Engeline rağmen Pavarotti gibi

Engeline rağmen Pavarotti gibi

Zihinsel engelli Emrah Erdem'in (29) müzik aşkı engel tanımıyor. Küçük yaştan itibaren engeline rağmen müzikle içli dışlı olan Emrah Erdem, artık dünyaca ünlü opera bestelerini seslendiriyor.

Zihinsel engelli Emrah Erdem'in (29) müzik aşkı engel tanımıyor. Küçük yaştan itibaren engeline rağmen müzikle içli dışlı olan Emrah Erdem, artık dünyaca ünlü opera bestelerini seslendiriyor, aryalar okuyor. Emrah Erdem'in engeline rağmen gösterdiği performans, Türk opera sanatçısı tenor Hakan Aysev'i bile şaşırttı. Emrah Erdem ile düet yapan Aysev, "Benden bile güzel okuyor, sesi beni bile bastırıyor." diyerek şaşkınlığını ifade etti. Bir sanatçı bir şarkıyı ezberlemek için birkaç tekrar yaparken Emrah Erdem bunun için 3-4 ay çalışıyor. Erdem'in bu çabasıyla ortaya koyduğu performans, 'müzik aşkı engel tanımıyor' dedirtiyor.

Emrah Erdem'in yeteneği, ailesi tarafından gönderildiği İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Özürlüler Müdürlüğü (İSÖM) Rami şubesindeki müzik öğretmeni Özge Karaahmetoğlu tarafından fark edildi. Okuma-yazama sınıfındayken müziğe olan ilgisiyle öne çıkan Emrah Erdem ile özel olarak ilgilenen Karaahmetoğlu, ona önce Türkçe şarkılar söyletmiş. Okuması yeterli olmayan Emrah Erdem, söyleyeceği şarkıları dinleyerek yavaş yavaş ezberlemiş. Türkçe şarkıların yanı sıra, sesinin güçlü olması ve diyafram eğitimiyle birlikte opera serüveni de başlamış Emrah'ın.

İSÖM'de gösterilere başlayan Emrah Erdem'in azmini ve yeteneğini öğrenen ünlü Tenor Hakan Aysev, bir konser öncesinde Emrah Erdem'i eğitim gördüğü Rami Özürlüler Merkezi'nde ziyaret etti. Tanışma faslından sonra Emrah, hocalarının orkestrasıyla 'solo Summary'ı söyledi. Bu sırada ortama çöken sükunet, son nakarattan sonra kuvvetli alkışa dönüştü. Hakan Aysev boğulu gözlerle şaşkınlığını ve beğenisini ifade etmeye çalıştı. Aysev, "Bu kadarını beklemiyordum, hiç böyle heyecanlandığımı hatırlamıyorum. Şu an duygularımı zor anlatabilirim." diyebildi. Daha sonra Emrah'la birlikte mikrofonun başına geçen Aysev, yaptığı düetten sonra 'Santa Lucia hiç bu kadar anlamlı söylenmemişti.' dedi.

Operanın, sabırla öğretilecek ve öğrenilecek bir sanat dalı olduğunu hatırlatan Aysev, "Emrah, o kadar iyi öğrenmiş ki, çok şaşırdım. Şu haliyle gidip bir operada başrol söyleyebilir. Harika bir sesi var. Operayı yorumlamak da çok zordur. Aryaları, napoliten parçaları öğrenmiş, üstüne bir de yorumunu koymuş. Çok etkilendim. Ve daha nice parçalar dinleyeceğimize inanıyorum. Hocalarla da çok güzel çalışmış tekniğini. İlk defa böyle bir yetenek görüyorum. Bırakın zihinsel rahatsızlığı olan birini, 27 yaşında hiç operayla karşılaşmamış bir insanın bu kadar ilerleme kaydettiğini görmedim. Birlikte düet yapmayı seve seve isterim." diyor. Opera çalışırken sık sık dinlediği Hakan Aysev'le daha sonra aynı sahneyi paylaşan Emrah Erdem, usta bir santaçı gibi üzerine düşeni en iyi şekilde yapıtı ve dinleyenlerden büyük alkış aldı.

Emrah Erdem'i üç yıldır çalıştıran müzik öğretmeni Özge Karaahmetoğlu, ondaki yeteneği fark edince ufak şan egzersizlerinin ardından bol bol Pavarotti ve Hakan Aysev dinletilmiş. Ezberlemesi için şarkıların Türkçe okunuşlarını yazmış, tek tek heceleyerek çalıştırmış. Unuttuklarını ise her gün söyleterek hatırlatmış. Yeni bir şarkı öğrenmek için 3-4 ay çalışan Emrah Erdem'in repertuvarında 6'sı yabancı, toplam 50'ye yakın şarkı var.

MÜZİKSİZ YEMEK YEMEZDİ

Emrah'ın müzik yeteneği sonradan fark edilse de ilgisi çok küçük yaşlara dayanıyor. Baba Zafer Erdem, oğlunun bir yaşındayken bile asla müziksiz yemek yemediğini söylüyor. Hatta o yaşlarda müzik duyduğunda tempo tutarmış. Bu aşamaya gelmesi, ailesini bile şaşırtmış. “Müziğe ilgisi olduğunu anladık ama bu kadarını tahmin etmedik.” diyor Zafer Erdem. Söz dönüp dolaşıp oğlunun rahatsızlığına geliyor. Yedi aylık doğan Emrah'ın fazla gelişmeyen kafatası kemikleri, doğum anında dikkatsizlik yüzünden zedelenmiş. İki-üç yaşına geldiğinde tespit edilmiş rahatsızlığı. Şarkı söylemeye başlayana kadar daha içine kapalı bir genç olduğunu söylüyor babası, “Müzikle çok şey değişti." diyor. Hem baş ağrıları ve stresleri geçmiş hem de kendi başına daha önce gidemediği yerlere gitmeye başlamış.

İSÖM'DE ENGELLER AŞILMAYA ÇALIŞILIYOR

İBB'ye bağlı Özürlüler Merkezi'nde (İSÖM) zihinsel engelli çocuklara kendi başlarına hayatlarını idame ettirebilmeleri için eğitim veriliyor. İstanbul genelinde 10 merkezde yaklaşık bin zihinsel engelli çocuğa eğitim veriliyor. Evlerinden alınan çocuklar, merkezlerde çeşitli eğitimlere ve egzersizlere tabii tutuluyor. Resim, müzik, el becerisi gibi alanlarda eğitilen çocuklar, akşamları da evlerine götürülerek ailelerine teslim ediliyor.

Etiketler :