Emin Çölaşan ölse, Hürriyet ne yapar?
Peki... Çölaşan, Aydın Doğan veya Özkök'ün cenazelerine gider mi? İşte o soruların cevapları...
Emin Çölaşan-Aydın Doğan-Ertuğrul Özkök üçgeni yine hareketlendi. Çölaşan yeni kitabının 14 baskı birden yaparak piyasaya çıktığını açıklarken sert konuştu: "Her kuşun etinin yenmeyeceğini, Doğan ve Özkök'le birlikte kamuoyuna da kanıtlamak için kitabıma bu adı koydum. Benim olayımda sert kayaya çarptılar ve her kuşun etinin yenmeyeceğini öğrenmiş oldular."
Çölaşan yeni kitabında, Aydın Doğan'ın "Ben yaşadığım sürece Çölaşan bu grupta çalışamaz, bunu kızlarıma da vasiyet edeceğim" sözlerine yer verdi ve hemen ekledi:
"Zaten benim o gruba dönme konusunda en ufak bir düşüncem yok. Bir gün ölsem ve yakınlarım peşin parayı bastırıp, Hürriyet'e ölüm ilanımı verseler, bana karşı kin ve nefretlerinden dolayı, o ilanı bile kabul etmezlerse şaşırmayın."
Peki, Doğan ya da Özkök'ün başına bir şey gelse, çölaşan onların cenazesine gider mi?
İşte Çölaşan'ın cevabı:
"Allah onlara sağlıklı, uzun ömür versin. Böyle bir şeyi düşünmem bile."
Emin Çölaşan daha sonra "Kovulduk Ey Halkım Unutma Bizi" kitabındanh sonra binlerce yazılı mesaj aldığını açıkladı ve Aydın Doğan-Ertuğrul Özkök ikilisini çay içmeye edavet etti:
"Mesajların hepsini saklıyorum. Keşke yürekleri yetse de, yanıma gelip hem bir çayımı içseler, hem de kendilerinden söz eden o mesajları bir okusalar. O ikili için insanlarımızın neler yazdığını bir görseler. Ben ise unutulmadım."
Çölaşan'a göre, kitabında AKP'yi desteklediklerini iddia ettiği Doğan ve Özkök'ün Başbakan Erdoğan'la girdikleri son kavga, bir "kayıkçı kavgası" :
"O kavga saman alevi gibidir. Başlar ve söner. Kitabımda, her konuda nasıl haklı çıktığımı belgelerle, onların ağzından çıkan sözlerle kanıtlıyorum. Recep Tayyip, elinde yedi gazete ve dört televizyon kanalı olan Aydın Doğan'a muhtaçtır, çünkü Aydın Doğan, Türkiye'deki medya kartellerinin en büyük temsilcisidir. Bay Patron ise hükümete bağımlıdır, çünkü gazetecilik dışında yaptığı bir sürü iş vardır, hükümetten beklentileri vardır. POAŞ'tan tutun Hilton arazisine, Ceyhan rafinerisinden özelleştirme ihalelerine kadar milyarlarca dolarlık beklentiler. Böyle bir patron, hükümetle sürtüşme içinde olabilir mi? Nitekim olamadı. En kısa zamanda yelkenleri suya indirdi. Yani pes etti."
ÖKZKÖK'TEN TEK İSTEĞİM VAR
Emin Çölaşan'ın, Ertuğrul Özkök'ten bir isteği var mı? Var. İşte o istek:
"Aydın Doğan ile aramdakitazminat davasında tanıklar dinlenecek. Benim Ertuğrul'dan, Allah'ın huzurunda bir isteğim var. Onu, mahkemede ifadesini verirken doğruları söyleyeceğine dair, torunları üzerine yemin etmiş sayacağım. Açıktan etmese bile, öyle sayacağım. Sonrasının manevi sorumluluğu, omuzlarındadır."
Çölaşan yeni kitabında, Aydın Doğan'ın "Ben yaşadığım sürece Çölaşan bu grupta çalışamaz, bunu kızlarıma da vasiyet edeceğim" sözlerine yer verdi ve hemen ekledi:
"Zaten benim o gruba dönme konusunda en ufak bir düşüncem yok. Bir gün ölsem ve yakınlarım peşin parayı bastırıp, Hürriyet'e ölüm ilanımı verseler, bana karşı kin ve nefretlerinden dolayı, o ilanı bile kabul etmezlerse şaşırmayın."
Peki, Doğan ya da Özkök'ün başına bir şey gelse, çölaşan onların cenazesine gider mi?
İşte Çölaşan'ın cevabı:
"Allah onlara sağlıklı, uzun ömür versin. Böyle bir şeyi düşünmem bile."
Emin Çölaşan daha sonra "Kovulduk Ey Halkım Unutma Bizi" kitabındanh sonra binlerce yazılı mesaj aldığını açıkladı ve Aydın Doğan-Ertuğrul Özkök ikilisini çay içmeye edavet etti:
"Mesajların hepsini saklıyorum. Keşke yürekleri yetse de, yanıma gelip hem bir çayımı içseler, hem de kendilerinden söz eden o mesajları bir okusalar. O ikili için insanlarımızın neler yazdığını bir görseler. Ben ise unutulmadım."
Çölaşan'a göre, kitabında AKP'yi desteklediklerini iddia ettiği Doğan ve Özkök'ün Başbakan Erdoğan'la girdikleri son kavga, bir "kayıkçı kavgası" :
"O kavga saman alevi gibidir. Başlar ve söner. Kitabımda, her konuda nasıl haklı çıktığımı belgelerle, onların ağzından çıkan sözlerle kanıtlıyorum. Recep Tayyip, elinde yedi gazete ve dört televizyon kanalı olan Aydın Doğan'a muhtaçtır, çünkü Aydın Doğan, Türkiye'deki medya kartellerinin en büyük temsilcisidir. Bay Patron ise hükümete bağımlıdır, çünkü gazetecilik dışında yaptığı bir sürü iş vardır, hükümetten beklentileri vardır. POAŞ'tan tutun Hilton arazisine, Ceyhan rafinerisinden özelleştirme ihalelerine kadar milyarlarca dolarlık beklentiler. Böyle bir patron, hükümetle sürtüşme içinde olabilir mi? Nitekim olamadı. En kısa zamanda yelkenleri suya indirdi. Yani pes etti."
ÖKZKÖK'TEN TEK İSTEĞİM VAR
Emin Çölaşan'ın, Ertuğrul Özkök'ten bir isteği var mı? Var. İşte o istek:
"Aydın Doğan ile aramdakitazminat davasında tanıklar dinlenecek. Benim Ertuğrul'dan, Allah'ın huzurunda bir isteğim var. Onu, mahkemede ifadesini verirken doğruları söyleyeceğine dair, torunları üzerine yemin etmiş sayacağım. Açıktan etmese bile, öyle sayacağım. Sonrasının manevi sorumluluğu, omuzlarındadır."