Diyanet'ten sinsi projeye tepki
Sahte evlilik yarışmaları ve sperm bankaları kanalıyla “piç” doğuranlardan sonra, son günlerde, “anne sütü organizatörü” bir kadın ekranları işgal etmeye başladı...
Son günlerde “Anne Sütü Olanlar Olmayanları Bulsunlar” projesiyle gündeme gelen ve televizyon kanallarını dolaşarak, kendince kurduğu organizasyonun reklamını yapan Derya Taşdiken isimli kişinin, yaptığı bu işle neseb bozukluğuna yol açma tehlikesi, endişelere sebeb oluyor. İstanbul'da kurulan ve Türkiye'nin birçok ilinde müdavimi bulunan “Anne Sütü Olanlar Olmayanları Bulsunlar” organizasyonuna öncülük eden Derya Taşdiken'in İslami kuralları gözardı ederek aracılık ettiği anne sütü organizasyonuna dahil olan ailelerin kime süt verdiği ve kimden süt aldığının belirsiz olduğu dikkat çekiyor. Derya Taşdiken, “Anne Sütü Olanlar Olmayanları Bulsunlar” organizasyonuyla yeterli anne sütü alamayan çocuklar ile bu çocuklara sütanne olmak isteyenleri http://www.markaanne.com/ internet adresi üzerinden bir araya getirdiğini söylemekle yetiniyor.
ENDİŞELER HAKLI
Geçtiğimiz hafta TRT'de yayınlanan Gülbence programına konuk olarak aracılık ettiği organizasyon hakkında bilgi veren Derya Taşdiken'in çelişkili söylemlerinin ardından tepkiler yükselmeye başladı. İslami hassasiyet arz eden bir konuda böyle bir organizasyon yapmanın önemine dikkat çeken vatandaşlar, konunun detaylarını merak etmeye başlarken, Akit'in yaptığı araştırma bu konudaki endişelerin haklı olduğunu ortaya koydu. Zira sütkardeşliği konusu kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'de açıkça düzenleniyor. Nisa Suresi'nin 23. ayetinde geçen, “Sizi emziren analarınız ve süt cihetinden kardeşleriniz size haram kılındı” açık hükmüne rağmen, organizasyon yetkililerinin İslami hassasiyetten ya bîhaber ya da bilinçli bir şekilde böyle bir işi yaptıklarından endişe ediliyor. Taşdiken'in İslam'ın büyük bir önem verdiği sütanne ve sütkardeş konularını temel alan bir program üzerine hareket etmemesi, nesilleri bozulma riski ile karşı karşıya bırakıyor. Hareketin öncülüğünü yapan Derya Taşdiken'in İslamiyet'in önemle üzerinde durduğu sütanneliğin kuralları ve sütkardeş olmanın getirdiği sınırlamalar konusunda genel bir İslami prosedürle hareket etmeyerek sorumluluğu bireysel tercihlere bırakması tepkilere sebeb oldu
“MUSEVİ VE HIRİSTİYAN
ANNEDEN DE SÜT ALIYORUZ”
Konuyla ilgili ulaştığımız Derya Taşdiken, söz konusu projede genel bir İslami kaide olmadığını belirtti ve başvuran insanların kendi kaidelerinin olduğunu söyledi. Taşdiken, “İnsanların kendi kaideleri var. Bu hareket içerisinde sütanne olan Musevi ve Hıristiyan anneler de var. Din, dil, ırk ayrımı gözetmiyoruz. Aileler kendi inançları çerçevesinde kurdukları doğru iletişimle çocuklarını kardeş gibi yetiştiriyorlar” dedi. Günlük yaşantısında İslami hususları bireysel olarak dikkate aldığını iddia eden Taşdiken, “Ama kimseye benim inancımı empoze etmeye çalışmıyorum, genelde çoğu süt aile de bu inanca sahip ve çocuklarını kardeş gibi yetiştiriyorlar” savunmasında bulundu. Proje içerisinde yer almak isteyen kimselere İslami kuralları hatırlatmayı “dikte etme” olarak nitelendiren Taşdiken, bu durumun katılımcıların canlarını sıkacağını iddia etti. Taşdiken ayrıca, “Müslüman bir toplumda yaşıyor olmamız kimsenin Müslümanlığı üzerine konuşmamamız gerektiğini bana öğretti” diyerek kendini savundu.
