Çalışma Meclisi toplantısına katılan Başbakan Erdoğan, yurt dışı ideolojiler transfer etmeye ihtiyaç olmadığını söyledi.  İşçi işveren kavramını bir kenara bırakıp çalışmadan yana olduklarını anlatan Erdoğan, çalışan ve çalıştıranı iki ayrı gruba ayırmamak gerektiğini, emek sermaye gibi başlıkların yanlış tanımlandığını söyledi.
Emek de sermaye de yatırım da tüketim de insanın birer türevidir. İnsan varsa sermaye, üretim, tüketim vardır. İnsan yoksa bunların hiçbiri yoktur. 

İşte Başbakan'ın konuşmasından satırbaşları:

Şiddet hiçbir sorunda çözüm yöntemi olamaz. Bu yüzden, sendika, toplanma, örgütlenme hakkı vardır, grev hakkı, lokavt hakkı , demokrasi vardır. Şiddet çözüm yöntemi olmadığı için sandık vardır. Şiddetten medet uman siyasi parti en başta kendisini inkar eder ve çözümün önünde engel olur. Kendi varlığını inkar eder ve çözümün önünde bariyer olur. 

Şiddetin her türlüsünü dışlayacak, her alanda sorunlarımızı şiddetsiz bir ortamda diyalog ve uzlaşı ile çözmenin yollarını aramalıyız. 

ÇETELERE RAĞMEN REFORM YAPTIK

İktidara geldiğimizden bu yana çok büyük engel ve dirençlerle karşılaştık. Yıkım senaryoları, tahrik ve kanlı senaryolarla karşılaştık. Ama yıkılmadık ve yılmadık. Bunların hepsini aştık. Reformlarımızı yaptık. Sendikaların üzerindeki örgütlenme özgürlüğü üzerindeki baskıları kaldırmak için demokrasi mücadelesi verirken, darbe düzeninin devam etmesi için bu ülkede direnenler oldu. Statükonun ve devlete sirayet etmiş çetelerin yanında saf tutanlar oldu. 

Hiçbirine aldanmadık. Direnç gösterenlerin bile özgürleşmesini sağlayan yine biz olduk. Yaptığımız reformlara direnç gösterenlerin de daha özgür ve demokratik bir ortamda hayat sürmelerini sağlayan yine biz olduk. 

KİRLİ BİR EL PARTİMİZE SALDIRDI

Yakın bir zamanda kirli bir el partimize roketatarla saldırdı. Korkup geri adım mı atacağız? Hayır! Anamuhalefet partisinin genel müdürü bu saldırıyla ilgili akıl mantık dışı sorular soruyor. Eğer bu saldırılar ile ilgili soru soracağı biri varsa, o kanlı örgütle aynı yolda yürüyen ve kol kanat geren kendi milletvekilleridir. Şiddeti yedeğine alan her kim olursa olsun milletim ona cevabını verir. Biz bu saldırılardan asla korkmuyoruz korkmayacağız. 

CEZAEVİNDEN KAÇANLARI YAKALADIK

Cezaevi içinde bile olan hadiseleri görüyoruz. Kaçtılar ve emniyet teşkilatımız bir tanesi hariç hepsi yakalandı. Bu mücadele yılmadan usanmadan devam edecek. Ancak bunlara kol kanat germek bu iktidarda mümkün değildir. 

Sofralardaki ekmeği büyütecek reformları da yapacağız. Pazartesi günü demokratikleşme açısından çok önemli bir aşamaya giriyoruz. Kimsenin zoruyla baskısıyla değil sözünü verdiğimiz için bu reformaları yapıp milletimize yeni ufuklar açacağız. 

REFORMLARA DEVAM EDECEĞİZ

Şartlar daha da iyiye gittikçe kardeşliğimiz daha da güç kazandıkça biz de reformlarımızı hayata geçirmeye ve ülkeyi büyütmek için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz. Demokratik haklar kadar çalışma hayatının sorunlarını da daha ilk günden çözüme kavuşturmak en büyük arzumuzdu. Ancak bu konuda da 11 yıl boyunca da önümüzde engeller oldu. İmkansızlıklar oldu. Buna rağmen ekonomide ve demokratikleşmedeki her gelişmeyi çalışma hayatının tüm unsurlarına yansıtmaya gayret ettik. Geçmişten gelen hak kayıplarını telafi etmek önceliklerimiz arasında oldu. 5 milyon kişiye yeni istihdam sağladık. Bir yandan istihdama yeni katılanlara iş ürettik, bir yandan da işsizlikle mücadele ettik. Artan nüfusa rağmen işsizliği aynı noktada tuttuk hatta azalttık. Ücretleri enflasyona ezdirmedik. Alım gücünü arttırdık. İşçi kardeşimin de memur kardeşimin de 11 yıl öncesine göre satın alma gücü mukayese edilemeyecek derecede kat be kat fazladır. Net asgari ücret 11 yıl önce 184 liraydı. Bugün 803 lira. Yani dört buçuk kat arttı. Artış oranı yüzde 336, reel artış oranı yüzde 68. En düşük memur maaşını 1700 liralar seviyesine yükselttik. Artış oranı yaklaşık 5 kat. 

