Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''sigara tüketimi artık terör kadar, hatta ve hatta terörden bile daha zararlı boyutlara ulaşmıştır. Bu bir gerçektir. O nedenle tütünle mücadele, terörle mücadele kadar önem kazanmıştır'' dedi.

Başbakan Erdoğan, Yeşilay tarafından Swissotel'de düzenlenen, Kapalı Alanlarda Tütün Ürünlerinin Kullanımını Engelleyen Yasanın Kabul Edilişinin İkinci Yıl Dönümü Ödül Töreni'ne katıldı.

Törende yaptığı konuşmada, sigara tüketimi ile ilgili görüşlerini aktaran Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

''Sigara tüketimine yönelik mücadeleyi çok önemsiyorum. Çünkü insanımızı çok seviyorum, halkımı çok seviyorum. Onlara zarar verecek hiçbir şeyin bizim sorumluluğumuzda hayatta kalmasını istemiyorum. Onun için de bu mücadeleyi sizlerle birlikte vermek bizlere ayrı bir onur, ayrı bir gurur veriyor.

Sigara tüketiminin en aza inmesi için çok büyük duyarlılık gösteriyoruz. Aslında Anayasa'ya bağlılığını ifade edenlerin, Anayasa'nın 56. maddesinden hareketle de böyle bir sorumluluğun, böyle bir yükün altında olduğunu bilmeleri lazım.

'Gençliğin korunması' başlığı altında geçen, buradaki bu yasa hükmünün aslında uygulamaya konulması lazım ama yıllar yılı Anayasa'nın amir hükmü olmasına rağmen uygulanmamıştır. Dolayısıyla işin hem insani yönü var hem anayasal noktada yönü var.

En yakınlarımdan başlamak üzere herkese bu konuda tavsiyelerde bulunuyorum. Bilim adamlarınca, hekimlerce artık kesin olarak zararları kanıtlanmış olan, elliden fazla hastalığın sorumlusu olan bu zararlı alışkanlıklardan kurtulabilmeleri konusunda onlara yardımcı olmaya çalışıyorum.

Hatta bazı yerlerde işi daha da ileri götürüyorum. Sigara paketini gördüğüm zaman hemen o vatandaşa 'gel seninle bugün bir anlaşma yapalım. Şu sigarayı bırak' diyorum. Tutuşuyoruz, iknaya başlıyoruz.

Şu ana kadar da vermiş olduğumuz mücadeleden güzel neticeler aldık. Elinden sigara paketini alıyorum, üstüne ismini yazıyoruz, 'sigarayı bıraktım' dedirtiyoruz, tarihi yazıyoruz, imzasını alıyoruz.

Bunu diyorum ki hep beraber yürütelim. Şu anda ciddi sayıda sigara paketi birikti. Daha sonra belki de bunları bir müze haline getiririz.''

''YANI BAŞIMDA SİGARA İÇİLMESİNDEN RAHATSIZIM''

Sigara kullanımı konusundaki hassasiyetiyle ilgili olarak, zaman zaman medyada veya çeşitli platformlarda, ''Başbakan kendisi sigara içmediği için başkalarının da sigara içmesini istemiyor' denildiğine şahit olduğunu belirten Erdoğan, ''elbette ben aktif bir kullanıcı olmadığım gibi ama altını çizelim, ben pasif bir kullanıcı da olmak istemiyorum'' dedi.

Nerede olursa olsun, yanı başında sigara içilmesinden rahatsız olduğunu anlatan Başbakan Erdoğan, buna kimsenin hakkı olmadığına inandığını vurguladı.

Bulunduğu yerlerde sigara içen birini gördüğünde, o sigara müptelası kişiyi de sigarayı bırakmaya ikna etmek için çalıştığını anlatan Erdoğan, ''Gel kardeşim, gel arkadaşım bugün burada bu işi halledelim'' dediğini ifade etti.

Sigaraya karşı hep birlikte mücadele verilmesine dikkati çeken Başbakan Erdoğan, açılışlarda kurdele kesmek için kullandığı makasları da sigara paketleri gibi muhafaza ettiğini dile getirdi.

YASAYI YUMUŞATMA GİRİŞİMLERİ

Sigara yasağının yumuşatılması için girişimde bulunan milletvekillerine tepki gösteren Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

''Milletin vekilleri atılan böyle bir adımın karşısına dikilebiliyor. Örneğin şu anda anamuhalefet partisinin iki milletvekili ne yazık ki komisyonda tekrar yeni bir önerge vermek suretiyle bu yasayla ilgili değişiklik talebinde bulunuyorlar.

