New York Times

Gazete, Amerika Birleşik Devletleri Savunma Bakanlığı’nın, Afganistan ve Pakistan’daki militanlarla mücadele için özel sözleşmelilerden oluşan bir infaz timi kurduğunu yazıyor.

Gazetede, askeri yetkililere dayandırılan habere göre, orduda halen üst düzey sivil görevli olarak çalışan emekli Hava Kuvvetleri subayı Michael D. Furlong, CIA ve Özel Kuvvetlerin eski elemanlarının çalıştığı özel güvenlik şirketlerinden sözleşmeli personel kiraladı.

New York Times, hükümet yetkililerinin de, Furlong’un, Afganistan’ın Pakistan sınırının iki tarafında militanların ele geçirilmesine yönelik gizli faaliyetler için Amerikalı komutanların Afganistan’ın sosyal yapısıyla ilgili kullanılan bir programdan para aktarmış olabileceğini ifade ettiğini bildiriyor.

Haberde, özel güvenlikçilerin, şüpheli militanların ve militan kamplarının yerleri konusunda topladığı istihbaratın, Afganistan ve Pakistan’da olası bir öldürücü hamle için askeri birimlere ve istihbarat yetkililerine gönderildiği de belirtiliyor.

New York Times’ın görüştüğü bazı yetkililerin de, Furlong’un kayıt dışı casusluk faaliyeti yürüttüğü izlenimlerinden rahatsızlık duyduklarını söylediğini ekliyor.

Haberde, Amerikan hükümeti için Afganistan konusunda bilgi toplamak üzere çalıştığını söyleyen yazar Robert Young Pelton’un da gazeteye, artık durdurulmuş olabilecek operasyonda hükümetin Furlong’un çalışmasını doğru olmayan amaçlar için kullandığını kaydettiği belirtiliyor.

Guardian
İngiliz gazetesinde yer alan bir haberde, Afganistan’da bazı üyeleri bir gece baskınında öldürülen bir ailenin, hükümetin tazminat amacıyla önerdiği ’kan parası’nı reddettiği ve olayı gerçekleştirenlerin adalet önüne çıkarılmaması durumunda intihar eylemleri düzenlemekle tehdit ettikleri duyuruluyor.

Gazete, 12 Şubat’ta kimliği belirsiz kişilerce düzenlenen saldırıda, iki hamile kadın, bir genç kız, bir polis memuru ve kardeşinin vurularak öldürüldüğünü hatırlatarak, saldırının sorumluluğunun hiçbir grup tarafından üstlenmediğini, olayla ilgili olduklarından şüphelenilerek yakalanan 8 kişinin ise serbest bırakıldığını belirtiyor.

Gazete ayrıca Birleşmiş Milletler’in geçmişte Afganistan’daki istihbarat örgütlerini, "yargısız infazlar" için para militer grupları kullandığı için eleştirdiğini de hatırlatıyor.

Fransa Maliye Bakanı Christine Lagarde ile bir röportaj yapan Financial Times gazetesi, Fransız bakanın Almanya’yı eleştirerek iki ülke arasında uzun süredir var olan tabuları yıktığını yazıyor.

Fransız Bakan Lagarde, Berlin’in, işçi ücretleri üzerinde baskı kurarak rekabeti artırıp ticaret fazlası yaratma modelinin, para birimi olarak avroyu kullanan ülkeler açısından sürdürülemez olduğunu ve bu ülkelerin ekonomilerine zarar verdiğini söylüyor.

Euro bölgesinin maliye bakanları, Yunanistan’ın borçlarını ödeme yolu bulamaması durumunda bu ülkeye nasıl yardım edebileceklerini tartışmak üzere bir araya gelirken, Fransız Bakan Lagarde, Financial Times’a Almanya’nın iç pazarında talebi artırarak ortaklarının ihracat endüstrilerine destek vermesi gerektiğini belirtiyor.

Le Figaro
Fransa’da yayınlanan gazete Pazar günü düzenlenen bölgesel seçimlerin ilk turunda, seçmenin Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve iktidar partisini uyardığı yorumunu yapıyor.

"Sarkozy’ye uyarı" başlığıyla manşetten verdiği haberde, seçime katılmayanların oranının yüzde 53’ü geçtiğine dikkat çeken gazete, son yıllarda oy oranı düşen aşırı sağın tekrar oylarını artırmasını ise şaşırtıcı bir sonuç olarak yorumluyor.

Le Figaro, ikinci tur sonunda sol partilerin listesinin, yüzde 55 oranında oy alarak seçimi açık farkla önde tamamlayacağı tahmininde bulunuyor.

