Deniz Baykal açılış konuşmasını yaptı
TBMM’nin ilk oturumunu yönetmek üzere Meclis'te hazır bulunan Deniz Baykal, açılış konuşmasını yaptı.
7 Haziran seçimlerinin ardından 25. Dönem'de görev yapacak milletvekillerinin kayıt işlemleri sona erdi. 550 milletvekilinin TBMM Genel Kurul'unda yemin etmeye başladığı tören gerçekleşiyor.
FRAKLI İLK POZ
En yaşlı milletvekili olması nedeniyle Meclis'e geçici olarak başkanlık eden CHP Milletvekili Deniz Baykal, TBMM'nin 25. Dönemi için hazırlanarak fraklı ilk pozunu verdi.
KONUŞMADA 3 MADDEYE DİKKAT ÇEKTİ
TBMM’nin ilk oturumunu yönetmek üzere Meclis'te hazır bulunan Deniz Baykal açılış konuşmasını yaptı. Deniz Baykal'ın konuşmasında sıraladığı 3 madde; hukuk, yurtseverlik ve ahlak dikkat çekti.
BAYKAL'IN DİLİ SÜRÇTÜ
Baykal, konuşmasının ardından Meclis'teki ilk yemini Meclis Başkanı olarak yaptı. Baykal, yemini sırasında "Geçici genel başkanınız olarak ilk yemini ben edeceğim" deyince, milletvekilleri güldü.
Deniz Baykal yemin etti
UYARI GELİNCE DÜZELTTİ
Baykal, AK Parti'lilerin uyarısı üzerine "Düzeltiyorum, geçici meclis başkanı olarak"diyerek hatasını düzeltti.
Deniz Baykal açılış konuşmasını yaptı VİDEO
Deniz Baykal’ın Meclis'te yaptığı açılış konuşmasından satır başları;
HEPİNİZE BAŞARILAR DİLİYORUM
"Geçici Başkanınız olarak eminim çok zorlu bir mücadelenin ardından milletvekili seçilerek milletin temsilcisi olma hakkını kazanan siz değerli üyeleri saygıyla selamlıyorum. Burada görev yapacak olan milletvekilleri, sadece seçildikleri illerin üyesi oldukları siyasi partilerin değil, kendilerine oy vermiş olan ya da olmayan, bütün milletin temsilcileri olacaklardır. Burada görev yapacak bütün milletvekilleri, artık milli siyasi kimliğimizin ayrılmaz birer parçasıdır. Bu bilinç ve sorumluluk duygusu içerisinde yapacağınız çalışmalarda, hepinize başarılar diliyorum.
BU TABLO TBMM'NİN İFTİHAR TABLOSUDUR
Bugün üyesi olmaktan onur duyduğumuz TBMM iki ay önce 95. Kuruluş yıl dönümünü kutlamıştır. Dünyanın en eski en köklü parlamentolarından birisidir. Milli mücadeleyi gerçekleştirmiş, savaşlar, isyanlar yaşamış bir Gazi Meclis'tir. Dünyanın pek çok yerinde millet meclislerini devletler kurmuştur. Bizde ise devleti de orduyu da Millet Meclisi kurmuştur. TBMM Anayasa'yı yaptığı için değil, devleti kurduğu için Kurucu Meclis'tir. TBMM bu bir asra yaklaşan tarihi içinde misakı milli kapsamında egemen bağımsız bir devlet kurmuş, cumhuriyet devrimlerini gerçekleştirmiş, tek partili rejimden çok partili rejime geçişi sağlamış, eğitim, hukuk, kadın erkek eşitliği, sanayileşme, ekonomik kalkınma alanlarında büyük ilerlemeler sağlamıştır. 1999 yılından beri dünyanın en büyük yirmi ekonomisinden biriyiz. Bu tablo, milletimizin ve onu temsil eden TBMM’nin iftihar tablosudur. Türkiye’yi bu noktaya taşımakta kuşaklar boyunca hakkı ve emeği geçen, bütün insanlarımızı şükranla anmak manevi borcumuzdur.
