DHKP-C Alevi örgütü mü?
Türkiye'yi kana bulayan örgütlerden biri olan hainlerin desteklediği DHKP-C örgütü kimin maşası ve kimleri kullanıyor?
Bugün gazetesinden Ahmet Taşgetiren Türk halkına musallat olan terör örgütü DHKP-C ile ilgili çarpıcı tespitlerde bulundu.
İşte Taşgetiren'in o yazısı
Bazı konuları utangaç biçimde tartıştığımızda, gerçek ayan beyan ortaya çıkmıyor.
Bir süredir satır aralarında yazılıyor:
-DHKP-C silahlı bir terör örgütü ve genellikle Alevi gençleri kullanıyor.
Bu Alevi gençlerin, inanç aidiyeti anlamında Alevilik'le ilgilerinin bulunmadığı, sadece anne baba aidiyeti itibariyle Alevi sayıldıkları da biliniyor.
Alevilik'le ilgili tartışmanın bir boyutu da şu:
-Kim Alevi sayılacak ve Alevilik adına kim konuşacak?
Tamam, Aleviler'in en rahatsız oldukları konu, Sünniler tarafından tanımlanmaya kalkışılması. Öyleyse Sünniler Aleviliği tanımlamaya kalkışmasın.
Peki şöyle bir soru haksız mı?
-Aleviliği kim tanımlasın?
-Mesela Prof. Dr. İzzettin Doğan bir "Alevilik tanımı" yapmaya kalkışırsa, buna hakkı var mı?
-Mesela Fermani Altun, bir Alevilik-Bektaşilik tanımlaması yapabilir mi?
-Acaba Aleviliği tanımlamak sadece Ali Balkız'ın, Hüseyin Aygün'ün ya daTurgut Toker'in hakkı mı?
Aleviler'in Aleviliği, Sünniler'in Sünniliği
Dün bir haber okudum:
Alevi ve Sünni insanların bir araya gelerek kurdukları Ehlibeyt İlim ve Kardeşlik Derneği Başkanı Ali Kemal Kayanç "Aleviler'in en önemli ihtiyacının Hazreti Ali, Hacı Bektaş-ı Veli ve Ahmet Yesevi derslerinin öğretileceği medreseler olduğunu" söylemiş. Kayanç "Camiye de cemevine de gidiyorum. Peygamber (s.a.v.) mescide gitmiş. Hazreti Ali mescide gitmişse benim gitmemem için bir sebep yoktur" demiş. Sonra da ilave etmiş: "Aleviler Aleviliğini, Sünniler de Sünniliğini bilmiyor."
Ben de şu son cümleyi söyleyip duruyorum:
Aleviler Aleviliği Sünniler Sünniliği bilmiyor.
1994'te gittiğimiz İran'da bize diskur çeken bir mollaya söylemiştim:
"-Azerbaycan'a gittim, Şiilerin Şiiliği sıfırda, Sünnilerin Sünniliği sıfırda. Bazı İslam ülkeleri var ki, Müslüman insanlar besmele çekmeyi bilmiyor. Çin'de 1 milyardan fazla insanın Tanrı inancı yok. Siz Sünnileri Şiileştirmeye uğraşıyorsunuz." Şaşırmıştı.
DHKP-C'de militanlaşan gencin bir inanç arayışı var mı bilmem ama daha önce de Alevi dedesi Derviş Tur'a atfen yazdım, "Besmeleyi bile bilmeyen, kendini komünizme kaptırmış, asimile olmuş kişiden Alevi olmaz."
Bizde "Alevi olmayan" herkes Sünni sayılır. Oysa Sünnilik de bir değerler manzumesine aidiyeti anlatır ve şayet o değerler bakımından içimiz boşalmışsa, sayı itibariyle Sünniliğin altına sıralanmak bir şey ifade etmez.
İç boşalması
Belki de işin gerçeğine baktığımızda Alevilik kriterlerinde de Sünnilik kriterlerinde de epeyce iç boşalmasına maruz durumdayız.
Ve belki de kişiliklerimizde, gerçekten Hazreti Ali'ye sevgi eksenine oturan Aleviliğin içini doldurduğumuzda da, Hazreti Peygamber'in "Sünnetine, izine, yoluna bağlılık anlamında Sünniliğin içini doldurduğumuzda da, birbirimizden çok farklı insanlar olmayız. Çünkü Hazreti Ali'yi, Hazreti Peygamber'in izinden başka bir yola sokmaya çalıştığınızda o, Zülfikar'ı alır ve üzerinize yürür.
Bizlerde, Hazreti Peygamber'den ve Hazreti Ali'den 1400 sene sonra gelenlerde var olan zaaflara, iç boşalmasına bakacaksak, orada hem Sünniler hem Aleviler için çok şey söylenebilir. Belki de bizler, yaşadığımız format bozulması sebebiyle birbirimizle uyumsuzluk yaşıyoruz.
Doğru format ne?
Hazreti Peygamber'in (s.a.v.) insanlık çerçevesi ve kişiliği O'nun izinde oluşan Hazreti Ali'nin, Ehl-i Beyt'in insanlık çerçevesi.
Bana göre DHKP-C asla bir Alevi örgütü olamaz. Aleviliği Hazreti Ali'den koparan hiçbir zihniyet de Aleviliği temsil edemez.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.