Liberation
Sol eğilimli Liberation gazetesi de, "Sol tekrar geri geldi" başlığıyla verdiği haberde, aşırı sağın yine oylarını yüzde 11’in üzerine çıkarmasının şaşırtıcı olduğu yorumunu yapıyor.

Gazete haberinde, resmi olmayan sonuçlara göre, muhalefetteki Sosyalist Parti’nin oyların yaklaşık 30’unu kazanırken, Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin merkez sağ partisinin yüzde 27 oranında oy aldığını hatırlatıyor.

Gazete, siyasi gözlemcilere göre, seçmenlerin, giderek artan işsizlik oranı ve bütçe açığını kapatmak için kamu harcamalarını düşüren iktidar partisini, bölgesel seçimlerde cezalandırdığını yazıyor.

Liberation, ikinci turu gelecek pazar günü yapılacak seçimler sonucunda, 22’si Fransa’da, 4’ü deniz aşırı sömürgelerde toplam 26 bölgenin meclis üyelerinin belli olacağını kaydediyor.

Gazete, siyasi gözlemcilerin, bölgesel seçimlerin, 2012 yılında yapılacak cumhurbaşkanı seçiminden önce Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin politikalarına "güven oylamasına" dönüşeceği görüşünde birleştiğini de ekliyor.

Pravda
Gazete, Rusya’da Başbakan Vladimir Putin’in Birleşik Rusya Partisi (BRP)’nin, oy oranı düşmesine rağmen Pazar günü yapılan yerel seçimleri önde tamamladığını yazıyor.

Küresel ekonomik krizin ardından ülkede artan işsizlik ve pahalılığın BRP’nin oy oranına olumsuz etkide bulunduğunu belirten gazete, muhalefet partilerinin ise seçimlerde çok sayıda ihlal olduğunu savunduğunu kaydediyor.

Rusya’da Pazar günü yapılan yerel seçime katılım oranının yüzde 43 olarak açıklandığını yazan Pravda, iktidardaki BRP’nin 8 bölgesel parlamento seçimlerini önde tamamladığını, oy oranında ise 2007 seçimlerine kıyasla ciddi oranda düşüş yaşandığını belirtiyor.

Gazete, Rusya’da seçim izleme merkezlerinden "Golos"’un, seçim kampanyalarının önceki yıllardaki gibi "kirli" olduğunu belirterek, medyada çoğunlukla BRP’ye yer verilmesinden yakındığını da kaydediyor.

Haaretz
İsrail’in Washington Büyükelçisi Michael Oren’ın ülkesi ile Amerika Birleşik Devlet arasındaki ilişkilerin "Son 35 yıl içinde en ciddi kriziyle karşı karşıya olduğunu" söylediğini yazan Haaretz gazetesi, Amerika Birleşik Devletleri’nin ikili ilişkilerde güvenin tazelenmesi ve Filistinlilerle görüşmelerin yeniden başlatılması için Binyamin Netanyahu’dan en az 4 adım atmasını beklediğini kaydediyor.

Clinton’ın gündeminde yer aldığı söylenen bu adımlardan ilki, Amerika Birleşik Devletleri Başkan Yardımcısı Joe Biden’in İsrail’i ziyareti sırasına denk gelen inşaat onayı ile ilgili açıklamanın zamanlamasının soruşturulması.

Buna göre, Amerikan tarafı, gerçekten ortada bir bürokratik hata mı, yoksa kararın siyasi gerekçelerle mi alındığı konusunda İsrail’den resmi bir cevap bekliyor.

Gazete, kararın gerisindeki İçişleri Bakanı Eliyahu Yişai’nin, bunun tamamen teknik bir işlem olduğunu ve herhangi farklı bir anlam içermediğini belirterek, zamanlamadan dolayı özür dilediğini hatırlatıyor.

Amerika Birleşik Devletleri’nin, Ramat Şlomo’daki inşaatlarla ilgili kararın iptalini de talep ettiğini belirten Haaretz, bir diğer talebin de İsrail’in Filistinlilerle görüşmelerin başlatılması için önemli jestler yapması olduğunu yazıyor.

Gazete, bunlar arasında yüzlerce Filistinli tutuklunun serbest bırakılması, İsrail askerlerinin Batı Şeria’daki bir kısım yerlerden daha çekilerek buraların Filistin Yönetimi kontrolüne bırakılması, Batı Şeria’da daha fazla yol engelinin kaldırılması ile Gazze Şeridi’ndeki ablukanın azaltılmasının bulunduğunu kaydediyor.

Haaretz, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun danışmanlarının ortalığı sakinleştirmek için Beyaz Saray’ın üst düzey yetkilileri, Orta Doğu Temsilcisi George Mitchell ve yardımcılarıyla sürekli temas halinde bulunduklarını bildiriyor.