Ecevit'e oy verenler bile AKP'ye oy verdi
CHP'li Ayata, neden yüzde 26 aldık sorusunu değil AK Parti neden yüzde 50 aldı sorusuna cevap aradı...
AKP'nin aldığı yüzde 49 oyu masaya yatıran CHP'li Prof. Ayata'ya göre "AKP koyu bir Milli Görüş veya cemaat çekirdeğinden ibaret değil". AKP ile siyasi merkezin niteliğinin değiştiğini, merkezin daha otoriter olduğunu savunan Ayata "Otoriter merkezi demokratik merkeze dönüştüreceğiz" diyor.
ECEVİT'E OY VEREN BİLE AKP'Lİ OLDU
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Bilim, Yönetim ve Kültür Platformu Başkanı Prof. Dr. Sencer Ayata, partisinin "yüzde 49" raporuyla ilgili ilk ipuçlarını VATAN'a anlattı. Ayata, AKP'nin sadece "milli görüş veya cemaat çekirdeği"nden ibaret olmadığını söyleyerek, geçmişte Ecevit'e oy verenlerin iktidar partisine oy vermesini de buna örnek olarak gösterdi.
İktidara oy veren yüzde 49'un analizini yapacağınızı söylemiştiniz. Bu oranı nasıl okumak gerekiyor?
AKP nasıl oy aldı? Bildiğiniz gibi öncelikle hizmet, din, lider ve iletişim gibi etkenler üzerinde duruluyor. Ekonomideki büyüme ve devlet olanaklarının yoğun biçimde kullanılması da oy artışında etkili oldu. AKP, Milli Görüş kökenli diğer partilerin yanısıra merkez sağ partilerin oylarının önemli bir bölümünü toplamayı başardı. Büyük bir kitle partisi her toplum kesiminden oy alır. AKP'ye oy veren milyonlarca beyaz yakalı, sendikalı işçi ve girişimci var. Ama AKP geçmiş seçimlerde olduğu gibi esas olarak eğitim ve gelir düzeyi görece düşük, kente yakın zamanda göç etmiş kesimlerden yüksek oranda oy almaya devam ediyor. Aynı şekilde köylerden ve küçük yerleşim birimlerinden.
Beklenmedik şehirlerden de de oy alabiliyor değil mi?
Aslında ilginçtir, ekonomik durgunluk nedeniyle dışarıya göç veren ve bu nedenle milletvekili kaybeden illerde AKP oy patlaması yapıyor. Bir de şunu ekleyebiliriz. Özellikle Başbakan kampanyaları sert bir çatışma ve kültürel kutuplaşma eksenine oturtarak olumsuz bir karşıt, neredeyse düşman imajı çiziyor ve kültürel çoğunluğu kendi tarafına toplamaya çalışıyor. Siyaset bilimciler Türkiye'de seçmenin üçte ikisinin muhafazakar olduğunu ve kolay kolay merkez sol partilere oy vermediğini söylerler. Başbakan bu tabanda bir ortak cephe oluşturmaya ve oylarını bu yoldan artırmaya çalışıyor. Kısaca profil bu.
CHP yüzde 49'u kazanmak için ne yapacak?
AKP seçmeni için muhafazakarlık bir ortak payda olarak düşünülebilir. Ama bu muhafazakarlık farklı tonlardan ve farklı toplum kesimlerinden oluşuyor. Bunların partiye bağlılığı aynı oranda değil. AKP bir önceki seçimde yüzde 10 dolayında oy kaybına uğramıştı. O zaman gördük ki hizmet, ekonomik performans, lider ve kampanya etkisi gibi nedenlerle oy veren seçmen çok daha kolay bir biçimde başka partilere yönelebiliyor. Özellikle ideolojik olmayan seçmenler daha kolay parti değiştirebiliyor. Yani AKP oy kaybedebilir. Bu kadar büyük bir kitleyi bir arada tutmak zor olabilir.
Peki CHP bu seçmeni kendisine çekebilecek mi?
CHP için sorun şu: CHP bu oylara sahip çıkabilir mi? Biz bu soru üzerinde duracağız. AKP koyu bir Milli Görüş veya cemaat çekirdeğinden ibaret değil. Bakın bir tek örnek vereyim, AKP seçmenleri arasında ciddi sayıda geçmişte Ecevit'e oy vermiş kimseler ve onların çocukları var. Onların ve diğer bazı kesimlerin oylarını kazanma onlar için bir gelecek umudu yaratmaya, onların çıkarlarını daha iyi savunmaya, onlarla arada iyi bir iletişim köprüsü yaratmaya bağlı. Şayet CHP daha sağlıklı ve daha donanımlı bir üye yapısına kavuşarak örgüt kapasitesini artırabilirse diğer partilerle bağları gevşek olan seçmenleri kazanamaması için hiçbir ciddi engel yok.