1 MAYIS'I TATİL İLAN ETTİK

Bunun yanında 1 Mayıs'ı tatil ilan ettik. Bugüne kadar hiçbir hükümet buna cesaret edemedi. Ama biz çalışanlarımızın taleplerine kulak verdik ve 1 Mayıs'ı tatil ilan ettik. Buna rağmen bu hükümetin bu kararlılığı ve attığı adım maalesef bütün işçiler ve memurlar için söylemiyorum fakat belli bir kesim için iltifat görmedi. Marifet ise iltifata tabidir. İnsanoğlu bunu da bekler. 

KEY ÖDEMELERİ

Müzakere diyalogla olur, masada kalmakla olur. Kendi arzusunu dayatmak değil karşısındakinin taleplerini de dikkate alarak orta yolu bulmakla olur. Sonuçta ortak bir nokta bulunur. Müzakere ve diyalog mekanizmasını bugüne kadar başarıyla çalıştırdık. Çalışma hayatının en önemli sorunlarından biri olan zorunlu tasarruf konusunu hemen gündeme taşıdık. Haftalarca müzakeresi yapıldı, örgütlerin bir çoğu o müzakerelerde yer aldı. İlgili bakanlarıma talimatı verdim. Bu işi çözeceksiniz dedim. Bir gece sabaha kadar konuşuldu ve anlaşmaya varıldı. Sabaha karşı sonuç açıklandı. 13 buçuk katrilyon olarak hem ana parayı hem nemaları hak sahiplerine biz ödedik. Bizden öncekiler neden ödemedi bunu. Onların bu sorumluluğu yok muydu? Hala bunlar siyasetin içinde değil mi? Neden o hakkı onlara teslim etmediler. Onların maaşlarından kesmek suretiyle gittiler maaş ödemeye çalıştılar. Konut edindirme yardımı dediler, yine para kestiler. Bunu da biz ödemedik. Niye onlar ödemedi? Parayı kesen onlar değil miydi? Neden bu hesaplar sorulmadı? Nerdeydi bu sendikalar? Ama biz bu talepleri beklemedik. Dedik ki devlet işçisine borçlu olur mu? Anında bunu çözdük. Ulus'ta Emlak bankasının depolarındaki çuvalları açtık ve herkese hakkını ödedik. Şu ana kadar 3 buçuk katrilyon ödeme yaptık. Vatandaş umudunu kesmişti. Biz arayıp buluyoruz senin devletten alacağın var diyoruz. Ödemeyi de yapıyoruz. 

SOSYAL GÜVENLİK KANUNU

Sosyal güvenlik kanununu burada bulunan her teşkilatın katılımıyla beraber çıkardık. Asgari ücretin tespitini, işçi memur maaşlarını hep birlikte müzakere, diyalog ile hamdolsun bir neticeye kavuşturduk. Bu diyaloğu azaltmadan mevcut sorunları da inşallah çözeceğiz. Ekonomik ve sosyal konseyi anayasal bir kurum haline getirdi. Konseyin yasasının çıkması gerekiyor. Salı günü Meclis açılıyor ve inşallah bu yasama yılında bu yasayı da çıkarıp diyaloğu daha da güçlendireceğiz. 

KIDEM TAZMİNATI SÖZÜ

Çalışma Meclisi'nde tartışılan konuları bana getirecekler değerlendirmelerini yapacağız. Kıdem tazminatı konusunda son sözüm aranızda anlaşın. Bizim açımızdan hiçbir sorun yoktur.  Siz aranızda anlaşın üzerime düşeni anında yerine getirmeye hazırım.  11 Ay, 10 ay mevsimlik işçi, bunlara artık taraf değiliz. Biz hakka tarafız. 

Kaynak: RotaHaber