Dinlemeye takılan şok görüşme
CHP’nin eski lideri Baykal’ın, Adalet eski Bakanı Oktay ile yaptıkları telefon görüşmeleri yasal dinlemeye takıldı.
Ergenekon’un yargı ayağına düzenlenen operasyonda gözaltına alınıp serbest bırakılan Adalet eski Bakanı Seyfi Oktay’ın CHP eski lideri Deniz Baykal’ın talimatı ile Anayasa Mahkemesi’ni adeta “ablukaya” aldığı ortaya çıktı. Deniz Baykal’ın CHP Genel Başkanı olduğu dönemde Seyfi Oktay’la yaptığı telefon görüşmesi mahkeme kararı ile yapılan dinlemeye takıldı. Baykal’ın “O konuda bir hareketlenmek lazım” dediği Oktay, “kritik” mevzularda, “Efendim telefonla görüşmeyelim” karşılığını vermesi dikkat çekti.
AYM’DE İŞLER NASIL YÜRÜYOR?
Seyfi Oktay ile Anayasa Mahkemesi üyesi Fulya Kantarcıoğlu arasında “İhsas-ı Rey” anlamı taşıyan görüşmeler de dinlemeye düştü. Oktay’ın dinlemeye karşı tedbir olarak Kantarcıoğlu ve bağlantılı olduğu ekiple ev ya da pikniklerde buluşmak istediği anlaşıldı. Delil olarak dosyaya giren telefon dinleme kayıtları Baykal’ın Anayasa Mahkemesi dahil yargıdaki önemli operasyonlarda Seyfi Oktay’ı her aşamada kullandığını gözler önüne seriyor. Ergenekon soruşturması kapsamında yapılan telefon dinleme kayıtları Anayasa Mahkemesi’nde işlerin nasıl yürüdüğünü ortaya koydu. 5 Mayıs 2010 günü Oktay’ın Anayasa Mahkemesi üyesi Fulya Kantarcıoğlu ile o tarihte CHP Genel Başkanı olan Deniz Baykal’la yaptığı telefon görüşmeleri kayda alındı.
İşte o görüşmeler:
BAŞÖRTÜSÜNÜ HATIRLATIYOR
Oktay: Şimdi bu Anayasa Mahkemesi anayasayı eee anayasa maddesini iptal etme kararları 3’te 2 çoğunlukla mı alınıyor?
Kantarcıoğlu: Eee evet 7 oy gerekiyor, şimdi eee tabii biz şey bakımından biliyorsunuz, usul bakımı ani şekil bakımından şey yapıyoruz. Ondan sonra... diyoruz. Eee yani daha önceki kararlarımız zaten o şeyle ilgili de var, türbanla ilgili biliyorsunuz.
Oktay: Bu 3’te 2 çoğunlukla oluyor dimi 7.
Kantarcıoğlu: Hayır.
Oktay: Ben bunu atlamışım eee yani 6 ya 5 çoğunlukla sanıyordum.
Kantarcıoğlu: Hayır.
Oktay: 3’te 2.
Kantarcıoğlu: 3’te 2.
Oktay: Peki yürütmeyi durdurma kararı olursa falan odamı 3’te 2 çoğunluğa tabii.
Kantarcıoğlu: Şimdi tabii biz ee YD kararı vermedik.
Oktay: Efendim.
Kantarcıoğlu: YD kararı vermedik ama şimdi YD bizim tabi içtihatla şey yaptığımız bir şey,. Biliyorsunuz eeee.
Oktay: Evet oluşturulan.
Kantarcıoğlu: Oluşturduğumuz bir şey, eee dolayısıyla mesela şeylerde siyasi parti kapatma davalarında eee mesela delillerin oylanmasını da biz nitelikli çoğunlukla yapıyorufz, yani onda da şey yapıyoruz. Nedir o eee nitelikle çoğunlukla.
“ÖZEL BİR HÜKÜM YOK”
Oktay: 3’te 2 çoğunlukla.
Kantarcıoğlu: Hı hı kapatma kararı nitelikli çoğunlukla oluyor.
Oktay: Evet.
Kantarcıoğlu: Öyleyse davanın içindeki yani şimdi YD kararı da bu şeyin içinde olduğuna göre ama. İçtihat şey yapar kurar, o konuda bilmiyorum biz hep şey yaptık onları eee yani esası ile birlikte yaptık. YD’yi hiç hatırlamıyorum, yani... Onun için tabi ne zaman dava açarlar nasıl bir şey olur.
Oktay: Hı hı, şimdi yürütmeyi durdurmak için özel bir hüküm yok bunun için.
Kantarcıoğlu: Özel bir hüküm yok, çünkü zaten biliyorsunuz Anayasa’da YD yok. Ama Anayasa değişiklikleri konusunda bir olmadı, yani YD konusunda bir şey oy oranı konusunda hatırlamıyorum. Ama şey nedir o eee esas karar 7’ye 4 olunca buda onun içindeki karar ne düşünülür nasıl bir içtihat olur tabii onu bilemiyorum.
Oktay: Eee özledik canım neyse şu yoğunluğunuz geçsinde böyle bir ya piknik mi yaparız evde mi yaparız birlikte olalım yani topluca.