UZLAŞMA TEMELİNDE HUKUK OLACAKTIR
Şimdi yeni bir meclis ile karşı karşıyayız. Birbirini anlamak birbirine saygı göstermek zorunda olan insanlardan oluşan bir Meclis. Ancak el ele verirlerse ayağa kalkabilecek olan ancak kol kola girerlerse ilerleyebilecek olan insanlardan oluşan bir Meclis. Milletimizin takdiri böyle oldu. Şimdi bunu işletmek zorundayız. Uzun bir tek parti yönetimine dayanan iktidar döneminin acı tatlı deneyimleri sonucunda milletimizin kararı, uzlaşmak elbirliği işbirliği yaparak yönetmek doğrultusunda olmuştur. Elbette uzlaşma temelinde hukuk olacaktır, ahlak olacaktır, yurtseverlik olacaktır. Elbette siyasi partilerimizin temel ilkeleri barış içinde yaşamamızı imkansız kılmayacaktır.
Demokrasi çeşitli güç merkezlerini kapsayan çoğulcu bir güç yapısının ortaya çıkışıyla ve herkesin birbirine ihtiyacı olduğunu kavramasıyla gerçekleşir. Demokrasi, kudret sahiplerinin lütfu değil mecburiyetidir. TBMM yeni bir demokrasi inşa etmenin çoğulcu alt yapı şartlarına sahiptir. Geçmişte yaşanan gerginliklerin çatışmaların dayatmaların sonucunda ortaya çıkan kutuplaşmayı sürdürmenin şartları artık kalmamıştır. TBMM’nin bunu en iyi şekilde değerlendireceğine inanıyorum. Meclisin bu yapısını iktidar kullanmanın önünde bir engel gibi düşünmemeliyiz. Belki de tam tersine bu Meclis yapısı birbirimizi anlamanın birbirimize saygı göstermenin işbirliği yaparak katılımcı bir demokrasiyi hayata geçirmenin bir fırsatı olarak değerlendirilmelidir.
FARKLI İNANÇLAR BÜTÜNLEŞMEKTEN ALIKOYAMAZ
Birbirinden farklı din inanç ve mezhep kimliklerine farklı etnik kimliklere sahip olmamız, bizi tek ve ortak bir milli siyasi kimlikte birleşip bütünleşmekten alıkoymamıştır, bundan sonra da alıkoymayacaktır.
Din ve inanç özgürlüğü demokratik bir toplumda doğal olarak din ve inanç örgütlenmelerinin ortaya çıkmasına yol açmaktadır. Ama bu durum din ve inanç örgütlerinin sıcak siyaset ve bürokrasi alanlarında mevzilenmeleri sonucunu doğurmamalıdır. Türkiye de yaşanan acı olaylar ve çevremizdeki savaşlar çatışmalar bizi bir kere daha laikliğin önemini keşfetmek durumunda bırakmıştır.
TÜRKİYE'MİZ PARLAK ÜLKELERDEN BİRİ OLACAKTIR
Aynı şekilde hukuku ve adaleti de siyaset dünyasının dışında tutma zorunluluğu bir başka temel noktamızdır.
Birinci TBMM’nden başlayarak bugüne kadar bu kutsal çatı altında görev yapmış Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün vatan evlatlarını saygıyla selamlıyor aramızdan ayrılmış olanlara Allah’tan rahmet diliyorum.
Böyle bir parlamentoda bulunmanın sorumluluğu içinde görevimizi en iyi şekilde yapacağımızdan hiç kimsenin kuşkusu olmamalıdır.
Anadolu’nun derin tarih, kültür ve inanç birikiminden Mevlana’dan Hacıbektaş’ı Veli’den Yunus Emre’den yola çıkarak sürdürmekte olduğumuz medeniyet yolculuğunda bu gün yeni bir aşamadayız. Eğer Cumhuriyetimizi demokrasi ile çatıştırmayı değil birleştirip bütünleştirmeyi başarırsak, eğer tarihimizden husumet değil, ders çıkarıp barış ve kardeşlik üretebilirsek, eğer siyasetimizin temeline, hukuku bağımsız ve tarafsız yargıyı yerleştirebilirsek Türkiye’miz 21. Yüzyılın en güçlü en saygın en parlak ülkelerinden birisi olacaktır. Bize insanımıza ve tarihimize yakışan da budur."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.