Deniz Baykal zina yaptı mı?
Türkiye Deniz Baykal'ı istifa ettiren görüntülerin kurgu olup olmadığını tartışırken Milli Gazete Yazarı Mahmut Toptaş, konuya farklı açıdan yaklaştı ve görüntüleri Laik ve İslami Hukuk açısından yorumladı
Mahmut Toptaş'ın köşe yazısı
Eğer yaptıysa laik Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre hiçbir suç işlenmemiştir. Deniz Baykal ve Nesrin Baytok, birkaç gündür evden dışarı çıkmıyorlar.
Eğer kaset doğru ise yaptıkları da kanunlara göre suç olmadığına göre neden gizlenme ihtiyacı duyuyorlar?
Eğer haberler doğruysa, iki tarafın eşi de şikayetçi olmadıkları gibi eşlerinin arkasında olduklarını söylüyorlarsa kanunlara göre suç olmadığı için basın bu işin peşine neden düşer? Eğer yapılan iş laik kanunlara göre suç değilse neden yayınlayanların üzerine gidiliyor? Lokantada yemek yiyen siyasilerin görüntüleri televizyonlardan veriliyor.
Çünkü yapılan iş hukuka aykırı değil.
Eğer doğru ise bu yayınlanan görüntüler de kanuna aykırı değil.
Gizlice kasete çekmek ve bunu yayınlamak neden suç?
Gerçek laik olan İtalya Başbakanı Berlusconi, kimlerle yattığını anlattığı gibi yatmayı istediklerinin listesini bile verebiliyor ve gerçek laik olan İtalya halkı da ona o oranda oy veriyor.
Türkiye'de devletin ve hükümetin en üst makamında oturanlar Deniz Baykal'dan veya Nesrin Baytok'tan "Yalandır, montajdır, uydurmadır, hayal ürünüdür, sahtedir" diye beyanat bekliyorlar.
Neden?
Eğer doğru ise "Çekilsin" diyenler neye göre bu teklifi sunuyorlar onu da açıklamaları gerekir.
Böyle bir söz beklemek yerine doğru olan ne ise onun söylenmesini ve suç olmayan bir şeyin niçin ayıplandığını anlatmaları gerekmez mi?
"İstifa etsin" diyenler neye dayanarak bu teklifi sunuyorlar. Doğru bile olsa laik kanuna göre suç değil.
Eşler bu olaya razı olmasalar boşanma davası açmanın dışında yapabilecekleri bir şey yok. Eğer doğruysa boşanma nedenidir o kadar.
Ceza davası açamazlar.
"İstifa etsin" diyenler "Örf ve adeti" gerekçe gösterebilirler.
Laik kanunlara göre açıkta yapmadıkları için ahlaka da aykırı değildir.
Öyle ise geriye bir şey kalıyor o da bizim laiklerimizin, sosyalistlerimizin, komünistlerimizin, Kemalistlerimizin, kapitalistlerimizin, proletaryalarımızın, bürokratlarımızın, siyasilerimizin, yazarlarımızın, çizerlerimizin... vs. hepimizin iliklerimize kadar Müslüman olduğumuzu ve İslami hassasiyetimizin, laikliğin önünde olduğunu gösterir bizim tepkilerimiz. Dinime göre zina suçtur ama bu olaya "Zinadır" demek de büyük günahtır ve suçtur.
Çünkü İslam'ın istediği deliller yoktur.
"Filan veya filanlar tuzak kurmuştur, çekim yaptırmıştır, zamanı gelince yayınlatmıştır" demek de zan ifade ettiğinden suçtur ve günahtır.
İslami hassasiyeti yüksek olanlara söylüyorum: Filanın lezbiyen olduğunu, filanın homo olduğunu, filanın filanla zina ettiğini gösteren kaseti, internetten kendi gözlerinizle apaçık şekilde görseniz bile bu olayın olduğunu, bunların zina ettiğini hiçbir kimseye söylemeyin, günaha girersiniz.
Delilsiz, ispatsız bu sözü söyleyenin suç işlediğini ve günaha girdiğini söyler dinimiz.
İslami kurallara göre zina suçu işleyenin ispatı yapılsa bile bunu şahıslar olarak biz, söylemek zorunda değiliz.
Ceza davalarında ispatı zorlaştıran dinimiz, aslında Rabbimizin insanlığa rahmetidir, merhametidir.
"Şüpheden sanık yararlanır. Cezada hata yapmaktansa afta hata yapmak evladır" kuralı, Sevgili peygamberimizin: "Gücünüz yettiğince cezaları şüphelerle kaldırın. İmamın (devlet başkanının, hakimin) afvederek hata etmesi, ceza vererek hata etmesinden hayırlıdır" hadisinden alınmıştır. (Tirmizi, Sünen, hudud 2. Hadis no: 1424)
(Milli Gazete)