Şunu çok açık net söyleyeyim; bizim iktidarımız döneminde böyle bir değişikliğe asla müsaade etmeyiz. Bu karar verilmiştir, bu yasa çıkmıştır ve bu iş bitmiştir.

Halkımın da büyük bir çoğunluğunun bundan memnun olduğunu şu andaki gelişmelerde de zaten görüyoruz.

Bugün sigarayla mücadeleyi sadece benim sigaradan hazzetmeyişime bağlamak elbette ciddiye alınamayacak kadar sığ bir yaklaşım ve safdillik olur.

Zira burada insanımızın sağlığı, insanımızın hayatı, ülkemizin ekonomisi söz konusu.

Az önce ekranda ayağı kesilmiş olan vatandaşımızı gördük. Niçin? Sigaradan. Yazık değil mi? Buna hakkımız var mı?

Üç beş kuruş ülke ekonomisi para kazanacak, daha fazla para elde edecek diye biz kalkıp halkımızı zehirleyebilir miyiz? Onun maliyetini hiç düşünüyor muyuz?

Sanıyoruz ki ekonomide rakamsal olarak bir yükseliş olacak. İnsanın sağlığı kadar bedeli yüksek olan hiçbir şey yoktur.

Hep söylüyoruz ya Kanuni'nin 'halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi', yani bizler bir nefes sağlıklı nefese devleti feda edebilen bir anlayışın, bir medeniyetin mensuplarıyız.

Öyleyse burada öyle ufak tefek rakamlar söz konusu olamaz. Aslolan insanımızın sağlığıdır, gençlerimizin sağlığıdır. Biz buna bakacağız.

Hem kurusu, hem sulusu, hepsine karşıyız. Bu kadar açık konuşuyorum. Hepsine karşıyız. Niye? Çünkü hepsinin de halkıma zararı var.

Bunu aklıselimle düşünmek lazım, bunu sağa, sola çekmenin anlamı yok. Gerçek bu, vakıa bu. Neleri getirip, neleri götürdüğü ortada.

Burada minicik yavrularımızın sağlığı söz konusu. Doğmayan yavrularımızın sağlığı söz konusu. Bunlar birer vakıa.''

''SİGARAYA VERİLEN PARALARIN HEPSİ HAVAYA ÜFLENİP GİDİYOR''

Sigaranın; kadın, erkek, yaşlı, çocuk ayırt etmeksizin, kullananı da kullanmayanı da dahil olmak üzere bütün toplumun sağlığını ve hayatını tehdit ettiğini belirten Erdoğan, sigaranın bunun yanında sosyo-ekonomik olarak hem aile bütçesine hem ülke ekonomisine azımsanmayacak oranda zarar verdiğini, darbe indirdiğini dile getirdi.

Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

''Çocuklar harçlıklarını sigaraya veriyor. Babalar, anneler ekmek parasını buraya yatırıyorlar. Sigaraya verilen paraların hepsi deyim yerindeyse havaya üflenip gidiyor.

Sigara tüketimi artık terör kadar, hatta ve hatta terörden bile daha zararlı boyutlara ulaşmıştır. Bu bir gerçektir. O nedenle tütünle mücadele, terörle mücadele kadar önem kazanmıştır.

Aldığı canları düşünürsek tütünle mücadele asla ve asla küçümsenemeyecek derecede hayati bir meseledir. Ancak şunu da unutmamak lazımdır ki sigara terörden çok daha sinsi bir tehlikedir.

Bu tehlike öyle dağlarda falan dolaşmıyor. Sigara, insanımızın cebinde taşıdığı bir ölüm makinesi adeta. Evlerimizde bulundurduğumuz bizi öldürecek bir silah adeta.

Çocuklarımızın yanında dolaşan bir ölüm makinesi, bir hastalık yuvası. Bakınız bugün domuz gribi dendiğinde nasıl panik olunduğunu, toplumun geniş bir kesiminin nasıl teyakkuza geçtiğini hepimiz biliyoruz.

Bir domuz gribinin yol açtığı ölümler de sigaranın yol açtığı ölümler de ortada. İkisini mukayese edin. Domuz gribiyle mücadele için bütün dünya alarma geçmişti.

Bütün ülkeler milyonlarca aşı aldılar. Harcadıkları para milyarlarca dolar. Allah aşkına şimdi soruyorum sizlere: Sigarayla mücadele daha mı az önemli, daha mı az ilgiyi hak ediyor?''

