Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları

Bediüzzaman Said Nursi'nin şehri Bitlis seni gönülden selamlıyorum... Bu güzeller güzeli şehri ve tüm insanlarını gönülden selamlıyorum.

Bitlis Demokrasiye sandığa farklı sahip çıkıyor bugün. 

Biz sadece Allah'ın huzurunda rüku ederken eğiliriz. Başka hiçbir güç bizi eğemez. Ondan hiç şüpheniz olmasın. 

Önceki gece otobüste Kayseri'den ANkara'ya giderken bizim Muş mitingimize gelirken Kırşehir'deki kazada meydana gelen kazada şehit olan polis memurlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Yaralanan polislerimize de acil şifalar diliyorum. Şehit polislerimizin aileleri ve emniyet camiasına ve milletimize başsağlığı dileklerimi iletiyorum. Acılarını yürekten paylaşıyorum. Mekanları cennet olur inşallah... 

BİTLİS BÜYÜK ALİMLER YETİŞTİRDİ

Bitlis hep bir ilim şehri oldu. Bitlis çok büyük şahsiyetler yetiştirdi... Mevlana İdrisi Bitlisiyi , Küfrevi hazretlerini burada rahmetle minnetle yadediyorum. 

NURS KÖYÜNE GERÇEK ADINI VERİYORUZ

Hele hele Hizan'ın Nurs köyünde doğan geride bıraktığı eserleriyle hep minnetle anılan Bediüzzaman Said Nursi'yi bir kez daha buradan minnetle yad ediyorum. Merhum Said Nursi'nin doğduğu köy Nurs köyünün ismini 1960 yılından sonra biliyorsunuz Kepirli olarak değiştirmişlerdi. Ne zaman 1960... Biz İçişleri Bakanlığımıza talimatı verdik. Gerekli düzenleme yapıldı. Nurs köyüne tarihi ismini iade ettik. Şimdi sırada Norşin var... Siirt'te Aydınlar ismi çıkardığımız yasayla Tillo oldu. Norşin'i de artık tescilli hale getireceğiz. Burada sizlerin ve tüm Türkiye'nin şunu bilmesini istiyorum. Kendi ülkesini tarihini bilmek lazım. CHP ve MHP tarafından bu konu çok istismar ediliyor. ,

Yer isimleri 27 Mayıs 1960 ihtilalinin ve 12 Eylül 1980 ardından değiştirildi. Şimdi biz isimleri iade ettikçe bunu CHP MHP başka yerlere çekiyor. Şimdi burada ne oldu? Beş parti birleşti mi? CHP MHP BBP DP bir de DSP... Beş tane... Beşini bir yere getir kırk çürük yumurtadan bir sağlam yumurta olmaz... Bunların durumu da bu...

Biz 27 Mayıs ve 12 Eylül'de insanımıza yapılan bir zulmü ortadan kaldırdık. İsimleri iade ediyoruz. Bunlarla uğraşmak küçük insanların işidir. Büyük devletler böyle şeylerle uğraşmaz. Bunlara takılmaz. Detay konular üzerinden insanlara zulmetmez. Biz büyük düşünüyor büyük adımlar atıyoruz. Kardeşliğimizi pekiştirecek devletle milleti muhabbetle birbirine kucaklaştıracak reformlar yapıyoruz. 

SAİD NURSİ HERŞEYE RAĞMEN ÜLKESİNİ TERKETMEDİ

Said Nursi burada Nurs köyünde doğdu. Burayı düşmana karşı kahramanca savundu. Esir düştü Sibirya'da esaretten kurtuldu. Ülkesine döndü. Eserler yazmaya başladı. Saidi Nursi'ye çok zulmettiler. Çeşitli bahanelerle iftiralarla tutukladılar. Hapsettiler. Ders vermesini yasakladılar. Talebelerine de çok zulmettiler. Ama Said Nursi hak bildiği yoldan dönmedi. Asla ve asla eğilmedi. İnançlarından ilkelerinden değerlerinden asla taviz vermedi. Kendi ülkesinden kaçıp gitmeyi aklının ucundan bile geçirmedi. Hapislere sürgünlere rağmen ülkesini terk etmedi. Size burada bir şey göstermek istiyorum. 

