Erdoğan'a destek verdi

Erdoğan'a destek verdi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, alıştığımız konuşma metnini dışına çıktı. Başbakan'ın sözlerini onayladı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Terör örgütü mensupları ve liderleri silah bırakırsa, başka ülkelere gidebilirler' şeklindeki açıklamalarını değerlendirdi. Terörün sonlanmasını istediklerini belirten Kılıçdaroğlu, "Silah bırakıp, başka bir ülkede gidip normal yaşantılarını sürdürürlerse bundan da ayrıca memnunluk duyarız." dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Suriye'de esir tutulduğu yerden CHP'nin girişimiyle kurtulan kameraman Cüneyt Ünal'ın babası Hikmet, annesi Arife, erkek kardeşi Cumhur Ünal ve kız kardeşi Canan Akdere ile parti genel merkezinde görüştü. Görüşmede Suriye'ye giden CHP milletvekilleri de hazır bulundu.

Diğer gazetecilerin de serbest bırakılması temennisinde bulunan Kılıçdaroğlu, Beşar Kaddumi'nin ailesine ve eşine kavuşmasını istediklerini vurguladı. "Arkadaşlarımız girişimlerini sürdürüyorlar. İnşallah beklediğimiz sonuçları alırız." diyen Kılıçdaroğlu, "Cüneyt kardeşimizin anlattığına göre orada ciddi bir kurşun yarası almış galiba. Tedavi görüyor mu görmüyor mu? Nerede tedavi gördüğünü bilemiyoruz. Orada karanlık bir süreç var. Arkadaşlarımızın girişimleri devam ediyor şu anda, bakalım sonuç ne olacak." ifadelerini kullandı.

Gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplayan Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın 'Terör örgütü mensupları ve liderleri silah bırakırsa, başka ülkelere gidebilirler' açıklamasının hatırlatılması üzerine, bu açıklamanın yeni bir açıklama olmadığını kaydetti. "Silah bırakıp başka bir ülkeye giderse zaten, bizim söyleyeceğimiz fazla bir şey yok. Biz terörün sonlanmasını isteriz." diyen Kılıçdaroğlu, "Silah bırakıp, başka bir ülkede gidip normal yaşantılarını sürdürürlerse bundan da ayrıca memnunluk duyarız." şeklinde konuştu.

Başkanlık sistemine ilişkin açıklamaların sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, yapay tartışmaların peşinden koşulmaması gerektiğini; işsizliğin, atanamayan öğretmenlerin, patates üreticilerinin sorunlarının konuşulmasını istedi.

"KOMŞULARIMIZLA BARIŞ İÇİNDE YAŞAMALIYIZ"
Türkiye'nin komşuları ile barış içinde yaşaması gerektiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Dışardan füze getirtiyoruz, Rusya bir taraftan, İran bir taraftan, Irak bir taraftan bizi düşman ilan etmeye başladı. Neden? Bu ülkede barış içinde, komşularımızla huzur içinde yaşamak varken, Türkiye neden birdenbire kendisini savaşın göbeğinde buluyor. Oturup vatandaşlarımızın kendisine sorması lazım. Bir hükümet, ülkeyi barışa, huzura götürür. Herkesin çalışabileceği, üretebileceği bir Türkiye varken, herkesin diken üstünde oturduğu bir Türkiye'yi neden ve nasıl yarattık. Sormamız gereken sorular bu. Bunlar yetmiyormuş gibi başkanlık tartışmaları, o yetmiyor devrim yasaları, o yetmiyor, başka yasalar, bunlar doğru değil. Medyaya da görev düşüyor. 8 milletvekili hapiste, o milletvekillerine milyonlarca kişi oy verdi. Oy verenlerin tamamı şu anda tutuklu anlamındadır. Böyle demokrasi anlayışı olur mu? Bütün bunları bırakmışız, gazeteciler, akademisyenler hapiste. Bütün dünya diyor ki 'Türkiye nereye gidiyor?' AB'yi unuttuk, yüzümüz batıya dönüktü, Ortadoğu'nun bataklığına döndük, dış politikamızı ülkenin çıkarları üzerine değil, başka ülkelerin çıkarları üzerine inşa ettik. Geldiğimiz nokta iç açıcı değil. Vatandaş uyanıyor ve kendisine soruyor,'ne olacak bu memleketin hali?' diye. Aynı şeyi, bu ülkenin üniversiteleri, akademisyenleri, sanatçıları da sormaya başladılar. Yani entellektüel birikimi olan insanlar da sormaya başladılar. O nedenle bizim yeniden oturup düşünmemiz lazım."

CHP'li Hüseyin Aygün'ün Seyit Rıza'nın haklarının geri verilmesiyle ilgili kanun teklifinin geri çevrilmesiyle ilgili bir soruya da Kılıçdaroğlu, milletvekillerinin önerge, kanun teklifi, gensorularının grubun onayına ihtiyacı olduğunu hatırlattı. "Grup yönetiminden geçerse kabul olur, geçmezse ret olur. Bunun parti içinde ayrılık veya gayrılık olarak yorumlamamak lazım." diyen Kılıçdaroğlu, "Sadece, Hüseyin arkadaşımızın verdiği kanun teklifi değil, önerge veren pek çok arkadaşımızın önergeleri de kabul edilmemiştir. Bunlar parti içinde bir ayrılık olarak değerlendirilmemeli." ifadesini kullandı. Hüseyin Aygün hakkında herhangi bir işlem yapılmayacağını vurgulayan Kılıçdaroğlu, milletvekillerinin grup yönetiminden geçmeyen önergelerini kamuoyuyla paylaşmamaları gerektiğini ve buna da herkesin uymasını istedi.

"FEZLEKEYİ GÜNDEME GETİRMESİ SUÇLULUĞUNU KABUL ETMESİ ANLAMINA GELİR"
CHP'li Muharrem İnce ile Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç arasındaki tartışmanın hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, "Gensoruya muhatap olan bir bakanın, kendisine sorulan soruları yanıtlamak yerine, oradan kaçarak grup başkan vekili hakkında düzenlenen bir fezlekeyi gündeme getirmesi, sadece suçluluğunu kabul etmesi anlamına gelir. Sayın İnce gayet açık bir şekilde diyor, fezleke düzenlenmiş doğru, 'kaldırın dokunulmazlığımı' diyor. Öteden beri parti olarak söylediğimiz şeyleri söylüyor, dile getiriyor. Gönül isterdi ki Sayın Arınç, kendisine yönelik iddiaları Meclis kürsüsüne çıkıp yanıtlasın. Onu yanıtlamayıp, sorunlardan ya da sorulardan kaçmak Sayın Arınç'ın siyasi birikimine de yakışmıyor. Bu Sayın Arınç'ın ne kadar zor bir durumda olduğunu gösteriyor. İşin özeti bu." karşılığını verdi.

Türkiye'deki Patriot tartışmalarıyla ilgili de Kılıçdaroğlu, grup toplantısında konuyu değerlendireceğini ifade etti.

CİHAN 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.