Erdoğan: Dolmabahçe de yanlıştı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dolmabahçe’de Hükümet ve HDP heyetinin yaptığı toplantıyı da doğru bulmadığını söyledi. Erdoğan, İmralı’ya İzleme Heyeti’ne karşı olduğunu tekrarlayarak “Bunlar Ada’nın meşruiyetini artırır. Tehlikeli adımlardır” dedi.
Cumhubraşkanı Erdoğan, çözüm sürecinin sadece Kürt- meselesini kapsamadığını 78 milyonun sorunu olduğunu söyledi. İmralı’ya gönderilemesi düşünülen İzleme Heyeti’ne karşı olduğunu yineleyen Erdoğan, Dolmabahçe’de Hükümet ve HDP heyeti arasında yapılan toplantı için de “O toplanyı da doğu bulmadım” dedi. Türkiye-Ukrayna Yüksek Düzeyli Stratejik Konseyinin 4. Toplantısı için Ukrayna’nın başkenti Kiev’e günübirlik ziyaret gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, dönüş yolunda uçakta gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.
Bu mesajı10 yıldır bekliyoruz
“(Silahların bırakılması çağrısı için) Ben yıllardır bekliyorum, yeni değil. 2005’ten bu yana, Diyarbakır konuşmasından bu yana bekliyoruz. Uygulamayı görmedikten sonra bir şey söylemek mümkün değil. Ret, inkâr ve asimilasyon politikalarını kaldıran bizim iktidarımızdır. Bunlar kalktıktan sonra hala bu ülkede Kürt sorunu vardır denilebilir mi? Kürt ve Türk vatandaşlarımın sorunları olabilir. Ama ‘Kürt sorunu’ diyerek bu ülkede ayrımcılığa doğru çanak tutanlar var. Siyasi Kürtçülük yapıyorlar ve bundan rant elde ediyorlar. Kürt vatandaşımın elde edemediği ne var? Cumhurbaşkanı mı, Başbakan mı, Bakan mı olamıyor? Devlet dairelerinde göreve mi gelemiyor? Milli Eğitim Bakanlığı’na eleman alınacak bakıyorsunuz yüzlerce, binlerce, belki de on binlerce Kürt vatandaşım değişik yerlerde öğretmenlik kazanıyor. Ve bütün bunlara rağmen hala Kürt sorunu diyorlar.”
Dolmabahçe’de 2 metin vardı
“Dolmabahçe’de bir değil iki metin okundu. Onların okuduğu metinle Yalçın Bey’in okuduğu metin tamamen ayrı. Ben oradaki toplantıyı da doğru bulmuyorum. Başbakan Yardımcısı’yla parlamentodaki bir grubun yan yana o resmi vermesini, doğru bulmuyorum. Daha önceleri gerektiğinde bir arkadaşımız onlarla görüür ve açıklama yapılırdı. Ama o toplantıda olduğu gibi medyanın karşısına çıkarak, iki ayrı metin deklare edilmiyordu. Açıklanan 10 maddelik metnin demokrasi adına neresini kabul edeceğim? Oradaki konuların çoğunun demokrasiyle falan yakından uzaktan alakası yok. Başbakan Yardımcımızın yaptığı bir açıklama var. Onların tamamen aksine. Yani birbiriyle örtüşen bir şey yok. Buna ortak bir deklarasyon diyebilir misiniz?”
Ada’nın meşruiyetini artırır
“Akil insanları kuran benim. Ama adaya bir de böyle bir ekibin gönderilmesini yanlış buluyorum. Bir ara şu çıktı. 10-15 kişi gitsin. Bu ayrı bir felakettir. Bu adanın meşruiyetini artırma adımıdır. Tehlikeli bir adımdır.”
İsteklerinin arkası bitmez
“Eğitim sistemimizin içerisinde anadil seçmeli ders olarak konuldu mu? Bitti. Daha ne olacak? Bir de zorunlu mu olsun diyorsunuz? Olabilir mi böyle bir şey? Bu ülkenin resmi bir dili var. Batılı ülkelerde, kendi evlatlarımız için bırakın zorunluyu seçmeli derse bile müsaade etmiyorlar. Bu istemelerin ardı arkası kesilmez. Kimileri bugün halen bu ülkeyi bölmeye yönelik adımlar, talepler peşinde. Bölücü terör örgütünün bu tür taleplerine evet demek bu milletin tarihine de mevcut yapısına da çok çok terstir.”