Kantarcıoğlu: İnşallah. Oktay: Diğer arkadaşları da alarak. Kantarcıoğlu: Tabii bizde çok isteriz.
“HAREKETLENMEK LAZIM”
Oktay: Efendim şimdi ben ne kadar yanılmışım 149’un ilk fıkrası öyle, hem parti kapatma için hemde anayasa değişikliği için 3’te 2 gelmiş, eskiden böyle değildi bu.
Baykal: Peki şimdi kaç.
Oktay: Son değişiklik, ancak yürütmeyi durdurma konusu da eee herhangi bir yasaya ve anayasaya dayalı değil eee içtihatla şey yapıldı oluşturulmuştu. Şimdi F. Kantarcıoğlu hanımla konuştum ee bu sadece anayasa şey ee parti kapatma davasında önümüze gelen bir husustu diyor. Biz delilleri takdir ederken, eee delillerinde kabulu ve ya reddini 3’te 2 çoğunlukla şey yaptık diyor. Eee başka bir örnek te yok bu konuda aslında yine 3’te 2’ye tabii olması gibi bi düşünce olabilir ama bu tartışılması gerekli bir konu.
Baykal: O uygulama öyle olacak gibi gözüküyor dimi?
Oktay: Eee yani.
“AYRICA KONUŞURSUN”
Baykal: Delilleri 3’te 2 ile kabul ediyoruz.
Oktay: Bu tartışma konusu olacak, ilk defa şeyimize geliyor diyor ama bide öyle diyor işte delilleri değerlendirirken onu da 3’te 2’ye şey yaptı diyor. Nazar aldık diyor falan.
Baykal: Nasıl moral... Tepki var mı?
Oktay: Eee ben o konulara hiç girmedim.
Baykal: Ayrıca bir konuşursun.
Oktay: Efendim.
Baykal: Ayrıca bir gözlem yaparsın.
Oktay: Olur yaparsın o şey değil eee.
Baykal: Bu vesileyle telefonla.
Oktay: Hayır bizzat konuşmak lazım bu işi eee.
Baykal: Tabii o o konuda bir hareketlenmek lazım.
Oktay: Tabii tabii anlıyorum evet.
Baykal: Peki.
Fulya Kantarcıoğlu ile 2. görüşme
Seyfi Oktay, Deniz Baykal’la görüştükten sonra bu kez Anayasa Mahkemesi üyesi Fulya Kantarcıoğlu Oktay’ı arıyor.
İkili arasında şu görüşme geçti:
Kantarcıoğlu: Size de biraz önce söylediğim gibi, çünkü bunlar şekil konusunda geldiği için hemen bir inceleme sorunu gibi bir yerde, eee hemen karara bağlanıyor ama kararın yazılması aşamasında YD’yi iki türlü biliyorsunuz yürürlüğün durdurulmasına karar veriyoruz, biz gelir gelmez karar verilinceye kadar, bi de karar verildikten sonra yayınlanıncaya kadar ki süreyi de YD de karara bağlıyabiliyoruz, bizim bu verdiklerimiz karar verildikten sonra olduğu için. Oy birliği ile verilmiş olduğundan bir tartışma yok orada.
Oktay: Hı hı.
Kantarcıoğlu: O zaman hiç yürürlüğün durdurulmasında. Konunun özü ortaya çıkınca o zaman niçin YD verilsen, esasa girilerek verilebiliyor. Çünkü o konudaki raporda esas hakkındaki rapor kadar detaylı bir rapor olması gerektiriyor, böyle önemli bir konuda. Ee o rapor hazırlandıktan sonra da zaten artık YD’yi değil konuyla ilgili kararı veriyorsunuz. Ama karar yayınlanıncaya kadar YD’lerimiz var ama sizin sorduğunuz o değildi ama ben yine de sizi bilgilendirmek için bu konuyu da ayrıca belirteyim diye aradım.
“KUVVETLER AYRILIĞI ÇOK TERS”
Oktay: Sağolon çok zahmet oldu, çok teşekkürler. Şimdi önemli bir madde düştü, ben bunu sizinle tartışmak istemem de telefonda, önemli bir madde düştü.
Kantarcıoğlu: Evet.
Oktay: Şimdi iki tane önemli var birisi geçti.
Kantarcıoğlu: Evet.
Oktay: Ben tabii bunu notumu size gönderdiğim zaman göreceksiniz bu kuvvetler ayrılığı ilkesi ile tamamen ters yani eee zaten eee yürütme ve yasama tekelde şimdi yargıda buna ekleniyor, ve tabii rejimin sistematiği değişiyor bütünüyle yani eee İslam’da efendim işte egemenlik tecezzi etmez bölünmez kuralına yaklaşma var burda tamamen.
Kantarcıoğlu: Şimdi tabii bundan sonraki aşamaları bilmiyoruz.
Oktay: Tabii tabii.
Kantarcıoğlu: Nasıl bir aşama gösterecek, ee ondan sonra bize gelir mi gelmez mi? Tabii o konu da.
Oktay: Tabi tabii evet.
Kantarcıoğlu: Ama eee işte mahkemeler (gülüyor) konu geldiğinde inceliyorlar.
Oktay: Tabii tabii haklısınız, evet evet...
Bugün