Erdoğan annelerden ne istedi?
Erdoğan, 'Demokratik Açılım' sürecine annelerin el koymalarını, süreci yüreklerinde, omuzlarında taşımalarını istedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Demokratik Açılım' sürecine annelerin el koymalarını, süreci yüreklerinde, omuzlarında taşımalarını istedi. Erdoğan, süreçle ilgili kendilerini en iyi annelerin anlayacağını söyledi.
Erdoğan, AK Parti Kadın Kolları Eğtim Programı'nın açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin demokratikleşme yoluyla daha güvenli bir ülke haline geldiğini ifade etti. Hak ve özgürlüklerin genişletilmesinin ülkeyi böleceğinin iddia edildiğini ifade eden Erdoğan, aksine, hak ve özgürlükleri genişlettiği oranda Türkiye'nin daha güçlü ve daha kenetlenmiş bir durumda olduğunu belirtti.
BAYKAL'A KAMERA ELEŞTİRİSİ
Başbakan Erdoğan, iktidarın verdiği demokrasi mücadelesinin, en az iktidar kadar da muhalef ve sivil toplum kuruluşlarının da vermesi gerektiğini ifade etti. Türkiye'de her kurumun samimi bir şekilde Türkiye'nin büyümesi, daha demokratik ülke olması için gayret gösterdiğini anlatan Erdoğan; yargı, yasama ve yürütmenin görevini yaptığını, bütün kurumların da buna katkı sağladığını kaydetti. Muhalefet partilerinin 'İktidar kurumlarla çatışıyor' dediğini aktaran Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bunu neye dayanarak söylüyor?" diye sordu. Muhalefetin tek yaptığının engel olmak, sorun çıkarmak olduğunu söyleyen Erdoğan, şöyle dedi: "Gel oturalım konuşalım. Kabul etmezler. Öbür bakarsın 'Kamera getirin. Kamerayla beraber yapalım'. Ula biz film mi çeviriyoruz. Bu ne gayri ciddilik. İşleri meyve veren ağacı taşlamak."
Ankara'da üretilen kaos ve gerilim senaryolarına kulak asmadıklarını, asmayacaklarını söyleyen Erdoğan, çekilmek istendikleri tuzağa düşmediklerini, bundan sonra da düşmeyeceklerini söyledi.
"BİZİ EN İYİ ANNELER ANLAR"
Erdoğan, birilerinin, "Dersim'de anneler ağlamadı. Dersimdeki annelerin göz yaşları yok mu?' diye saçma sapan şeylerle adeta o günlere onay çıkardıklarını belirterek, şöyle dedi:
"Bizi en iyi annelerin anlayacağını düşünüyoruz. Bizi en iyi hanım kardeşlerimin anlayacağını, anladığını biliyoruz. Bütün sürecin annelik duygusu, kadınlık şefkati üzerinden yürümesini, annelerin meseleye el koymasını diliyoruz; bekliyoruz. Evlat ne demektir? Babalar da bilir ama en iyi anneler, çok daha iyi şekilde bilir. Evlat, annenin canının parçasıdır. Evlatlar vurulup yere düştüğünde ne kadar uzakta olursa olsun ana yüreği bunu hisseder. Çünkü, canından can kopmuştur. Ninnilerin dili yoktur. Ağıtların da dilli yoktur. Niniler de ağıtlar da gönül dilli söylenir. Her anne sevgi, şefkatle çocuğuna ninniler söyler. Hepimiz bu ezgiyle büyüdük. Ama bazı anneler ninniyle büyüttükleri çocuklarının başında ağıt yakmak zorunda kaldılar. Bu ülkede nice anne can parelerinin mezarı başında tarifi mümkün olmayan acılarını dile getirdiler."
Konuşmasında, 'Eledim eledim hollük eledim. Aynalı beşikte canan beşik beledim' türkü sözlerini okuyan Erdoğan, ülkenin 81 vilayetinin tamamında bu türkünün acının tarifi olduğunu söyledi. Konuşmasında, Karadenizli bir ananın ağıtını da okuyan Erdoğan, "Sadece ninnilerimiz, sadece ağıtlarımız değil, dualarımızda da, kıblemiz de bir." dedi.
"Allah aşkına beşikteki yavru için Alevilik nedir? Sünnilik nedir? Yumuk yumuk ellere, pamuk gibi ellere sahip o yavrucaklar için Türk nedir, Kürt nedir, Roman nedir, Gürcü nedir yahu bunlar sorulur mu? Bu millik ve kardeşlik projemizin başlıkları var." diye konuştu.
