Ekolojik kriz yolda
40'ı aşkın uzman tarafından hazırlanan "Dünyanın Durumu 2009" adlı rapor iç açıcı değil.
"Dünyanın Durumu 2009" adlı rapor, ısınmaya sebep olan sera gazları salınımı önümüzdeki birkaç yıl içinde acilen geri döndürülemezse oluşacak iklim değişikliğinin uygarlığımızı yok edecek boyutlara vardığını bildiriyor.
World Watch Enstitüsü tarafından hazırlanan ‘Dünyanın Durumu 2009’, acil ve işlevsel bir eylem planı oluşturma konusunda ilk kez bir yol haritası ortaya koyuyor. Bu çalışma 40’ı aşkın uzman yazarın çabaları ile oluşturuldu.
Hayrettin Karaca, Türkiye’nin de iklim değişikliğinin olumsuz ya da tehlikeli etkileri açısından, risk gurubu ülkeler arasında görülmesi gerektiğini belirterek, “Türkiye, büyük bir olasılıkla kaybedenler arasında yer alacaktır” dedi.
TEMA Onursal Başkanı Hayrettin Karaca,dünyanın ve Türkiye’nin alarm veren ekolojik tablosunu ortaya koydu. Karaca, ekolojik krizin dünyayı bunaltan ekonomik krizi bile aratacak boyutlarda olduğunu söyledi. Bu yıl küresel ısınma konusunu ele alan Dünyanın Durumu 2009 kitabının içeriği, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin değerlendirme raporu bulgularına dayandırılarak oluşturuldu. Rapor özetle, ısınmanın “kuşku götürmez bir gerçek” olduğunu bilimsel bir kesinlikle ortaya koyarken, ısınmaya sebep olan sera gazları salınımı önümüzdeki birkaç yıl içerisinde acilen ve anlamlı bir şekilde geri döndürülemezse oluşacak olan iklim değişikliğinin uygarlığımızı yok edecek boyutlara vardığını bildiriyor.
Dünyanın Durumu 2009, konuyu oldukça geniş kapsamlı bir ölçekte ele alarak acil ve işlevsel bir eylem planı oluşturma konusunda ilk kez bir yol haritası ortaya koyuyor. Bu çalışma 40’ı aşkın uzman yazarın çabaları ile ortaya çıktı. İklim değişikliği ile mücadele konusunda hükümetlerin yeni bir mutabakat arayışı için bir araya geleceği Aralık ayındaki Kopenhag iklim toplantısı da Dünyanın Durumu 2009’un içeriğinin ne kadar isabetli bir seçim olduğunu ayrıca vurguluyor.
Dünyanın Durumu 2009, bu yıl, bir referans kitabı olmanın ötesinde, küresel iklim değişikliğine karşı başlatılacak olan iki yıllık dönüşüm kampanyasında aktif olarak görev alacak. Kopenhag iklim anlaşmasına dayalı olarak özellikle Çin, Hindistan ve Amerika gibi ısınmaya önemli ölçüde olumsuz etki yapan ülkelerdeki gelişmeleri izleyerek, bilimsel anlamda veri toplama ve değişime karşı bilinçlenme konusundaki katkılarını sürdürecek.
YENİ TOPLUMSAL DÜZEN ZORUNLU
Bu yıl ilk kez Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayımlanan yıllık raporun ortaya koyduğu iklim değişikliği ile mücadele çok boyutlu faaliyetler gerektiriyor. Ancak, konunun çözümünde toplumsal bilincin geliştirilmesi, bilimsel desteğin sağlanması ve güçlü bir siyasi irade çok önem taşıyor.
Bu bağlamda medyanın rolü de diğer faktörler kadar önemli. Dünyanın Durumu 2009, iklim değişikliğine karşı alınması gereken tedbirlerin yanı sıra bu dönüşüm sürecini, özellikle insan hayatı ve ekolojik denge üzerindeki etkileri çerçevesine odaklanarak inceliyor. Rapor, 22. yüzyıla doğru ilerlerken yeni bir toplumsal yaşam düzeni inşa etmek zorunda olduğumuzu ortaya koyuyor. Bu açılımlara geniş bir şekilde yer veren kitap, iklim değişikliğine karşı geniş ölçekli kitlesel çözüm alternatiflerini de devreye alıyor. Küçük adımlarla sorunu çözme lüksü kalmadığı belirtilen raporda, 20 yıldır uygulanan ve başarısızlığa uğrayan pilot projelerin zaman kaybettirdiğine dikkat çekiyor.
