Beklenen oldu. DTP daha önce aldığı sine-i millet kararından geri dönmedi. Kapatılan DTP’nin siyasi yasaklı Genel Başkanı Ahmet Türk, parlementodan çekildiklerini açıkladı.

Türk, DTP Genel Merkezi’nin önünde kalabalık bir gruba son basın toplantısını yaptı. "Son kez sizinle birlikteyiz. Düşüncelerimize sizlerin vasıtasıyla kamuoyuna yansıtmaya çalıştık. Olabildiğinde sizlerle düşüncelerimizi paylaştık. Bugün son basın toplantım" diye söze başlayan Türk şunları söyledi: 

BARIŞ İSTEYENLER TERÖRİST İLAN EDİLDİ

"Türkiye önemli bir sürecin içindedir. Parlementoya geldiğimizden beri hep barışı savunduk. Bugün halkın her zaman tekrarladığı bir cümleyi tekrarlamak istiyorum. Dedelerimiz, Ortadoğu halkının kullandığı deyim var. Kan kanla, şiddet şiddetle, silah, silahla temizlenmez. Barışı esas almamız lazım. Çatışmalı sürecin ortadan kaldırılması lazım. DTP acıları hep yüreğinde hissetti. Sona ermesi için çaba gösterdi. Halkları kucaklaştırmaya dönük ciddi çaba sarfettik. Bugün bakıyoruz ki, barışı isteyenler terörist ilan ediliyorlar. Şiddetin durmasını isteyenler farklı muameleye tabi tutuluyor. Kendimi savunmak adına söylemiyorum. Ama bugüne kadar yaptığımız tüm konuşmalar, silah hak arama yöntemi olmaktan çıkmalıdır. Şiddet Türkiye’nin gündeminden çıkmalıdır dedim. Bir tek konuşmamızda bu iş şiddetle çözülür kelimesini bulamazsınız. Hep şiddetin sona ermesi için çaba gösterdik. Bu çalışmalar ortadayken, Anayasa Mahkemesi’nin karar alıp barışa, kardeşliğe olan inancımızı, halkalrın inançlarına darbe vurmuştur. Hukuki bir karar değildir. Siyasi bir karardır. Bunun iyi görülmesi gerekir. Bunun başka türlü izahı yoktur.

LEYLA ZANA ÜYE DEĞİL

Anyaasa Mahkemesi’nin kararını fazla tartışmak istemiyorum. Leyla Zana parti kurucusu değildir. Destek amacıyla kaydını yapmıştır. Yargıtay’ın uyarısı üzerine kaydı silinmiş ve ayrılmıştır. Partinin siyasi çalışmalarına katılmamıştır. Kapatma nedenlerinden birisi Leyla Zana gösterilmiştir. Parti adına hiçbir çalışma içinde olmamıştır. Anayasa Mahkemesi’nin ne kadar titiz davrandığını kamuoyunun vicdanına havale ediyorum. Siyaset boşluk kabul etmez. Biz siyasetin yüceliğine inandığımız için, parlementoyu çözüm yeri gördüğümüz için demokratik siyaset yaptık. Bunu sürdüreceğiz. Bu ülkede Türkiye halkının bazı şeyleri görmesi lazım.

BARIŞI İSTEMEYENLERE DAVA AÇILSIN

Ergenekon terör örgütünün avukatıyım diyenler, sonuna kadar savunanlar hakkında Yargıtay Başsavcısı dava açmıyor. Ama barışı isteyenlerle ilgili dava açıyor. Türk halkının öfkesini görecektir diyenler hakkında savcılar MHP gibi bir partiyle ilgili dava açmıyor. Halkların özgürleşmesini, demokrasinin yerleşmesi için çaba gösterenler, demokrasiyi esas alanlar, statükoya karşı çıkanlar bu ülkede bölücü olarak görülüyorlar.

MÜCADELE SÜRECEK

Bu ülke mutlaka bir gün barışını sağlayacaktır. Halkların ortak mücadelesi, demokrasiyi savunanların ortak refleksi bu zihniyeti ortadan kaldıracaktır. Bu mücadeleyi sürdürenler, ezilenler, demokrasi için bedel ödemeye hazır olanlar, etnik kimliği ne olursa olsun, bugün her dönemden acı bir durumla karşı karşıyayız. Bunun önlemlerini almak zorundayız. Demokrasiyi savunanlar, ortak bir mücadele alanını yürütmek, geliştirmek, mücadelesini Türkiye’nin gelişmesiyle ilgili tüm farklılıkların hakları için mücadele etmek zorunluluğuyla karşı karşıyadır. Ortak akıl ve mantığı artık ortaya koymak zorundayız.

KÜRDE DE TÜRKE DE YAZIK

Parlementonun yapısını biliyoruz. Bu yapı Türkiye’yi felakete sürüklemektedir. Diyaloğun olmadığı, sorunların tartışılmasına tahammül edemeyen bir parlemento var. Bu ülkenin insanına yazıktır. Kürde yazıktır, Türke yazıktır. Türkiye için barış için bir şans yaratalım. Kardeşlik için bir şans yaratalım. Bu haksızlıkları rağmen, bu ötekileştirmeye rağmen buradan çağrı yapıyorum. Bu ülkenin sorunlarını görmezden gelemezsiniz, tarih sizi yargılar. Türkiye’yi bir iç çatışmaya götürmeyin. Tartışın, konuşun. Hakların özgürlüğünü sağlıyın. Hakların taleplerini anlayın. Biz bin yıldır bu ülkede birlikte yaşadık. Acımasız politikalar, yanlışlıklar insanlarımızda birbirine güveni zedelemişmtir. Bunu artık görün. Tedbirlerini alın. Bu Türkiye’nin geleceği için önemlidir.

AK PARTİ'YE TEPKİ

Kısacası biz bu mahkeme kararını siyasi olarak görüyoruz. Halkın iradesiyle geldik halkın iradesini yok sayamazsınız diyen Ak Parti Hükümeti ve parti onu tartışırken daha sonra DTP’nin kapatılmasında sessiz ve suskun kaldı. Partinin kapatılmasından rant sağlayacağına inandı.

FİİLİ OLARAK ÇEKİLİYORUZ

DTP kapatıldı, hukuku gerekçelere girmek istemiyorum. Demokratik siyaseti önemsiyoruz. Bu konuda arkadaşlarım kararlılıklarını ifade ettiler. Grup fili olarak parlementodan çekilmiştir. Çalışmalara katılmayacaktır. Herkes bugüne yarını düşünmelidir. Geçmişte aldığımız kararın arkasındayız. Bu ülkede dostlarımız var.