İletişim kurmak için bir yeni bir dini söylem yaratmak mı lazım?
SAĞLAM PROJELERİMİZ OLACAK
Muhafazakarlık elbette sosyo-politik bir kavram. Ama sosyo-ekonomik bakımdan muhafazakar dediğimiz kimseler arasında büyük farklılıklar var. Muhafazakar oy kalelerine bakalım; AKP oylarının yüzde 60'lara çıktığı Anadolu kasabalarına veya deyim yerindeyse büyük kent varoşlarına. Bu mahallelerde işsizlerin oranı çok yüksek, çalışanların gelirleri çok düşük, toplumsal güvence zayıf, sigortasızlık ve Yeşil Kart uygulaması çok yaygın, kadınların işgücüne katılımı en alt seviyelerde ve okur yazar olmayanların, ilkokulu terk edenlerin sayısı çok kabarık. Türkiye'deki muhafazakarlığın göz ardı etmememiz gereken bir yüzü de bu. Biz CHP olarak bu kesime ulaşmak için sosyal adalet ve sosyal politikaları vurgulayan çizgiye yüklendik. Buna yönelik sağlam projelerimiz vardı.
Seçmen tam olarak benimsedi mi projeleri?
Siyasette kısa zamanda sonuç alınmayabiliyor. Yeni iletişim biçimleri ve yeni projelerle gitmek gerekiyor bu kesimlere. Sabır, çalışma ve kararlılık gerekli. Ama şimdiden bir netice aldık sanıyorum. Ne yapacağını yakından izleyeceğiz ama kurulan Aile ve Sosyal Politika Bakanlığı, bizim Aile Sigortası ve sosyal politika merkezli siyasi çizgimize karşı bir AKP önlemi olarak geliştirilmiş gibi görünüyor.
CHP GENÇ KADINLARDAN ÇOK İLGİ GÖRÜYOR
CHP seçmeni giderek gençleşiyor görüntüsü var. En önemli etken ne oldu sizce?
Genç kuşakta lise ve üniversite mezunlarının oranı yaşlılara oranla çok daha yüksek. Bildiğiniz gibi eğitim düzeyi yükseldikçe ve kentleşme arttıkça CHP oyları da yükseliyor. Bir önemli neden bu. Okuyan genç kadınlar, kadın erkek eşitiliğine yaşlılardan daha çok inanıyor. CHP, AKP'nin tersine bu değerleri savunuyor ve genç kadınlardan daha çok ilgi görüyor. Gençler internet yasakları gibi konularda hassas. Sosyal medya gençlerin yaşamının en önemli parçası haline geldi. CHP yasakları hep eleştirdi. Genç nüfus gençlerin protesto hareketlerine karşı hükümetin aşırı tepki göstermesine hoş bakmıyor. Gençler bizim gençlik raporumuzda da ortaya koymaya çalıştığımız gibi gençliğini yaşamak istiyor.
Ne istiyorlar?
Daha çok bağımsızlık, daha çok serbesti, daha renkli bir hayat istiyor. AKP ise çoğu yerde gençler üzerindeki toplumsal çevre baskısını onaylıyor. İtaatkar, disiplinli gençler istiyor. Sadece dindarlığı kastetmiyorum. Kendini bir iki amaca odaklamış ve hep bu amaçlara ulaşmak için çabalayan gençler istiyor. AKP'nin bu tür yaklaşımları yeni kuşaklara giderek daha az hitabedecektir. Çünkü gençlerin önüne konan çok farklı değerler, ilişkiler ve davranış modelleri var. CHP'nin görüşleri ve değerleri genç kuşakların geleceğe ilişkin düşünce ve beklentileri ile daha uyumlu.
MHP'ye giden CHP oyları geri dönecek mi sizce?
MHP'YE GİDEN OYLAR KOLAY DÖNER
Kampanya boyunca MHP'nin baraj altında kalması ihtimali konuşuldu. Kaset olayları bu yöndeki endişeleri büsbütün artırdı. AKP tek başına anayasa yapacak çoğunluğa ulaşır mı veya başka düşünceler de olabilir ama esas soru bu idi. Birçok ailede fertlerin oylarını CHP ile MHP arasında böldüğünü ben de işittim. Ama bu oran yüzde 1'in altında deniyor. MHP ile hem CHP hem de AKP arasında ciddi bir karşılıklı oy akışkanlığı var. Partiler arasında her yönde hareketler olabilir ama bu son gidenler CHP'ye daha kolay geri dönebilirler.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.