ANKARA (AA) - Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, "Küresel sorunların üstesinden gelmek için uluslararası iş birliğine ve insan merkezli bir yaklaşıma ihtiyacımız var. Bu nedenle etkin çok taraflılığı destekliyor ve dış politikamızı 'insani' olarak tanımlıyoruz." dedi.

Kıran, Uluslararası İşbirliği Platformu tarafından düzenlenen 11. Boğaziçi Zirvesi'nin "Belirsizlik Çağında Uluslararası İşbirliği" başlıklı oturumunun açılış konuşmasını yaptı.

Tüm kadınların, Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayan Kıran, "Kadın haklarını güçlendirmeye yönelik uluslararası çabaları destekliyoruz. Kadınların fırsat eşitliğine sahip olduklarını görmek ve hayatın her alanında katılımlarını artırmak istiyoruz." diye konuştu.

Kıran, Dışişleri Bakanlığında üst düzey pozisyonlarda 92 kadın meslektaşının görev yaptığına ve büyükelçiler dahil, çalışanların üçte birinin kadın olduğuna dikkati çekti.

- "Uluslararası sistem Kovid-19'da başarısız bir sınav verdi"

"Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun belirttiği üzere, dış politikamızda adil ve kurallara dayalı çok taraflılığı destekliyoruz." diyen Kıran, Bangladeş, Fransa, Hindistan, Endonezya ve İngiltere başta olmak üzere birçok ülkeyle bu doğrultuda çalıştıklarını kaydetti.

Kıran, uluslararası düzende bir dönüşüme tanıklık edildiğine, istikrarsızlık ve belirsizliğin yanı sıra tek taraflılığın da arttığına dikkati çekti.

Uluslararası kuruluşların küresel düzenin dönüşümüyle ortaya çıkan yeni sınamalara mukabele edemediğini ifade eden Kıran, "Uluslararası sistem yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında başarısız bir sınav verdi. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin küresel salgınla ilgili bir kararı kabul etmesi 100 gün sürdü. Küresel sorunların üstesinden gelmek için uluslararası iş birliğine ve insan merkezli bir yaklaşıma ihtiyacımız var. Bu nedenle etkin çok taraflılığı destekliyor ve dış politikamızı 'insani' olarak tanımlıyoruz." diye konuştu.

Kıran, Kovid-19'un herkese uluslararası dayanışmanın önemini gösterdiğini, Türkiye'nin 157 ülke ve 12 uluslararası kuruluşa tıbbi yardım sağladığını belirtti.

- "Türkiye insani ve kalkınma yardım sağlama konusunda başta geliyor"

Türkiye'nin salgına karşı küresel mücadelede üzerine düşeni yapmaya devam edeceğinin altını çizen Kıran, "Türkiye insani ve kalkınma yardımı sağlama konusunda en başta geliyor. 175 ülkede insani ve kalkınma yardımı projelerimiz var. Göç, göçmenleri ve sığınmacıları desteklemeye yönelik çalışmalar bağlamında çoğunlukla tek taraflı hareket etmek durumunda kaldığımız bir başka alan oldu. Dünyada en fazla sayıda mülteciye biz ev sahipliği yapıyoruz. Dört milyondan fazla mülteci ve sığınmacıya koruma sağladık. Türkiye’de barış içinde yaşıyorlar." dedi.

Kıran, istikrarın ancak etkili uluslararası iş birliği, sürdürülebilir kalkınma ve ortak refah ile mümkün olduğunu, uluslararası toplumun küresel iş birliğini güçlü şekilde desteklemesi gerektiğini kaydetti.

Adil ve etkin bir Birleşmiş Milletler (BM) sistemine ihtiyaç olduğuna vurgu yapan Kıran, "BM'de reform çağrısı yapmamızın nedeni budur. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın vurguladığı üzere, 'dünya beşten büyüktür'." diye konuştu.

Kıran, Büyükelçi Volkan Bozkır'ın son derece zor bir zamanda üstlendiği BM Genel Kurul Başkanlığında başarılı çalışmalarda bulunduğunu, Türkiye'nin Medeniyetler İttifakı ve Arabuluculuk Dostları gibi, BM içindeki çeşitli çok taraflı girişimleri de desteklediğini belirtti.

İstanbul'un BM’nin merkezlerinden biri haline geldiğine dikkati çeken Kıran, Türkiye'nin 30 BM ofisine ev sahipliği yaptığını bildirdi.

Türkiye'nin aynı zamanda Avrupa-Atlantik alanının ayrılmaz bir parçası olduğunu, NATO’nun üyesi ve AB için aday ülke olduğunu anımsatan Kıran, Türkiye'nin uluslararası toplumla bağlantısının Avrupa-Atlantik alanın ötesine gittiğini, İslami İşbirliği Teşkilatının ve Türk Konseyinin kurucusu olduğunu, Afrika Birliğinin stratejik ortağı, ASEAN’ın diyalog ortağı, Şangay İşbirliği Örgütünün gözlemci üyesi olduğunu belirtti.

-"G20'nin önemli bir rolü bulunuyor"

Büyük öneme sahip küresel bir platform olarak G20'nin küresel bir ekonomik krizin içinden doğduğunu ve zamanla etkililiğini kanıtladığını ifade eden Kıran, "Bugün 820 milyondan fazla insan açlık ve fakirlikten muzdarip durumda. Kovid-19 bu sayıyı 1 milyara yükseltebilir. Bu uluslararası istikrar için büyük bir risk. Etkili uluslararası iş birliği en iyi çözümü teşkil ediyor. Bu noktada G20’nin önemli bir rolü bulunuyor." diye konuştu.

Kıran, G20 liderlerinin salgın ve salgının ekonomik etkileriyle mücadele için taahhütte bulunduklarını, bir Eylem Planı'nın kabul edildiğini hatırlattı.

Kıran "Sürdürülebilir kalkınma için, herkesin küresel zenginlik ve refahtan adil bir pay alması gerekir. Aksi halde, fakirlik, düzensiz göç, çatışmalar uluslararası barış ve istikrarı tehdit etmeyi sürdürecek. Kovid-19 salgını herkes güvende olmadan hiç kimsenin güvende olmayacağını bir kez daha gösterdi." şeklinde konuştu.

Artan eşitsizlik, ırkçılık, aşırılık ve İslamofobi'nin küresel istikrar ve kalkınma için büyük tehdit oluşturduğuna dikkati çeken Kıran, korumacılık, tek taraflılık ve karşılıklı güvensizliğin çözüm değil sorun olduğunu vurguladı.

Kıran, "Etkin çok taraflılık yoluyla adil, kapsayıcı ve işleyen bir uluslararası sistem kurmaya çalışmalıyız." ifadelerini kullandı.