"SÜRECİ OMUZLARINIZDA, YÜREĞİNİZDE TAŞIYIN"
Bu ülkede tüm etnik unsurların sorunları olduğunu, bunları hep birlikte çözeceklerini vurgulayan Erdoğan, inanç gruplarının, mezhep gruplarının da sorunları olduğunu söyledi.
Erdoğan, "Alevi kardeşlerim bağırıyor. Tamam senin sorunun var ama sünni kardeşlerimin de sorunları var. Alevi çalıştayları yapılıyor. Bu ay sonu itibariyle finali yapılacak. Gelecek ay çalıştayların finali yapılacak ve ardından atılması gereken adımları atacağız. Kısa vadede genelgeler, orta vadede yasalarla, orta vadede anayasa değişikliği değişiklikleri ile bu adımları atacağız. CHP buna katılmıyor. MHP katılmıyor katılmazsa katılmaz canım biz milletimizle beraber bunu çözeceğiz. Bu süreç AK Parti'nin değildir. Bu süreç devletindir; muhattabı millettir. Bu bölgesel bir sorun değildir. Kimse yatıp kalkıp bunu Kürt vatandaşlarımın sorunu olarak ifade etmesin. Su süreç sadece Kürt vatandaşlarıma ait değildir. Türkiye'de 72 milyon vatandaşımızın sorunları var. Biz hepsinin başka kardeş olmasını istiyoruz. Milli birlik ve beraberlik içinde geleceğe yürümesini bekliyoruz. Nerede yaşıyorsun sen? Yoksa niye konuşuyoruz bunları. Yoktu da niye bayrağa sarılı tabular geliyor. Bir şey var demek ki. Bir sıkıntı var. Niçin benim askerim dağlarda? Niçin bizim uçaklarımız Kandil dağlarını vuruyor? Bir şey var. Nasıl yok dersin. Bu adımları atıyoruz, atacağız. Hangimiz etkinik kökenimizi, dinimizi, dilimizi, mezhebimizi doğmadan önce seçtik. Böyle bir yetki var mı? Kimin kime üstünlüğü olabilir? Böyle bir şey bir bizim medeniyetimizde var mı? Her doğan doğarken farklı bir ırk, kabile halinde doğar. Zaten zenginlik de orda değil mi? Doğanların hepsi aynı etnik unsurun mensubu olarak doğmaz. Bunu göremeyecek kadar zavallı olanlar var. Bunu en iyi anlayacakt olan anneler, sizlersiniz. Bunu en iyi kavrayacak olaran hanımefendiler sizlersiniz. Onun için sürece el koymanınızı, süreci omuzlarınızda hatta yüreğinizde taşımanızı istiyorum. İllerinize döndüğünüzde her bir anneye ulaşmanızı istiyorum." diye konuştu.
TAHRİKLER KONUSUNDA UYARDI
Her bir anne adayına, her anneye ve her bir aileye ulaşmalarını, kendilerini başka annelerin yerine koymalarını isteyen Erdoğan, "Onlara ne kadar samimi olduğumuzu, onlara tek amacımızın annelerin gözyaşını dindirmek olduğunu anlatın. Anlamsız kavgaları, çatışmaları sona erdirmek istediğimizi anlatın. Gayet halis bir niyetle, samimi niyetle yola çıktığımızı anlatın. Tahriklere kulak asmasınlar. Provokasyonlara gelmesinler, çözüm istemeyenlerin kurdukları tuzaklara düşmesinler. Terörü de, şehitlerimizi de istismar ederek siyaset yapanlara dikkat kesilsinler." şeklinde konuştu.
MEB ŞURA SALONU'NDAKİ YAZILARI ELEŞTİRDİ
Başbakan Erdoğan, ayrıca, 941 vatan evladına yurt dışına eğitim için gönderme töreninin yapıldığı MEB Şura Salonu'ndaki programı hatırlatarak, "Salona girerken çıkarken duvarlara bazı sloganlar yazılmış. Bunları gördük. Tamamen ırkçı, tamemem bölücü sloganlar. Ne demek istediğimi anlıyorsunuz. Sahiplerine itaf olunur. Biz neyin gayreti içindeyiz. Onlar neyin gayreti içindeler. Bunlar halen 80'li yılların öncesinde kalmışlar. Bu duvarlara yazacağımız sloganlarla bir yere varamazsınız, varamayacaksınız. Bu sloganlarda barış yok, kardeşlik yok, dayanışma yok. Biz ise barışa, kardeşliğe çağrıyoruz." diye konuştu.
Konuşmasının sonunda, CHP ve MHP tabanına seslenen Erdoğan, "O tabanda olan vatandaşlarımızı da kardeşlermiz olarak biliyoruz, seviyoruz. Çünkü, yaradılanı, Yaradan'dan ötürü sevme anlayışı ile seviyoruz." dedi.