Erdoğan, Davutoğlu ve Fidan’ı hedef yapan 27 madde
Washington Times, Wall Street Journal ve The Jewish Press neden panikledi? Küresel Ergenekoncuların medya yoluyla Erdoğan, Davutoğlu ve Fidan’a saldırmasının nedeni ne? İşte cevabı:
ASLAN DEĞİRMENCİ / GÜNDEM ANALİZ
Daha önce defalarca Başbakan Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nu hedef alan Washington Times, Wall Street Journal ve The Jewish Press bugünlerde Hakan Fidan'a yönelik iftira ve tehditleri ile gündemde.
Mit Müsteşarı Hakan Fidan’a yönelik ağır ithamlarda bulunan ABD ve İsrail medyasının rahatsızlığı ise açık…
Bu rahatsızlılığı tek bir kelime de özetlemek ise Erdoğan, Davutoğlu ve Fidan’a haksızlık olur.
İşte küresel Ergenekoncuların medya yoluylasaldırmalarının nedenleri:
1- Renk ve ırk siyaseti bitti, şiddetten beslenenler saf dışı olmaya başladı.
2- Bugüne kadar MOSSAD, CIA, KGB, BND hatta MI5 ile sarılıp hatta kuşatılan Türkiye istihbaratı özgürleşmeyebaşladı.
3- Müşterek İstihbarat Koordinasyonu ile Polis, asker ve MİT'in elindeki bilgiler tek havuzda toplanmaya başladı.
4- Son bir kaç yıldır ulusal ve uluslararası alanda bir çok başarılı istihbarat çalışması gerçekleştirildi.
5- Türkiye'nin IMF'ye olan borcunun 421 milyon dolarlık son taksiti ödendi, yarım asırlık borç defteri çöpe atıldı.
6- 2002 yılında yüzde 65'lerde olan enflasyon, tek haneye kadar geriledi.
7- Merkez Bankası döviz rezervlerinde 4 kat artış sağlandı.
8- Savunma sanayinde atılımcı politikalar benimsendi.
9- Önalıcı, gerçekçi ve sorumlu bir dış siyaset hedeflendi.
10- Bölgede kararlı ve yapıcı bir dış siyaset takip edildi.
11- Dinamik ve vizyoner bir dış politika izlendi.
12- Türkiye, giderek artan olanak ve yetenekleriyle bölgesinde genişleyen bir barış ve refah çemberi kurma gayreti içerisine girdi.
13- Beşeri ilerlemenin ve kalıcı istikrarın önünü açacak hamleler gerçekleştirildi.
14- Türkiye, bölgesinde insan haklarının, hukukun üstünlüğünün ve sosyal adaletin güvencesini oluşturan ve bunların daha yaygın zemin bulmasını gözeten bir ülke olarak görülmeye başlandı.
15- Dünyanın neresinde bir felaket meydana geldiyse Türkiye herkesten önce orada oldu. Kötü günde insanlığın yaralarını saran ülkelerden biri konumuna gelindi.
16- Ortadoğu, Balkanlar, Afrika ve Asya'da her zaman ve her ortamda zulmün karşısında, mazlumun yanında yer alma başarıldı.
17- Çatışmalardan, savaşlardan, düşmanlıklardan nemalanan emperyalist güçlere karşı, insan hak ve özgürlüklerini esas alan politika anlayışı geliştirildi.
18- 2002 yılında 52 bin metre olan petrol ve doğalgaz sondaj miktarı 300 bin seviyelerine getirildi. Petrol ve doğalgaz arama yatırımları ise 100 milyon dolardan 1,36 milyar dolara yükseldi. Nükleer santral projeleri için de düğmeye basıldı.
19- 24 milyar dolarlık savunma sektörü modernizasyonunun yüzde 90’ını kendi ülkemizde yapar hale gelerek, bu alandaki dışa bağımlılık düşürüldü.
20- Görev zararı adı altında milyarlarca zarar eden kamu bankaları arpalık olmaktan kurtarıldı.
21- Akılcı ve sürdürülebilir tedbirleriyle toparlanan ve küresel krizin etkilerini en az hisseden Türkiye ekonomisi, GSYH açısından 2023’te dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmeyi hedefledi.
22- Siyasi, ekonomik, insani ve kültürel öğenin seferber edilmesiyle yürütülen projeler hayata geçirildi.
23- Kurumlar içerisindeki virüsler ayıklanmaya başlandı.
24- Ordu kışlasına çekilerek, asli görevini yerine getirmeye başladı.
25- Batı Çalışma Grubu’nun devamı niteliğindeki Başbakanlık Takip Kurulu’nun çalışmalarına son verildi.
26- İnsan hakları ihlallerini önlemek için özel bir Eylem Planı hazırlanarak, uygulamaya koyuldu.
27- Ülkede, siyasi cinayetler konusunda faili meçhul kavramı ortadan kaldırıldı.
İşte tüm bu gelişmeler emperyalist güçleri ve içimizdeki uzantılarını harekete geçirdi. Gemide bir delik açma gayreti ile saldırılar başladı. Geminin üç kaptanını hedef alanlar yine başaramadı. Türkiye halkı sosyal medya üzerinden verdiği mesajlar ile boyun eğmeyeceğini gösterdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.