Engin Çeber'in Metris Cezaevi'nde dövülerek öldürülmesiyle ilgili davanın dünkü duruşmasına Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşmaya bilirkişi raporu ve Çeber'le aynı koğuşta kalan bir tutuklunun ifadeleri damgasını vurdu.

Geçtiğimiz hafta 5 Haziran tarihindeki duruşmada mahkeme heyetine bir rapor teslim edilmişti. Metris Cezaevi'ndeki gizli kamera görüntülerinin çözülmesi için bilirkişiye verilen raporda dudak okuma yöntemi ile 7 Ekim günü gardiyanların tutuklulara tehdit içren sözler söylediğinin belirlenemediği yer alıyordu.

YEDİKLERİNİ KUSUYORDU

Fakat dün tanık olarak dinlenen tutuklu Şükrü Zeren tam tersi iddialarda bulundu. Şükrü Zeren, Çeber'le D-8 koğuşunda kaldıklarını, Çeber'in cezaevine geldiği zaman vücudunda ve başında morluklar ile gözünün morarmış olduğunu, yemek yiyemediğini ve yediklerini de kustuğunu söyledi. Zeren, Çeber'in özellikle sabah ve akşam sayımlarında ayağa kalkmayı reddettiğini ve bu nedenle baskı gördüğünü öne sürdü.

YERE YIĞILIP KALMIŞTI

7 Ekim günü ise aynı şekilde sabah sayımında ayağa kalmak istemediği için Çeber'in gardiyanlar tarafından dövüldüğünü öne süren Zeren, bu sırada kendilerinin yukarı çıkarıldığını, daha sonra aşağı indiklerinde Çeber'in yerde yattığını gördüklerini ve ikinci müdür Fuat Karaosmanoğlu'nun kapıda kendilerine "Bu şekilde davranırsanız böyle cezalandırılırsınız" sözlerini söylediğini iddia etti. Tutuklu Zeren'in bu ifadesi mahkeme salonunda tartışma yarattı. Özellikle sanık avukatları ve sanıklar buna karşı çıkarken, duruşma 22 Temmuz'a ertelendi.

Özkan ile Saçan da işkenceye tanık

Ergenekon tutukluları gazeteci Tuncay Özkan ve eski polis müdürü Adil Serdar Saçan'ın, Engin Çeber'in infaz koruma memurları tarafından dövülmesine tanık oldukları öğrenildi. Çeber davasının görüldüğü mahkeme, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'na "Çeber'i yanımızdaki odada öldürdüler" diyen Saçan ve Özkan'ın uygun görülmesi halinde tanıklığına başvurulmasına hükmetti. Duruşmada, müdahil avukatlardan Taylan Tanay, Özkan ve Saçan'ın tanık olarak dinlenmesi gerektiğini anlattı.