Demirtaş'tan Nevruz açıklaması
Demirtaş 'Bu süreç her türlü gerilime ve provokasyonlara açık olabilir ama bizler sabırla bütün provokasyon girişimlerini engelleyerek bu dönemi kazasız belasız atlatabiliriz ' dedi.
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, ''Bu süreç her türlü gerilime ve provokasyonlara açık olabilir ama bizler sabırla bütün provokasyon girişimlerini engelleyerek açık ve şeffaf bir tartışma ile bu süreciyle bu dönemi kazasız belasız atlatabiliriz diye düşünüyoruzr'' dedi.
Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk, Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk ve BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak ile birlikte Büyükşehir Belediyesi Konukevi'nde Nevruz kutlamaları ile ilgili basın toplantısı düzenleyen Demirtaş, 2013 Nevruz'unun halkın inisiyatif aldığı, temel aktör haline geldiği bir Nevruz olacağını savundu.
Çözüm süreciyle ilgili gittikleri her yerde halkın bu heyecanını, umudunu gördüklerini anlatan Demirtaş, şunları söyledi:
''Bütün analar akan kanın durmasını haklı olarak istiyorlar. Her şeyden önce bu savaşta en büyük acıyı yaşamış kadınların barış isteği, bizler açısından talimattır. Bizim barıştan anladığımız şey onurlu bir yaşamdır. Onurlu yaşamın altına doldurulmadan ilerlemek, giderek zorlaşacaktır. Bu süreç her türlü gerilime ve provokasyonlara açık olabilir, ama bizler sabırla bütün provokasyon girişimlerini engelleyerek açık ve şeffaf bir tartışma ile bu dönemi kazasız belasız atlatabiliriz diye düşünüyoruz. Siyaseten çözüm biraz daha uzun olabilir. Önemli olan kan akmadan, gözyaşı, acılar olmadan siyasi zeminde bütün sorunlarımızı tartışabilir hale getirmektir, çözüm yoluna sokabilmektir. Burada kritik nokta şudur; hepimiz şiddetin savaşın son bulması konusunda hemfikiriz. Ama aynı zamanda hepimiz demokratik siyaset kanallarının sonuna kadar açık olması konusunda da hemfikir miyiz? Bu nokta önemlidir. Savaşın durmasını, silahların susmasını istemek hepimizin ortak temennisidir.''
Ahmet Türk, Kürt sorununun çözülmesinin Ortadoğu'nun geleceğini derinden etkileyeceğini, Nevruz'u yeni bir sürecin, dönemin başlangıcı olarak duyurmak istediklerini söyledi.
Türk, şöyle konuştu:
''Bu anlayışla Nevruz'a sahip çıkmak özgürlüğe, demokrasiye sahip çıkmanın ifadesi olarak değerlendirilmesi gerekir. BDP, DTK ve bugün bizlerle dayanışma içerisinde olan bütün STK'ların çabası sonucunda bir program ortaya çıkarıldı. 42 ilimizde ve 130 merkezde 17 Mart'tan başlayarak 21 Mart'a kadar Nevruz programları gündemleştirdik ve bu çerçevede Nevruz kutlamaları yapacağız. Bugüne kadar belki de dünyanın her tarafından katılım için bin 950 kişiye, yurt dışındaki partilere, kurumlara, şahsiyetlere Nevruz'a katılmaları için davetiyeler gönderdik.''
-''Uludere raporu geri çekilsin''-
Tuğluk ise, Kürt sorunun demokratik ve diyalogla çözülmesi için tarihi bir fırsat yakalandığını belirterek, ''Ya bu sorunu cidden konuşarak, diyalogla çözüm yoluna koyacağız ya da yeniden bir kapışma yaşanacak ve hepimiz kaybedeceğiz. Biz hepimize kazandıracak şeyin demokrasi ve demokratik çözüm olduğuna inanıyoruz. Biz bunun için çabamıza devam edeceğiz'' dedi.
TBMM İnsan Hakları Komisyonu'nun Uludere olayı ile ilgili hazırladığı raporun geri çekilmesini isteyen Tuğluk, sözlerini şöyle tamamlad:
''34 sivil insan devletin savaş uçakları tarafından katledilmiştir. TBMM İnsan Hakları Komisyonu tarafından bunun bir koordinasyon eksikliğine bağlamak insafsızlıktır, vicdansızlıktır ve hiç insani değildir. Biz bu raporun geri çekilmesini istiyoruz. Siz bu gerçeklerle, bu katliamlarla yüzleşmeden, nasıl barışı gerçekleştireceksiniz? Ben buradan insan hakları komisyonu üyelerine diyorum ki keşke biraz insan kalabilseydiniz bu raporu hazırlarken. Maalesef insanlık ve vicdan testinden geçilememiştir. O nedenle bu raporun derhal geri çekilmesi gerekiyor. Bu tür yaklaşımlar devam ettiği müddetçe hiç kimse gerçek bir barıştan bahsedemez. Kürt halkını barışa böyle ikna edemeyiz. Bir zihniyet değişimine ihtiyaç olunan bir süreçteyiz.''
Gazetecilerin kaçırılan kamu görevlilerinin ne zaman serbest bırakılacakları yönündeki sorusuna Ahmet Türk, ''Kaçırılanların alınması için hazırlıklar yapıldı. Kısa bir süre içerisinde İHD, Mazlumder, DTK, BDP ve bazı STK'lar gidecek. İnanıyorum ki kısa bir süre içerisinde bu insanlarımız ailelerine kavuşmuş olacaktır. Burada bir tereddüt yok, bir görüş değişikliği de yok'' diye yanıt verdi.
-''Kamuoyu ile paylaşacağız''
Kışanak da, görüşme tutanaklarının sızması ile ilgili bugün gazetelerde çıkan haberlerle ilgili görüşünün sorulması üzerine, şunları söyledi:
''Açıkça bu haber provakatif bir haberdir, kimin hangi maksatla yaptığını gazetenin yönetimi açığa çıkartmak durumundadır. Başbakanlığa giden isim diyerek başbakanlığa atfen yapılmış bir haberdir. Başbakanlığın ve hükümetin bu konuda bir tutumu bir bilgisi, bir yaklaşımı varsa bizimle paylaşmaya davet ediyorum. Asla böyle bir şey söz konusu değildir. Bu haber hedef saptırmaya, işi içinden çıkılmaz hale getirmeye ve BDP'yi sorumluluk altında tutmaya yönelik kasıtlı, maksatlı, yalan bir haberdir. Belkide bizim yürüttüğümüz soruşturmada doğru adreslerin ortaya çıkmasından kaygı duyanların yaptırdığı bir haberdir. Çünkü biz parti olarak durumu ciddiye alıyoruz ve ciddi bir soruşturma yürütüyoruz. Soruşturmada önemli bir aşamaya geldik. Bunu kamuoyu ile paylaşacağız. Hükümete de çağrıda bulunuyoruz ellerinde imkanlar var, böyle spekülatif haberlere pabuç bırakmamak gerekir. Hükümet de elindeki imkanları bu yönde kullarsa ve bizden de destek isterse bilgi paylaşmaya ve destek sunmaya da hazırız. Çünkü biz gerçek kaynağın açığa çıkmasını istiyoruz.''
KAYNAK: Nail Kadırhan/ AA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.