İŞARATÜL İCAZ'I DİYANET'TE BASTIRDIK

Bu eser İşaratül İcaz kitabı... Said Nursi hayattayken Diyanete mektup yazmış. Risale-i Nur'un diyanet tarafından basılmasını rica etmişti. Maalesef bu talebi yerine getirilmedi. Tam tersine tek parti CHP iktidarı tarafından 27 Mayıs sonrası kimi hükümetler tarafından Risale-i Nur yasaklandı. Bizim dönemimizde biz Risale-i Nur'u diyanet matbaasında bastık. İşte hamdolsun Türkiye bu günleri gördü. 

YASAKLANAN KİTAPLARI DEVLET BASIYOR

Yasaklanan bu kitaplar bizzat devlet tarafından basılıyor. Bakınız inşallah Faki Teyran kitabını da hem Türkçe hem KÜrtçe basacağız. 

BDP'nin belediyelerinde halka hizmet namına ne var? Bunlar çıkıp biz Kürtlerin temsilciyiz diyorlar. Siz buna inanıyor musunuz? İşte Tatvan'nı hali... Soruyorum beş yılda ne gördünüz? Belediye demek hizmet demektir eser demektir... Eser üretebildiler mi ? Var mı eserleri? Bakınız şu son 5 senede bizim iktidarımız 10 yılda şu Bitlis bizden gördüğü yatırımları tarihinde gördü mü?

PENSİLVANYA'DAKİ ZATIN MASKESİNİ DÜŞÜRÜYORUZ

Biliyorsunuz Pensilvanya'daki zatın maskesini düşürmeye başladık. Şimdi çıkıp Başbakan ilme ve alimlere ağır sözler söyledi diyorlar. Bizim ilme ve alime hürmetimiz bellidir. İşte şu bastırdığımız eserler bile tek başına bu konuda hassasiyetimizin ispatıdır. Ama burada birşey söyleyeceğim. Alim sadece bilen değildir alim kendisini bilen kişidir. Alim hırslarını yenen kişidir. Alim vatanını ülkesini milletini seven kişidir. Hem holding patronu olacaksın büyük paraları idare edeceksin ülkende fitne kaos çıkarmaya gayret edeceksin hem de alimim diyeceksin. Soruyorum Allah aşkına alimin bu işlerle ne alakası var. Alim öğrenci yetiştirir eser yazar. Tehditlerle şantajla iş göreceksin hak yiyeceksin zulmedeceksin ananas ve tesbihlerle iş göreceksin hem de alimim diyeceksin. Soruyorum Allah aşkına insanların mahrem görüşmelerini dinleyip kaydedip iftira şantaj için kullanacaksın hatta insanların yatak odalarını gözetleyip kaydedecek şantaj yapacaksın sonra da alimin diyeceksin. Soruyorum tarihte böyle bir alim var mı gördünüz mü? Tarihte kendi ülkesine ihanet eden karıştıran alim gördünüz mü? Tarihte hiçbir sebep yokken ülkesinden kaçan dönmeyen uzaktan ülkesini karıştıran alim gördünüz mü? Göremezsiniz. Merhum Saidi Nursi ne diyor? Bunun Said NUrsi'yle de alakası yok ha.. Pensilvanya'daki zatın Said Nursi ile de alakası yok. Onu hayatında bir kere görmüş değildir. Bir hakikat fani şahsiyetler üzerine bina edilmez. Bakın burası çok önemli. Din hiçbir şahsi uhrevi dünyevi maddi ve manevi bir şeye alet edilemez. İşte ben aziz milletimden özellikle de bu paralel yapının mensubu iyi niyetli kardeşlerimden bunu görmelerini rica ediyorum. 

EY PENSİLVANYA'NIN PEŞİNE TAKILANLAR...

Ey Pensilvanya'nın peşine takılan kardeşlerim. Başınızı iki elinizin arasına alın... Said Nursi ne diyor? Baki hakikatlerin fani şahsiyetlerin ve fani arzuların niyetlerin emellerin üzerine bina edilemeyeceğini görmelerini istiyorum. Baki hakikatler öyle gelip geçici şeylerin üzerine bina edilmez. Rafineriyle ananasla tehditle şantajla baki hakikatlere gidilmez. Bir Başbakanın görüşmelerini kayda alandan alim olur mu Allah aşkına?