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kapalı alanlarda tütün ve tütün ürünlerinin yasaklanmasıyla ilgili olarak, ''Bu işte görevli ekiplerin yaptıkları denetimler sonucunda yasaya uyum oranı yüzde 99 olarak müşahede edilmiştir'' dedi.

Başbakan Erdoğan, Yeşilay tarafından düzenlenen, ''Kapalı Alanlarda Tütün Ürünlerinin Kullanımını Engelleyen Yasanın Kabul Edilişinin İkinci Yıl Dönümü Ödül Töreninde'' yaptığı konuşmada, sigaranın insanları haber vermeden, sinsice ve yavaş yavaş öldürdüğünü söyledi.

Sigarayla mücadeleyi toplumun her kesiminin ciddiye alması ve bu dumanlı belayı artık bütünüyle gündemden çıkartması gerektiğini dile getiren Erdoğan, tespitlere göre dünyada 1,3 milyar, Türkiye'de ise 17 milyon kişinin sigara içtiğini hatırlattı.

Erdoğan, dünyada yılda 5 milyon, Türkiye'de ise yaklaşık 100 bin kişinin tütün kullanımına bağlı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybettiğine işaret ederek, sözlerine şöyle devam etti:

''İnanın bazen önüme konuşma notlarım geliyor, konuşma notlarıma bile sigaranın, sigara kokusunun nasıl sindiğini görüyorum. Niye? Çünkü bu yazıp çizen arkadaşlarım da bakıyorum ki bayağı ciddi içiyorlar. Çok berbat bir şey bu, çok berbat bir şey. Ve ondan rahatsız oluyorum.

Tütün kullanımına bağlı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybedenlerle ilgili rakamlar da göstermektedir ki, sigara artık hakikaten tesir alanı küçümsenecek bir şey değildir. Tesir alanı çok büyük ve bastırmadığı koku yok.

Her kokuyu bastıracak derecede egemenliği var. Öyleyle artık küresel boyutlara ulaşmış bu tehdit konusunda mutlaka, ama mutlaka ciddiye alınması gereken bu tehlikeye karşı mücadelemizi vermemiz lazım.

Türkiye'de sigaraya bağlı ölüm rakamları gerçekten ürkütücüdür, üzüntü vericidir. Tablonun daha da ürkütücü tarafı, sigaraya başlama yaşının her geçen yıl daha da aşağıya düşmesidir.

Artık bırakınız orta öğretimi, ilk öğretim çağındaki öğrenciler arasında bile sigara içme alışkanlığının yüzde 10'ları bulduğu ifade ediliyor. Çok büyük bir tehlikedir.

Bunun yanında, sigara içmeyen çocuklarımız da tehdit altında. Zira sigara içenleri olduğu kadar çevresindeki kişileri de etkiliyor. En çok da çocuklarımızı etkiliyor.

Dünya Sağlık Örgütünün tahminlerine göre 700 milyon çocuk, yani dünyadaki çocukların yarısı sigara dumanına maruz kalıyor.

Bütün tabloyu göz önüne aldığımızda sigara içenlerin sağlığı kadar içmeyenlerin de sağlığını düşünmek durumundayız, içmeyenlerin de sağlığını korumak durumundayız.

Bunu başarmanın, toplumumuzu pasif sigara dumanının zararlarından korumanın yegane yolu da takdir edersiniz ki sigara kullanımını kısıtlamak, hatta bütün kapalı alanlarda engellemektir.

Şu anda güzel gelişmeler var. Başarılıyız. Halkımız bu iş gerçekten iyi benimsedi. Bu başarı her geçen gün daha ileri bir noktaya gelecek.''

BAKANLAR KURULUNDA 7 YILDIR SİGARA DUMANI, SİGARA KOKUSU YOK

Başbakan Erdoğan, AK Parti olarak, insan sağlığına büyük önem verdiklerini belirterek,sigara bağımlılığını ciddi bir tehdit olarak kabul ettiklerini ve bu konudaki tedbirleri arttırdıklarını söyledi.

Konuyla ilgili hukuki ve idari düzenlemeler yaptıklarını hatırlatan Erdoğan, ''Başbakan olduk, koridorlarda giderken sigara dumanından, sigara kokusundan geçemiyorduk.

Böyle bir noktadaydık. Yasayı çıkarmadan önce hemen tedbirlerimizi arttırdık. O durumlardan kurtulduk, o kokudan, o dumandan'' dedi.

Başbakan Erdoğan, yasanın çıkmasıyla birlikte her şeyin yoluna girdiğini ifade ederek, ''Bizim Bakanlar Kurulumuzda asla 7 yıllık dönem içerisinde sigara kokusu, sigara dumanı...