SÜT AKRABALIĞI
Kur'an-ı Kerim'de de çocuğun kendi annesinden veya başka bir kadından süt emmesiyle ilgili ayetler yer alıyor. Nisa Suresi'nin 23. ayetinde; “Sizi emziren analarınız ve süt cihetinden kardeşleriniz size haram kılındı” şeklinde açık hüküm bulunuyor. İslam'a göre çocuğun süt emme çağında kendi annesinden başka bir kadından süt emmesi halinde, bu çocuklar süt emziren kadın ve bu kadının hısımları arasında ‘süt hısımlığı' meydana geliyor. Kan yoluyla meydana gelen hısımlığa ‘neseb hısımlığı', evlilik yoluyla meydana gelen hısımlığa ise ‘sıhri hısımlık' denirken, süt hısımlığı da bazı istisnalar dışında kan hısımlığı ile aynı yasakları doğuruyor.İLAHİYATÇILARA SORDUKBu hassas konudaki İslami kuralları ve sütkardeşliğini ilahiyatçılara sorduk. Prof. Dr. Nedim Urhan ile Doç. Dr. Süleyman Ateş, İslam'da kesin kaidelerle belirlenmiş sütkardeşliği gerçeğinin gözardı edilerek böyle bir organizasyonu yapanların, büyük bir neseb karışıklığına sebebiyet verdiğini değerlendirdi.
URHAN: PROJELER İSLÂMÎ OLMALI
Doç. Dr. Nedim Urhan, söz konusu projede sütlerin karışması durumunda yapılan işin caiz olmadığını belirterek Müslümanların Yahudilerden ve Hıristiyanlardan süt emmesinin doğru olmadığını söyledi. Urhan Hocaefendi, Taşdiken'in “Bu hareket içerisinde sütanne olan Musevi ve Hıristiyan anneler de var” sözlerini ise, “Hıristiyan bir cemaat ile bir Müslüman cemaat İslami olmayan bir konuda buluşamazlar” şeklinde yorumladı. Taşdiken'in yanlış yaptığını belirten Urhan Hocaefendi, “Adı geçen proje İslami olarak bir yere dayanmak zorundadır” şeklinde konuştu.
ATEŞ: KARDEŞE HARAM OLANLAR SÜTKARDEŞE DE HARAMDIR
Diyanet İşleri eski Başkanı Prof. Dr. Süleyman Ateş ise İslam dininin sütkardeşliğe özel bir önem verdiğini belirterek, “Normal kardeşe haram olan şeyler sütkardeşe de haramdır” dedi. Ateş, sütkardeşliğin doğurduğu hukuku ise fıkıh kitaplarında geçen “Emenin emzirene nefsi haramdır, emzirenin ise emene nesli haramdır” sözleriyle açıkladı.
“BU UYGULAMAYI TASVİP EDEMEYİZ”
Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Doç.Dr. İlyas Üzüm; sütkardeşliği konusunda Kur'an-ı Kerim'de ayetler olduğunu, Resulullah'ın hadisleri yanında fıkıh kaynaklarında da bu konunun müstakil bölümlerle anlatıldığını belirtti. Üzüm, “Dolayısıyla biz rastgele, bu konuda iyilik yapma adına nesebin karışmasına yol açacak bir uygulamayı tasvip edemeyiz. Toplumun bu konuda uyarılması lazım ve bu projenin sağlıklı olmadığının söylenmesi gerekir” dedi. Üzüm, Sağlık Bakanlığı'nın buna benzer bir projesinden haberdar olduklarını belirtti ve bakanlığın projesinin daha sağlıklı olduğu kaydetti. Üzüm, şunları kaydetti: “Sağlık Bakanlığı'nın üzerinde çalıştığı projenin; bir anne süt vermek istiyorsa ve kızı varsa kız çocuğu olan anne sadece bir kız çocuğuna süt verebilecek veyahut sadece erkek çocuğu olan bir anne sadece bir erkek çocuğuna süt verebilecek şekilde bir planlama yapılmış, değerlendirme yapılmış.”
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU
Bu arada Derya Taşdiken isimli kişinin kendi bloğu üzerinden koordine ettiği “Anne Sütü Olanlarla Olmayanlar Buluşsun” projesine bir tepki de eğitimci Sevda Türküsev'den geldi. Önceki gece bir televizyon kanalında tartışılan konuyla ilgili çarpıcı yorumlarda bulunan eğitimci Türküsev, daha önce konuyla ilgili yazılar kaleme aldığını ancak bu konudaki denetimsiz organizasyonlara yeterince dikkat çekemediğini söyledi. “Bu iyilikten zina doğar” yorumunda bulunan Sevda Türküsev, dün Bakırköy Adliyesi'ne giderek savcılığa suç duyurusunda bulundu. Türküsev; Cumhuriyet Savcılığı'na verdiği dilekçede; denetimsizce yapılan bu hassas konunun araştırılıp incelenmesini istedi. Sevda Türküsev, savcılığa verdiği yazının bir nüshasını da Başbakanlık makamına faks marifetiyle yollayarak, konunun buradan da incelenmesini talep etti.
KORAY TAŞDEMİR / AKİT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.