BÜTÜN CEMAATLER YARA ALIR

Hak için insan için insan yetiştirmek için çırpınan cemaatler bundan yara alır. Gerçekten hizmet edenlerin bu yanlış kişilerle aralarına mesafe koymaları tarihi bir sorumluluktur. Kendisini hizmete ilme adayanlar için tarihi bir sorumluluktur. Derdi yardımlaşma paylaşma olan samimi yapıların bu holdinge dönüşmüş kirli ilişkilere bulaşmış kişilerle aralarına mesafe koymaları insani ve vicdani bir sorumluluktur. Samimi kişilerin bu kirli emelleri olan yapılarla aralarına mesafe koymaları hayati derecede önemlidir. 

SAİD NURSİ İLE İLGİLİ İKİ BELGE

Size iki belge göstereceğim. Said Nursi tarafından yazılan Gençlik Rehberi kitabının yasak edilmesi ve toplatılması Bakanlar Kurulu'nun 15 Temmuz 1948 tarihli toplantısında kararlaştırılmış. İmza Cumhurbaşkanı İsmet İnönü...

Bir başka belge... Ben belgeyle konuşuyorum. Kılıçdaroğlu neyle konuşuyor bilmem... Pensilvanya neyle konuşur bilmem.

Kastamonu'ya yerleştirilmiş Saidi Kürdi'nin Emirdağ'a nakli. İmza İsmet İnönü... Cumhurbaşkanı... Değerli kardeşlerim işte Pensilvanya'daki zat bu CHP ile hareket ediyor... Kılıçdaroğlu be siz busunuz ya... Siz bu milletin kutsallarına hayat hakkı tanımadınız ya...

PENSİLVANYA CHP VE MHP İLE HAREKET EDİYOR

Şu anda artık açık açık ne diyor Pensilvanya... Ablalaarı abileri dolaştırıyor..: SMS'ler çekiliyor. Oyunuzu AK Parti'ye değil CHPye MHPye BDP'ye verin diye telkin veriyor. Fakat bu CHP genel başkanında yüz olsa Pensilvanya ile hareket etmezdi. Bu Pensilvanya'dakinde de Said Nursi'ye vefa olsa CHP'ye hareket etmezdi. Arabanın tekeri bozulursa sol tekerle devam edilir diyorlar. Ondan sonra şarampole yuvarlanırsın... O yüzden AK Parti'yle düşmanlık ediyor CHP ve MHP ile hareket diyorlar. 

BUNLAR NE ZAMAN İKTİDAR OLDUYSA KAMYONU DEVİRDİLER

Bunlar ne zaman iktidar olduysa kamyonu devirdiler. Şimdi üç kafadar yola devam ediyorlar. Bunlar zaten araç devirmekte bayağı ustadırlar. Bunların gideceği yer uçurumdur. 

MHP Genel Başkanı CHP Genel Başkanı'nı savunuyor. Hani ben genel müdür diyorum ya... Genel müdürlük yüksek makamdır diyor. E tamam ne rahatsız oluyorsun. Yüksek makamsa demek ki taltif ediyoru. Niye rahatsız oluyorsun. Şimdi ikisi bir araya geldiler... Genel müdür ve Bahçeli... 30 Mart'a 19 gün kaldı... Gece gündüz demeden çalışmaya var mıyız?

BİZİM ABLALARIMIZ ABİLERİMİZ SİZSİNİZ

Bizim ablalarımız sizsiniz.. Kapı kapı dolaşacağız. 30 Mart'ta gereken dersi vereceğiz. Abiler siz de... Kapı kapı dolaşıp gereken dersi vereceksiniz bunlara... 

Bu ülkede ben inanıyorum ki Bitlis lafa değil icraata bakar. 

30 Mart akşamı şunu görecekler... Bu kadar yalan attık takiyye iftira fitne fesat yaptık ama yine tutmadı... Niye... Benim milletimin feraseti var ya... Onun önüne geçilmez... 17 Aralık tutmadı... 25 Aralık tutmadı.. Tutar mı ya... Tutmaz... 

ZALİMLER İÇİN YAŞASIN CEHENNEM

Dünyada hiçbir zaman zalimler eksik olmayacak.. Ama biz Said Nursi'nin ifadesiyle zalimler için yaşasın cehennem diyeceğiz... Onun için de durmak yok yola devam...

CANLI AKTARAN: UMUT YAVUZ / ROTAHABER