Akşam başka sabah başka
(Demirtaş’ın ‘Minnet borcumuz’ yok açıklaması üzerine) Onların tavrını 6-8 Ekim’de gördük. Halkı sokağa döken bunlar değil miydi? Akşam başka sabah başka konuşuyorlar. Hiçbir zaman bunların bir dediği bir diğerini tutmuyor. Parlamentonun kürsüsünde AK Partinin grup başkan vekili konuşma yapıyor. Ve oradan bakıyorsunuz bir bayan koşuyor sayın Elitaş’a yükleniyor. Ardından ikincisi de yüklenip taciz ediyor. Üstelik bunlar kadına şiddeti konuştuğumuz hafta oluyor. Parlamentoda bunu yapanların, dağdakilere sırtını dayadığı zaman yapmayacakları bir şey kalır mı?”
Demirtaş oy oranına baksın
(HDP lideri Selehattin Demirtaş’ın “HDP var oldukça Başkan olamayacaksın” sözleri üzerine “Yorum yapmayayım. Ben de bir cümleyle cevap vereyim. Bunlar 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de benim Çankaya’ya çıkamayacağımı söylüyorlardı. Yüzde 52 milletim bana teveccüh gösterdi. O, yüzde 10’u bile bulamadı.”
Heyete daha önce de karşıydım
“Hükümetle Cumhurbaşkanı her an her konuyu görüşüyor diye bir şey yok. O dediğiniz başkanlık sistemine geçtiğimiz zaman olabilir. Kendi tasarruflarını kullanmışlar. ‘Hayırlı olsun’ demek düşer bana. Ama ben de, bu durumdan rahatsız olduğumu söyleme hakkına da sahibim. Başbakanlığım döneminde de bir gurubun Ada’ya gönderilmesini doğru bulmadığımı söylemiştim arkadaşlara. Şimdi bu bilindiği halde, böyle bir şey yapılıyorsa, ben yine aynı şeyi söylemek durumundayım. Birileri bu durumdan hep prim yaptığı için karşı çıktım. Hatırlarsınız, görüştüğümüz bazı köşe yazarları dağa gidip roman yazmıştı. Bu husus istismara açık bir olay. Mesele, İmralı’nın ne dediğini öğrenmek ve bilgi alıp vermekse bunun siyasi temsilcileri muntazaman kendisiyle konuşuyorlar. “
40 bin insan öldü günahtır...
“Çözüm Süreci meselesi, sadece Kürt meselesi üzerine bina edimedi. Sürecin meselesi; ülkemizin genelinde ölümler dursun, anneler ağlamasın üzerine kurulu. 78 milyon tümüyle sürece dahil. Bu Kürt sorunundan ari bir süreçtir. Bazıları hala ret, inkâr, asimilasyon politikalarının devam ettiğini sanıyor. Halbuki biz tüm bunlara son verdik. Kimse kalkıp da bu ülkede ‘Tayyip Erdoğan Kürtleri yok sayıyor, Kürtlere bir tavır sergiliyor’ diyemez. Daha ne istiyorsunuz? Gazetelerden bir tanesinde “Evlatlarımızı istiyoruz” diye yazıyor. Tamam da bu evlatlar öldüyse, öbür tarafta Türk’ün ve başka etnik yapılardan vatandaşlardımızın da evlatları öldü. 40 bin insan öldürüldü bu ülkede. Yazıktır, günahtır.”
BEŞTEPE’DEN 5 DİLDE NEVRUZ MESAJI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, resmi twitter hesabından Türkçe, Kürtçe,?Arapça, Farsça ve İngilizce olmak üzere 5 dilde Nevruz mesajı yayınladı. Mesajda “Baharla birlikte gönüllerimizdeki kardeşlik ve huzur umutlarının dirilmesini diliyorum 2 Mart?Nevruz?bayramı Kutlu olsun” denildi. Erdoğan’ın 21 Mart Dünya Nevruz Günü nedeniyle yayınladığı yazılı mesajında ise şu ifadelere yer verildi: Ülkemizde de, Nevruz’un, uzun zamandır mücadelesini verdiğimiz kardeşlik ve huzur ikliminin pekiştirilmesine vesile olmasını diliyorum. Baharla birlikte yeşeren ümitlerimizin, Nevruz Bayramı’yla beklediğimiz neticeye ulaşacağına ve önümüzde yepyeni bir dönemin açılışına vesile olacağına inanıyorum. Tüm kardeşlerimizle birlikte, milletimizin 21 Mart Nevruz Bayramını kutluyorum.
RUHANİ VE SİBSİ’Yİ ARADI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, annesi vefat eden İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’yi arayarak başsağlığı diledi. Ayrıca 18 Mart’ta çok sayıda masum insanın ölümüne yol açan terör saldırısı nedeniyle Tunus Cumhurbaşkanı Baçi Kaid El Sibsi’yi arayarak taziyelerini iletti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.