MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Gezi Parkı odaklı gelişmelere ilişkin, "Bundan sonra olaylar daha büyümeden, daha vahim can ve mal kaybına yol açmadan Başbakan, birazcık vicdanı, birazcık insafı varsa soğukkanlı olmalı empatiyle hareket etmelidir. Müşfik, babacan, yumuşak bir dil benimsemekten geri durmamalıdır. Yoksa en başta Başbakan olmak üzere Türkiye bir felakete yuvarlanacaktır" dedi.

 

Bahçeli, Karamürsel'de belediye başkanı aday tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, mali idareler seçiminin milet için bir uyanış, Cumhurbaşkanığı seçiminin AK Parti için bir uyarı, genel seçimlerin ise AK Parti'nin iktidardan uzaklaştırılması adına bir umut olduğunu belirtti.

 

Pürüzlerin çözüleceği, çelişkilerin aşılacağı ve gerilimin düşürüleceği adresin sandık olduğunu vurgulayan Bahçeli, "Aksilikleri azaltacak demokratik zemin de sandıktan başkası değildir. Erken ya da zamanında yapılacak bir seçime MHP vardır ve hazırdır. Maalesef ülkemiz iyi yönetimemektedir" diye konuştu.

 

"PKK'nın hükümetten taviz üstüne taviz kopardığını ve İmralı canisi ile görüşmelerin devam ettiğini" dile getiren Bahçeli, şunları söyledi:

 

"Başbakan Erdoğan bir tarafta evladı yaşındaki gençlere gazı, coplu, tomalı, zırhlı ve tazyikli suyla saldırırken, diğer tarafta İmralı canisi ile başlattığı ihanet süreci de kabul edilmesi mümkün olmayan çirkinliklere yol açmaktadır. Başbakan, gençlere karşı 'Zaloğlu Rüstem' kesilmişken, İmralı canisi ve PKK terör örgütüne yumuşak, son derece anlayışlı bir derviş edasıyla yaklaşmaktadır. Başbakan teröristlerin önünü açmakta, gençlerin önünü kapamaktadır. İmralı canisi ile diyalog kurmakta, pazarlıklar kurmakta rekorlar kırmakta fakat gençlere gelince şiddet diliyle muamele etmektedir.  Terör örgütü miitanlarına sabırlı ve şefkatlidir, gencecik bedenlere zalim ve acımasızdır. Teröristerin sözde barış ve çözüm sözleriyle gönlünü almakta, gençleri savaş naralarıyla tehdit nidalarıyla saldırgan bir uslupla sindirmeye çalışmaktadır. Bunlar kapatılamayacak, üzeri örtülemeyecek çelişkidir. Daha düne kadar ülkeye huzurun geldiğini söyleyen Başbakan değil midir?"

 

 

Bahçeli, "PKK'ya gelince 'tıs' diye sönen, gençlere gelince 'buz gibi' söven ve dayak atan Başbakan'dır. İmralı canisi için akan suları durduran, gençler için inisiyatifini kurutan Başbakan'dır" diyerek, Erdoğan'ın Türkiye'nin varlığını, birliğini ve kimliğini gömmeye çalıştığını savundu.

 

Bahçeli, Türkiye'nin Taksim'e odaklanırken PKK ve destekçilerinin ortamı boş bulduğunu ve tahrik kampanyalarına hız verdiğini belirtti.

 

"Demokratik Toplum Kongresi isimli ihanet oluşumunun" 9 Haziran'da gerçekleştirdiği toplatıların ardından çürümüş tez ve taleplerini, yayınlanan sonuç bildirgesiyle tekrar duyurduğunu ifade eden Bahçeli, şöyle devam etti:

 

"Başbakan Erdoğan'ın süreç ihanetinde yan yana dizildiği zebani kılıklılar, 'Kuzey Kürdistan'tan pervasızca, alçakça bahsetmektedir. Peki bu Kürdistan neresidir. Kuzeyi, Güneyi, Doğusu, Batısı neresidir. Başbakan Erdoğan, 'Kuzey Kürdistan' konusunda ve tanımlaması hakkında ne düşünmektedir. İmralı canisiyle yaptığı pazarlıkların esas maddesi Kuzey Kürdistan mıdır? Başbakan Erdoğan, Taksim Gezi Parkı'nın üzerinden gizli ve şifreli planlarını yürütüp, kamuoyunu meşgul ederken arkasından ittiği, elinden tuttuğu bölücüler bağımsız Kürdistan'ın kuzeyini mi oluşturmaktadır' Oyun büyüktür, tehlike yanı başımızdadır."

