa çalışmalarınız oldu. Bize ne tavsiye edersiniz" dedik. Ekonomik Sosyal Konsey'de ortak olalım dediler. Tamam dedik. Sonra, ben burada siz de varsınız. Anayasa bir partinin malı değil. Bunu birlikte oluşturuyoruz. Bize taktik verdiniz. O zaman buna sahip çıkın. Ne yazık ki 2001'de Anayasa metnine sahip çıktıkları halde bizim hazırladığımız Anayasa'ya sahip çıkmadılar. Çok da önemsemiyorum. Önemli olan benim milletimin sahip çıkması. Anadolu sermayesini de içlerine almadılar. Ama isteseler de istemeseler de, Türkiye'de sermaye ciddi manada el değiştirmeye başladı. Bu bizim için çok önemli bir güven kaynağı. Türkiye'nin dört bir yanında yatırımlar ve ihracat, 3-5 yıl öncesiyle mukayese edilmeyecek oranda arttı. Bu da İstanbul sermayesini rahatsız ediyor. Şu anda dünyayla bütünleşen bir Anadolu sermayesi var. Bu da belki onları rahatsız ediyor. Bilemem. Bu yayılmadan endişe etmemek lazım. Sermayeyi tek elde toplamanın da anlamı yok, yayalım. Bundan Türkiye kazanır. Bizim de istihdam diye bir sıkıntımız olmayacaktır.
TÜSİAD'I ZORDLAMADIK, KAPATTIK DEFTERİ
- TÜSİAD'ın resmen görüş açıklamaması, içlerinde evet diyen de var hayır diyen de. Hepsini, topyekun, blok halinde hayır diyecek diye nitelemek doğru mu?
Sermayeyi İstanbul ya da Anadolu diye ayırmak da doğru mu?
Benim konuşmamda evet ya da hayır demeleri benim için saygındır. Yeter ki bir açıklama yapsınlar dedim. Kurumsal olarak açıklama yapmamaları yanlış. Bakın TOBB da yaptı. Zaten kurumların açıklaması bireyleri bağlamaz ki. Girer kabine kendine göre oyunu kullanır. Çok zorlamadık, zaten kapattık o defteri.
Burada hazımsızlık da olabilir. Anadolu sermayesi hiçbir dönemde olmadığı kadar dünyaya açılıyor. Ben yurt dışına giderken iş adamlarını götürüyorum. Anadolu sermayesi geliyor ama İstanbul sermayesi genelde gelmiyor. Ama sıkıntı olduğu zaman da beni arıyorlar. Bizim derdimiz burada ülkenin kazanması. Fakat mutlu olduğum şudur; bir Konya'da, Kayseri'de, Aksaray'da, Samsun'da, Sivas'ta çok farklı gelişimler var. Artık, buralardaki markalar bayiler oluşturuyor. Kendi göbeklerini kendileri kesiyor. Ama bunu söylerken TÜSİAD'ın üyelerinin onurlarıyla da oynamak istemem. Ben bir Konukoğlu ile iftihar ederim. Gaziantep'ten çıkmış ama dünya markası haline gelmiş. Vestel de aynı şekilde. Belki bir üslup, yaklaşım farkı olabilir. Doğrudur. Ama TÜSİAD'ın da kendine çeki düzen vermesi lazım. Ben buradayım, böyle olur diyemez. 1550 maddelik Ticaret Kanunu'nu çıkartmak için TÜSİAD'dan yardım istedik, muhalefet ile görüşün dedik. Ama dürüst davranılmadı.
IMF şimdi mali kuralla ilgili tavsiyelerde bulunuyor. Biz bugüne kadar mali kuralla gelmedik ki. Biz kendi göbeğimizi keseriz.
EVET, İSTİKRAR, GÜVEN, DEVAM DEMEK
HAYIR, İSTİKRARA, GÜVENE DUR DEMEK
- Referandumun sonucu ekonomiyi nasıl etkiler?
İnşallah evet çıkacak. Evet çıkması halinde ekonomi beklenen sıçramasını yapacak. Biz ileri demokrasiye geçiyoruz. Ekonomi de ileri ekonomiye geçecek. Eğer hayır oyuyla travma yaşarsak, ekonomiyi de olumsuz etki edecektir. Evet çıkarsa 2023 hedeflerini de kolaylaştıracaktır. Evetle, istikrar, güven, devam anlamına gelecek. Hayır olursa, istikrara güvene dur demek olacak. Bu da ekonomide patinajı, sıkıntıyı getirebilir. O nedenle eveti çok çok önemsiyoruz.
- Eğer hayır çıkarsa, bunu nasıl yorumlarsınız? Bu da halkın, milletin kararı olarak tecelli edecek.
Milletimin tercihidir, saygı duyarım. Bütün ekibimi toplayacağım, nerede ne hata yaptık, eksiğimiz ne, bunu görmemiz lazım. Orada tespitini yapıp bir kenara koyduktan sonra, biz bu eksikle 2011 seçimlerine nasıl hazırlanacağız? Yönetimde neyi nasıl yerine getireceğiz? Ama burada kaygımız küresel sermayenin Türkiye'ye girişini maalesef ertelemiş olacak. Ama 2011'e iyi hazırlanıp, 2011'i başarıyla geçersek, bu süreci yeniden oturup değerlendireceğiz. Bu 26 madde arasında öyleleri var ki, Türkiye'nin ayağında pranga gibi duruyor ve biz bunları temizleyebilmiş değiliz.
DERT BAŞKA
- Dert başka dediniz. Nedir dert?
Her yerde bu AK Parti'nin anayasasıdır. Bu Tayyip Erdoğan'ın anayasasıdır. Çok daha çirkin AKP'ye de hayır, referanduma de hayır diyorlar. Bu halk oylamasının AK Parti ile ne alakası var?