NÜFUS BASKISI ARTIYOR
Dünya nüfusunun ekolojik sistemler üzerindeki baskısı bir gerçeklik olarak önümüzde duruyor. Nüfusun en az 20, 30 yıl daha artış trendinde olacağı biliniyor. Böyle bir konjönktürde yapısal değişimler zorlu bir çabayı gerektiriyor. Kitap, sürecin getireceği yenilikleri teknoloji, insan davranışları, yeni yönetim anlayışları, eşitlik ve paylaşım gibi konular altında inceleyerek, gelecek 10 yıllarımıza da ışık tutuyor.
TÜRKİYE RİSK GRUBUNDA
Risk grubu ülkeleri arasında gösterilen Türkiye’nin kaybedenler arasında olacağı uyarısı yapıldı. Açıklamada, ilkbahar ve yaz mevsimlerindeki gece en düşük hava sıcaklıkları, Türkiye’nin pek çok kentinde istatistiki ve iklimbilimsel açıdan önemli bir ısınma eğilimi gösteriyor. 1990’lı yılların başına kadar bir soğuma eğilimi gösteren Türkiye’nin ortalama hava sıcaklıklarında, sonbahar mevsimi dışında kış ve ilkbahar mevsimlerinde daha belirgin olmak üzere bir ısınma artışı gözleniyor.
TÜRKİYE VE BÖLGESİNDE KIŞ YAĞIŞLARI AZALIYOR
Türkiye, İklim değişikliğinin olumsuz ya da tehlikeli etkileri açısından, risk gurubu ülkeler arasında görülmesi gerektiği kaydedildi. Başka bir deyişle Türkiye, büyük bir olasılıkla “kaybedenler” arasında yer alacak. Ankara Ticaret Odasının (ATO) Küresel Isınma Kıskacında Türkiye Raporu’na göre; ABD dünya nüfusunun yüzde 4'üne sahip ancak karbondioksit üretiminin yüzde 25’inden sorumlu. İngiltere yüzde 3 üretiyor. Hindistan, nüfusu 15 kat fazla olmasına rağmen karbondioksit üretimi hemen hemen İngiltere ile aynı.
Atmosfere yılda 220 milyon ton karbondioksit bırakan Türkiye ise 20. sırada. 2010 yılında bu rakam 400 milyon tonlara ulaşacak. Atmosfere tüm dünyada yılda ortalama 21 milyar ton karbondioksit salınıyor ve bu miktar giderek artıyor. Türkiye Avrupa’nın en çok karbondioksit üreten ülkelerinden birisi olmakla birlikte sera gazında artışın nedeni kömür ve doğal gazdan elektrik elde etmeye ve petrole dayalı ulaşıma yapılan yatırımlar olarak görülüyor.
Küresel ısınma sonucu Türkiye’yi, tayfunlarda artış, yangınlar, ekosistemlerin değişmesi, biyolojik çeşitliliğin azalması, gıda üretim düzeninin bozulması, yoksulluk, hastalık ve deniz seviyesinin yükselmesi gibi dev sorunlar bekliyor. Türk Meteoroloji yetkililerince, önümüzdeki yıldan itibaren insanların aşırı sıcak bir günün ardından gelen aşırı yağışlara, sellere alışılması gerektiği ve önümüzdeki 5 yılda böyle olayların sıklıkla gerçekleşeceği vurgulanıyor.
81İLE 81 ORMAN
Hayrettin Karaca, sonuç olarak karbondioksit emisyonlarının en aza indirilebilmesi için, yenilikçi, özgün endüstriyel keşiflerin önünün açılması, nüfus kontrolü ve yeni bir yaşam şekli bulunması gerektiğini söyledi. Karaca, toprağı iyileştirmek için ise İş Bankası’na ait 81 İlde 81 Orman gibi projelere ihtiyaç olduğunu, eşitlikçi bir paylaşım düzeni ve ekonomik istikrar gerektiğini kaydetti. TEMA Onursal Başkanı Hayrettin Karaca, bu eserin ortaya çıkmasında başta Worldwatch ekibi olmak üzere, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli Başkanı’na kadar çabaları ve katkıları olan herkese teşekkür etti.