 

 

Bahçeli, Taksim Gezi Parkı başta olmak üzere yurdun değişik yerlerinde 2 haftayı aşan olaylarda 1'i polis 4 kişinin hayatını kaybettiğine dikkati çekti.

 

Şiddetin giderek tırmandığına işaret eden Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:

 

"11 Haziran'da Taksim'e yapılan operasyon, Türkiye'yi uluslararası arenada mahcup etmiş, bir kez daha küçük düşürmüştür. Hükümetin, engelli birisine tazyikli su sıkacak kadar gözü dönmüştür. Başbakan, Türk gençliğini karşısına almış, sertlik tonunun ibresini sınıra dayamıştır. Anneleri, babaları rencide etmiş, saygısızca davranmıştır. Başbakan Erdoğan, sınırlayan, denetleyen ve belirlieyen yegane kişi olmak üzere tarihteki diktatörlere bile taş çıkartmaktadır."

 

Bahçeli, Türkiye'nin vahim bir kutuplaşmanın içine düşürüldüğünü belirterek, terör örgütleri, aşırı uçlar ve yasadışı yapılanmaların, ortalığın daha da karışması için kışkırtmalarına son sürat devam etttiğini kaydetti.

 

PKK'nın daha büyük bir ölçekte isyan ve başkaldırma eylemi için Gezi Park'ını fırsat kapısı gördüğünü dile getiren Bahçeli, "İmralı canisi cezaevinden Gezi Parkı'nın direnişi kırmak ve sulandırmak için postaları vasıtasıyla açıklamalar yapmaktadır. Gezi Parkı'nın PKK ve aşırı uç örgütlerin hain emellerine dayanarak yapılmasına asla imkan verilmemeli ve ihanet ittifakına göz açtırmamalıdır" ifadesini kullandı.

 

 

Bahçeli, Türkiye'nin uçuruma süreklendiğini, Türk gençliği ile uğraşılmaması gerektiğini kaydederek, şöyle konuştu:

 

 "Buradan Başbakan'a, Karamürsel'den esinlendiğim bir sözle seslenmek istiyorum; Sayın Başbakan, sen Türk gençliğini ufacık tefecik gördün de Karamürsel sepeti mi sandın? Derhal gençlerimizin yakasından ellerini çekmelisin. Artistlerle konuşan, çakma Gezi Parkı temsilcileriyle bir masa etrafında mizansel şekilde buluşan Başbakan'ın, asıl konuşması ve saygı göstermesi gereken, haklarını yediği, kişisel özgürük alanlarını daralttığı gençler ve masum vatandaşlarımızdır."

 

 

"Bu zalimlik son bulmalı, sağduyu egemen olmalı, Hükümet aklını başına almalıdır" diyen Bahçeli, şöyle devam etti:

 

"Bundan sonra olaylar daha büyümeden, daha vahim can ve mal kaybına yol açmadan Başbakan birazcık vicdanı, birazcık insafı varsa soğukkanlı olmalı empatiyle hareket etmelidir. Müşfik, babacan, yumuşak bir dil benimsemekten geri durmamalıdır. Yoksa en başka Başbakan olmak üzere Türkiye, bir felakete yuvarlanacaktır. Ülkemizin sükunete ihtiyacı vardır. Başbakan Erdoğan, mitingler yoluyla provokasyonarını arttırmamalı, kutuplaşmayı geri dönülemeyecek mecralara taşımamalıdır. Şayet bu ülkede büyük bir oyun bozulacaksa biliniz ki bu, AKP oyunundan başkası değildir. Bunu da yapacak olan siz muhterem kardeşlerimizsiniz." 

 

Konuşmasın ardından belediye başkan adayının İbrahim Usta olduğunu açıklayan Bahçeli'ye,  partililerce Karamürsel sepeti hediye edildi.