Yok böyle bir şey. Bu noktada da örneğiz. İlk zamanlar oluyordu, artık onlar da bıraktı. Biz örnek olacağız. Çünkü bal, bal demekle ağız tatlanmıyor. Balı yersen ağız tatlanıyor. Önce bunu kendimiz yaşayacağız'' diye konuştu.

Türkiye'nin, tütün kontrolü konusunda yasal düzenlemesi olan sayılı ülkeler arasında yer aldığını belirten Erdoğan, Türkiye'nin bu ülkeler arasında da liderlik yapar hale geldiğini söyledi.

SİGARA TÜKETİMİNDE AZALMA

'Yapılan çalışmalar, gerek sigara içen, gerek içmeyen vatandaşlarımızın uygulamaya yüzde 95 oranında destek olduklarını gösteriyor'' diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Başlattığımız uygulama yöntem bakımından örnek bir uygulamadır. kesinlikle yasakçı bir mantığa yaslanmayan, tam tersine büyük toplumsal bir tabana dayanan, farklı toplumsal kesimlerin gönüllü olarak katıldığı örnek bir uygulama gerçekleştirdik.

Bakınız, bugün tütün ürünlerinin kapalı alanlarda kullanımını engelleyen yasanın ikinci yılını idrak ediyoruz. İki yıl gibi kısa zamanda başlattığımız uygulamanın semerelerini, meyvelerini aldık. Bu işte görevli ekiplerin yaptıkları denetimler sonucunda yasaya uyum oranı yüzde 99 olarak müşahede edilmiştir.

Dumansız hava sahası uygulamasını değerlendiren araştırmalar, halkımızın tütün ve tütün ürünlerinin zararları konusundaki farkındalığının da arttığını göstermiştir. Sigara satış rakamlarına baktığımızda, 2000 yılında kişi başına sigara tüketimi 1646 adet iken 2008 yılında 1508'e gerilemiştir.

19 Temmuz 2009 tarihinden itibaren ise aylık satış rakamları daha da azalmıştır. Temmuz-Kasım aylarında Türkiye'de son 5 yılın en düşük sigara tüketimi gerçekleşmiştir. 2007 yılının aynı dönemine göre 233 milyon paket, 2008 yılının aynı dönemine göre 185 milyon paket daha az sigara içilmiştir.

Temennim odur ki bu daha da süratle azalsın. Satışlar 2009 yılının bu döneminde 2007'ye göre yüzde 10, 2008'e göre yüzde 8 azalmıştır.

Bu verilere göre vatandaşlarımız 2007 yılının aynı dönemine göre kıyasla, sigaraya 1 milyar 165 milyon lira az, 2008 yılının aynı dönemine kıyasla 922 milyon lira daha az para harcamıştır. Bakın, cebimizde kalıyor bu para. Bu kadar önemli.

Bazı yerlerde, 'efendim dükkanlarımız kapanıyor, restoranlarımız kapanıyor, şöyle oluyor, böyle oluyor' deniliyor. Bunların hepsi züğürt tesellisi. Yok böyle bir şey. O kadar kapanıyorsa bir misli daha fazlası açılıyor.''

''BAŞKA SİGARA İÇEN VAR MI MEDYA?''

Erdoğan, evlerde de sigara içme sıklığının azalmaya başlamış olmasının sevindirici bir gelişme olduğunu kaydederek, pasif içici olarak insanların sigara dumanına maruz bırakılmasına kimsenin hakkı olmadığını söyledi.

Başbakan Erdoğan, toplantının yapıldığı salondan ayrılırken iki kadın sigarayı bırakmak istediklerini ifade ettiler.

Başbakan Erdoğan da kadınlardan sigara paketlerini alarak isimlerini, soy isimlerini ve telefonlarını yazdırdı ve ''hayırlı olsun'' dileğinde bulundu.

Erdoğan olayı takip eden medya mensuplarına da dönerek, ''Başka sigara içen var mı medya?'' diye sordu ve ''Sizden sigara içenler çoktur'' dedi.

Sigarayı bırakan kadınlardan Aynur Kaplan da, 15 yıldır sigara tiryakisi olduğunu belirterek, ''Sigarayı 15 yıldır bırakamadım, ancak bugün Başbakanımıza verdiğimiz sözle artık bir daha içmeyeceğim.

Günde iki paket içerdim, içmemem için araba filan verildi, ama bırakamadım. Bugün bırakıyorum, kampanyadan dolayı çok mutluyum herkes bıraksın'' diye konuştu.