Edip Başer Paşa'da teamüle uyuldu mu?
Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Dr. Burhan Özfatura, "Edip Başer Paşa'da teamüle uyuldu mu?" diye sordu.
Ordudaki atamalar konusunda teamüle uyulması taleplerini eleştiren İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Dr. Burhan Özfatura, "Edip Başer Paşa'da teamüle uyuldu mu?" diye sordu.
Hükümetin atamalarda aktif rol almasını ve kimin komutan olacağına halkın seçtiklerinin karar vermesini olumlu bulduğunu ifade eden İzmir Büyükşehir Belediye eski Başkanı Dr. Burhan Özfatura, başta silahlı kuvvetler olmak üzere yargı, kartel medyası, İstanbul holdingleri, sendikalar ve bir takım sivil toplum örgütlerinin, "Hakimiyetin kayıtsız şartsız milletindir" lafını içlerine sindirmesini ve TBMM'nin üstünde bir otorite olmayacağını kabul etmesini istedi.
Özfatura, "Neymiş, efendim teamülmüş, olur mu? Edip Başer Paşa. Burada beraber çalıştık. Fevkalade süper, kaliteli, çok iyi yetişmiş bir vatan evladıydı. Kara Kuvvetleri Komutanı olmak onun hakkıydı. O'nu harcadılar. Teamüle o zaman uyulmadı. İşine gelince uymuyorsun, 2002'de. Genelkurmay Başkanı işte. Ki demokrasi tarihine altın harflerle yazılacak Hilmi Özkök Paşa da yine aynı askeri şurada az daha harcanıyordu, adamın ülkeye yaptığı hizmetleri gördük hep beraber. O zaman teamül olmuyor, bozulabiliyor. Neymiş teamülmüş. Yok böyle birşey. Kimin komutan olacağına halkın seçtikleri karar verir. Ya ben hep ABD'ye, İspanya'ya, hatta Yunanistan'a gıpta etmeye mecbur muyum?" diye konuştu.
Yaşının 67 olduğunu, lise son sınıfta iken 27 Mayıs'da darbeyle tanıştığını anlatan Dr. Burhan Özfatura, 17 yaşındayken ne kadar iğrenç tabloların sergilendiğine ve Başbakanla iki bakanının Yassıada'da katledildiklerine şahit olduğunu ifade etti. Yassıada mahkemelerindeki yaşananların ve yalakalıkların genç yaşta kendilerini incittiğini anlatan Özfatura, aradan 50 sene geçmesine rağmen bir türlü ihtilalllerin, darbelerin, muhtıraların bitmediğini hatırlattı. 1980'de 12 eylül, 27 Nisan'ı, 12 Mart Muhtırası, 28 Şubat vb.günlerin gölgesinde bu ülkenin ne zaman gerçek demokrasiyi yaşayacağını soran Özfatura, tayinle gelenin faşist bir sistem olduğunun idrak edilmesini istedi. Hiçbir ülkede askeri şuranın birinci gündem maddesi olmadığını ifade eden Özfatura, Heronlarla ilgili skandalda hala bir açıklama yapılmadığını kaydetti. Özfatura şöyle dedi:
"Kendi mayınlarımızla 7 tane oğlumuz şehit oldu. Kim cezalandırıldı? Askerin eline pimi çekilmiş el bombasını koyan ruh hastası adam hapis cezası yedi de ne kadar yedi, sivil mahkemede olsa ne yerdi? Ordumuzla övünüyoruz ama bir avuç çapulcuya karşı biz hergün şehit veriyoruz. Onlar saldırıyor ve müdahalede geç kalınıyor. Binlerce askerimiz güya sahada. Milyar dolarlarla satın alınan heronlar ne işe yarıyor kardeşim ya. Şimdi önce sen kendi görevini yapacaksın. Darbe planlamak, halkı hor görmek senin işin değil. İnançlı kesime devamlı olarak potansiyel suçlu olarak bakmak, fişlemek de değil. Sen önce dış düşmanlara karşı bu ülkeyi koruyacaksın."
Taraf Gazetesi'nin "Hantepe'de bu kadar çarpışmadılar." başlığına üzüldüğünü açıklayan Burhan Özfatura, "Ben askerimi seviyorum. Peygamber ordusu diye. Komutanlar da beni sevmek zorunda, halka kimse üstten bakamaz. Yani Türkiye tam demokrasiye geçmeli diyorum." diye konuştu.
Özfatura, bunun yolununda herkesin askeriyle, medyasıyla, özel sektörüyle yetki sınırları içinde kalmasından geçtiğini ifade etti. Anayasa Mahkemesi'nin bile görev sınırlarını ihlal ettiğini dile getiren Özfatura, "Sırf Alevi dedesi olduğu için yargıda baskı ve iş takibini yapılabiliyor. Bu AKP'den memnun olduğum anlamına gelmez. AKP'ye en fazla eleştirenlerden biri de benim. Ama ne gariptir ki diğer genel başkanlar CHP, MHP teaümülü bozmayın diyor. Ya bu demokratik olayda omuz omuza hareket edilmeli. Vazgeçin bu çarpık davranışlardan. Benim gönlümdeki Türkiye, o tankın da üstüne çıkmalı. Biz Rusya kadar, o sarhoş Boris Yeltsin kadar yürekli değil miyiz?" dedi.
Cihan