'Dinlemeler Allah'ın emri mi?'

'Dinlemeler Allah'ın emri mi?'

Yusuf Ziya Cömert, Yıldıray Oğur ve Halime Kökçe 24 TV'de 'Esas Mesele' programında gündeme ilişkin konular değerlendirildi...

Yusuf Ziya Cömert, paralel yapının dinlemelerini 'Allah'ın emri mi?' 'Bu milleti ne için dinliyorsunuz' diye sordu. Yargı ve polisalanlarını örgütün kendi menfaatlerine kullandığını söyleyen Cömert, bu yaklaşımın ülke için çok tehlikeli olduğunu söyledi. Yıldıray Oğur, Başbakan'ın ofisinin dinlenilmesini 'büyük skandal' olarak nitelendirdi.

HÜKÜMET AB'YE YAKINLAŞTIĞINDA 'MEMLEKETİ SATIYORSUNUZ' DİYORLAR

Türkiye'nin Avrupa Birliği ile gelişen ilişkileri üzerine yorum yapılan programda, Yusuf Ziya Cömert şu açıklamayı yaptı:

Hükümet, Avrupa Birliği’ne yaklaşmaya başladığı zaman ‘memleketi Avrupa’ya satıyorsunuz’ diyorlar. Avrupa Birliği ile ilişkilerde bir durağanlık söz konusu olduğu zaman da siz ‘Avrupa Birliği amacından koptunuz’ diyorlar ve bunu diyenler aynı kişiler. Üstelik de bunu vatandaşın görmeyeceğini sanıyorlar.

DİNLEMELER ARSIZCA BİR ŞEY!

Ortaya çıkan dinlemeler üzerine konuşan Cömert, ‘bunu cemaat mi yapıyor?’, ‘bu bir dini faaliyet mi?’, ‘Allah’ın emri mi?’ diye sordu. Cömert, dinlemeler üzerine şu ifadelere yer verdi:

Dinlemek çok ayıp, arsızca bir şey. Son ortaya çıkan dinlemeler mesela. Tamam sen dinliyorsun ve diyorsun ki; ‘yasa içi dinledim’. Neyi dinliyorsun kardeşim yasa içi? Örneğin; benim adımı yazıp, başkasını dinledin. Bunun neresi yasa içi? Ayrıca onu arayan herkesi de dinledin. Bunun neresi ahlaki? Bunu cemaat mi yapıyor? Bu bir dini faaliyet mi? Allah’ın emri mi? Bu İslami bir müessesenin emri mi? İslami bir otoritenin emri mi? Bunun için mi dinliyorsun milleti? Eğer dini bir otoritenin emri ise nasıl bir dini otorite bu?

BAŞBAKAN’IN OFİSİNDE BÖCEK ÇIKMASI BÜYÜK SKANDAL

Başbakan’ın ofisinin dinlenilmesini büyük bir skandal olarak nitelendiren Yıldıray Oğur, en somut bir sonuç için soruşturmanın yapılması gerekiğine vurgu yaptı. Oğur şu şunları söyledi:

Başbakan’ın ofisinin dinlenme meselesinin çok ciddiye alınması gerektiğini düşünüyorum. Şuana kadar bu paralel devlet meselesinde elimizde olan en somut çıkış noktası. Başsavcılığa Başbakanlığın teftiş kurulu yürüttüğü soruşturma raporunun verildiği söyleniyor. Normalde, son 10 yılın polis savcı performansına baktığımızda, bu konuda küçük bir haberin çıkması bile büyük bir soruşturma açılması beklenirdi. Bir ülkede, bir Başbakan’ın ofisi dinlendiği ve ondan sonra da Başbakan kendi yakın koruma ve polislerin hepsini değiştirmişse, buna neden olmuşsa bu çok büyük bir skandal demektir. Bunun için somut bir soruşturmanın başlatılması lazım.

İNSANLARI ‘PERS’ DİYE AŞAĞILARSAN BU IRKÇILIK OLUR

Oğur, İran ile Türkiye’nin Ortadoğu’da hep karşı karşıya gelmesi sonucu olarak İran halkı ile neden kavga edelim diye sordu?

İran Devletinin politikalarına karşı çıkılabilir. Ben mesela İran Devleti'nin bölgedeki politikalarından hiç hoşlanmıyorum. Bunu çok sert bir şekilde eleştiriyorum. Dikkatli bakılırsa şuanki mevcut hükümet neredeyse bütün Ortadoğu’da İran ile karşı karşıya geliyor. Irak’ta öyle oldu, Lübnan’da öyle oldu, Suriye’de neredeyse soğuk savaş halindeler. İran'la Türkiye karşı karşıya zaten. İran Devleti ile böyle bir sorunumuz olabilir. Fakat, İran halkıyla niye kavga edelim? İran halkından niye nefret edelim? İşte deniyor ki; ‘İran Suriye’ye destek veriyor, sen de İran’a ambargoyu delip, İran’a destek veriyorsun’. Ambargo iyi bir şey mi ya? Bu ambargodan halk etkileniyor. İran halkı bu ambargolardan çok çekiyor. Ayrıca dünyanın bütün ülkeleri İran’la ticaret yapıyor. Doğalgazı olan koskaca ülke bu. Bütün dünya o ülkeyle ilişki kuruyor. Herkes İran’la zaten ticaret yapıyor, ambargoları deliyor. Ama sen İran Devletinin, o istihbaratının, esas operasyon yaptığı Suriye’de ona karşı TIR’larla, yardımla engellersen işte o zaman İran Devletine hizmet etmiş olursun. O zaman Suriye halkının aleyhine bir şey yapmış olursun. İran Devleti’ne karşı çıkabilirsin ama Pers diye bir şeyi eleştirmeye başlarsan, 'Pers-Ters' gibi kelime oyunları yaparsan diğerinin adı diplomatik bir şey olur ama bunun adı ırkçılık olur. Pers dediğin şey bir ırk. Sen bir ırkla böyle dalga geçemezsin.

PARALEL YAPI YARGI VE POLİS ALANLARINI ÖRGÜT MENFAATLERİNE KULLANIYOR

Yusuf Ziya Cömert, cemaatin yargı ve polis alanlarındaki işlevleri ülke için çok tehlikeli olduğunu ifade etti. Cömert’in şunları aktardı:

Paralel yapı organizasyonu her şeyi kendi için kullanıyor. Bunlar yargı yoluyla ihale alabiliyorlar. Başkasının aldığı ihaleyi elinden alıyorlar. Başkasının başını derte sokup ‘eğer şu işi yaparsan seni o dertten kurtarırız’ diyebiliyorlar. Yargı ve polis alanlarında bir şeyler yapmaya muktedir oldukları için. Ve bunu da memleket için yapmıyorlar. Kendi örgütsel menfaatleri için yapıyorlar. Bu herkes açısından sorundur. Senin çocuğun okula gidecek, sınavı kazanamıyor. Niye kazanamıyor? Çünkü sorular çalınmış, soruları başka bir grubun elemanları kazanıyor. Bu herkes açısından tehdit içeriyor.

Yirmidorthaber.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.