REKABET Kurumu'nun akaryakıt şirketlerinin, 'ham petrol fiyatlarındaki düşüşü pompa fiyatlarına tam olarak yansıtmadığına' ilişkin raporu, enerji sektörünü karıştırdı. Rapor üzerine, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun (EPDK) akaryakıt sektöründeki denetim yetkisi de tartışma konusu oldu. Hükümet, EPDK'nın denetim yetkisinin tam olarak kullanılıp kullanılmadığını ve denetim sistemindeki aksayan yönlerle ilgili bir araştırma başlattı. Bu araştırmanın sonucunda, gerekli görülmesi halinde EPDK'daki akaryakıt sektörünü denetleme yetkisinin, Maliye Bakanlığı bünyesindeki Kaçak Akaryakıt ile Mücadele Komisyonu'na verilmesi veya petrol piyasasını denetleme ve düzenleme kurulu oluşturulması planlanıyor.

RAPOR SON NOKTA OLDU

MALİYE Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı'nda bir süredir, akaryakıt sektöründeki denetim sisteminin tam olarak çalışmadığına yönelik rahatsızlık vardı. Rekabet Kurumu'nun, akaryakıt sektörüne yönelik hazırladığı rapor ile birlikte rahatsızlık had safhaya ulaştı. Raporla birlikte, Petrol Kanunu ile akaryakıt sektörünün denetimi ve düzenlenmesi ile ilgili tüm yetkileri elinde toplayan EPDK'nın, denetim sistemi tartışma konusu oldu. Hükümet, petrol, elektrik, doğalgaz ve LNG sektörlerinin denetimi ve düzenlenmesi ile sorumlu olan EPDK'nın, birçok sektörden sorumlu olması nedeniyle akaryakıt sektörünün denetimleri tam olarak gerçekleştiremediğine ilişkin iddiaların araştırılmasını kararlaştırdı. Bu kapsamda, ilgili kurumlardan da bilgi alındı ve hükümete, konuyla ilgili olarak geniş kapsamlı bir rapor sunuldu. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın açıklamalarının temelinde de akaryakıt sektörü ile ilgili yapılan geniş kapsamlı araştırma ve incelemenin yattığı öğrenildi.

YENİ BİR ÜST KURUL

SEKTÖRDEKİ denetimin tam olarak sağlanamadığını düşünen hükümet, sektörün sağlıklı bir şekilde denetlenmesi için yeni formül arayışları da başlattı. Bu çerçevede, halen EPDK'da bulunan petrol sektörünü düzenleme ve denetleme yetkisinin alınarak bir başka üst kurul oluşturulması öngörülüyor. Bu formül, Petrol Piyasası Kanunu'nun hazırlanması sırasında da gündeme gelmiş ancak, yeni bir üst kurul oluşturulmasının enerji sektöründe dağınıklığa neden olacağı öne sürülerek, petrol sektörünün denetimi de EPDK'ya bırakılmıştı. Yine üzerinde durulan bir başka formül de, halen EPDK'da bulunan akaryakıt sektörünü denetleme yetkisinin, Maliye Bakanlığı bünyesinde bulunan Kaçak Akaryakıt ile Mücadele Komisyonu'na devredilmesinden oluşuyor. Bu formüle göre, kaçak akaryakıt komisyonunun yetkileri artırılacak.

Köktaş brifing verecek

AKARYAKIT sektörünün denetimleri konusunda EPDK'dan da bilgi istendi. EPDK Başkanı Hasan Köktaş'ın ve EPDK yönetiminin, hükümete ham petrol fiyatlarındaki düşüşün pompa fiyatlarına niye yansımadığı, marker uygulamasının yeterli başarıyı niye sağlamadığı, akaryakıt şirketlerine bugüne kadar verilen cezalarla ilgili geniş kapsamlı brifing vereceği belirtildi.

EPDK'ya çağrı: Raporu delil kabul et

TÜKETİCİLER Birliği Genel Başkanı Nazım Kaya, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun (EPDK), Rekabet Kurulu raporunu delil kabul ederek, ilgili firmalara cezai yaptırım uygulaması gerektiğini ifade etti. Kaya, ayrıca petrol ürünleri üzerindeki dolaylı vergilerin makul oranlara çekilmesini istedi. Rekabet Kurulu'nun 'Akaryakıt Sektör Raporu'nu değerlendiren Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Nazım Kaya, 'Rekabet Kurulu'nun bu raporu ile belgelendiği üzere akaryakıt sektöründe uygulanan yüksek vergiler ile birlikte firmaların rekabet ihlalleri sonucunda, tüketici dünyanın en pahalı akaryakıtını alıyor' dedi.

YETKİNİ KULLAN

KAYA şöyle devam etti: 'Öncelikle uluslar arası piyasalarda oluşan fiyat hareketliliğinin, iç pazar fiyatlarına gecikmeksizin ve aynı oranda yansıtılması konusunda EPDK, yasa ile kendisine verilen izleme ve denetim görevini yerine getirmelidir. Rapor ile belgelendiği şekilde rekabet ortamını engelleyen firmalar hakkında EPDK tarafından gerekli işlemlerin yapılmalıdır. Petrol üzerindeki dolaylı vergilerin yaşanan küresel kriz ortamı da dikkate alınarak makul oranlara çekilmelidir.'