Eli öpülecek koruyucu anne

Eli öpülecek koruyucu anne

Antalya’da bir araç kimsesiz bir çocuğa çarparak kaçtı. 312 gün yoğun bakımda tedavi gören ve ‘Mustafa Öz’ ismi verilen çocuk yeniden yoğun bakıma alındı. Koruyucu annesi Gülsüm Kabadayı da yine başucundaydı.

30 Ağustos 2008’de Antalya-Serik karayolunda bir gence bir araba çarptı ve kaçtı. Üzerinden hiçbir kimlik çıkmayan, kaza sonrasında vücudunun hiçbir yeri tutmayan ve bilincini tamamen kaybeden genç, Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi’nin yoğun bakımıa alındı. Burada film ve romanlardaki tesadüfleri aratmayan bir tesadüf yaşandı ve yakınları için bekleyen iki kadın isimsiz gence sahip çıktı. Kadınlardan birisinin ismi Gülsüm Kabadayı’ydı. 155 gün AÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yoğun bakımda kalan ve 157 gün de Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi gören genci Gülsüm Kabadayı hiç yalnız bırakmadı. Hastanedekilerin ‘Umut Bebek’ olarak tanıdığı genç, hayata yeniden bağlandı.

Yeniden yoğun bakımda
Antalya Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tedavisi tamamlanan Umut Bebek´i devlet korumasına aldı. Kemik yaşının 17 olduğu belirlenen gence ‘Mustafa Öz’ adına düzenlenmiş bir kimlik verildi. Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, tedavi sürecinde büyük bir özveriyle annelik yapan Gülsüm Kabadayı’ya koruyucu aile statüsü tanıyarak Mustafa Öz’ü teslim etti. Devlet, aileye de 651 TL aylık bağladı.

Geçen yıl bayramları kimsesiz olarak hastanelerde geçiren Mustafa Öz, bu Ramazan Bayramı’na yeni ailesi ile yeni evinde girdi. Ne var ki, bu günler uzun sürmedi. Önceki akşam dişleri kilitlenen ve fenalaşan Öz, tekrar yoğun bakıma alındı.

Ona ‘anne’ diyor
Koruyucu anne Gülsüm Kabadayı, yine çocuğunun başucundaydı. Gülsüm Kabadayı, Mustafa Öz’ün sağlık durumunun düzeldiğini ve yeniden ‘Anne’ demeye başladığını söyledi büyük bir sevinç içinde. Çocuğun durumunun kendilerini çok korkuttuğunu belirten Kabadayı, “Bir an yavrumuzu kaybedeceğimizi sandık. Ama Allah onu bize bağışladı” dedi.

Ameliyat olan görümcesini yoğun bakımda beklerken Mustafa’yı tanıdığını söyleyen Kabadayı şöyle devam etti: “Hastaneye yoğun bakıma getirdiklerinde ismi bile yoktu. Görümcem ölünce, yoğun bakımda yakınını bekleyen arkadaşım Handan Yılmaz ile birlikte günlerce bu kimsesiz çocuğa baktık. Doktorlar, ‘Hiçbir umut yok’ dedi. Ama yavrumuz sevgiyle büyüdü. Artık göz hareketleriyle konuşuyor. Yürümeye de başlayacak.”

Sadece öz annesine veririm
Eşinden boşanan Gülsüm Kabadayı, kent merkezindeki Kırcami’de bulunan kiralık evden çıkarak, hastaneye yakın olması için Yıldız Mahallesi’ne taşındı. Kabadayı’nın üç çocuğu var ve üçü de öğrenci. Aile, birçok hayırseverin desteği ile ayakta duruyor. Mustafa’yı kendi evlatlarından ayırmadığını ve bütün aile olarak onu çok sevdiklerini belirten Gülsüm Kabadayı, “İlk zamanlar hastanedekiler Mustafa’nın yaşayacağını düşünmüyorlardı.

İnşallah daha iyi duruma gelecek, diğer insanlar gibi yürüyüp konuşabileceği günleri de göreceğiz. ‘Oğlum anneye gideceğiz’ dediğimde gözlerini kapatıp açarak tepki veriyor. Belki ailesine kavuşabilir. Ancak ben onu sadece eğer annesi gelirse ona veririm. Onun dışında kimseye vermeyiz, çünkü artık bizden biri oldu. Eğer bu sevgiyi kaybederse işte o zaman umut tükenir” dedi. (Hürriyet)