Tartışmalarla Meclis'ten geçen mayın tasarısının ardından muhaleffetin tepkileri dinmiyor. CHP; MHP'den sonra şimdi de Saadet Partisi tasarının takipçisi olacaklarını duyurdu... Partinin genel başkanı Numan Kurtulmuş ise eski dava arkadaşı olan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e bir çağrı yaptı...

Şimdi tartışmalı tasarıda nasıl yol alınacağı merak konusu... Kamuoyunda büyük yankılar uyandıran tasarı için Cumhurbaşkanı Gül'e 'veto et' baskıları artarken CHP'nin de Anayasa Mahkemesi'ne başvurması bekleniyor.

PEŞKEŞ ÇEKİLMESİNE KARŞIYIZ

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'dan sonra Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Numan Kurtulmuş da, Suriye sınırındaki mayınlı arazilerin temizlenmesiyle ilgili tasarıya tepkilerini dile getirmek için Şanlıurfa'yı ziyaret etti... Kurtulmuş tepkilerini sürdüreceklerini ifade ederek, "Bundan sonra beklentimiz Cumhurbaşkanı'nın tasarıyı veto etmesi'' dedi. Kurtulmuş şöyle devam etti: ''Bu çerçevede Cumhurbaşkanımız'dan da randevu talep ettik ve kendisine görüşlerimizi ifade edeceğiz. Biz sonuna kadar gidecek ve tasarının yasalaşmaması için elimizden geleni yapacağız. Maalesef hükümet tasarının ilk hali olan Yap-İşlet-Devret ve 44 yıllığına kiraya ver modelinden vazgeçmedi. Geri adım attı ama bu şıkkı üçüncü seçenek haline getirdi. Hükümet sınırdaki mayınlı arazilerin 44 yıllığına kiralanmasından vazgeçmeyince, biz de 7 Haziran Şanlıurfa mitingini iptal etmedik. Saadet Partisi olarak bu tasarının sonuna kadar takipçisi olacağız. İnsanlarımızla birlikte topraklarımızın yabancılara 44 yıllığına peşkeş çekilmesine karşı çıkacağız."

''6 GAZZE BÜYÜKLÜĞÜNDE''

Tasarının mevcut haliyle büyük sakıncalar barındırdığını ve bundan sonraki süreçte beklentilerinin tasarının veto edilmesi yönünde olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, şunları söyledi: "Bundan sonra beklentimiz Cumhurbaşkanı'nın tasarıyı veto etmesi. Bu çerçevede Cumhurbaşkanımız'dan da randevu talep ettik ve kendisine görüşlerimizi ifade edeceğiz. Bu mesele öyle anlaşılıyor ki, ana muhalefet partisi tarafından Anayasa Mahkemesi'ne intikal ettirilecek. Anayasa Mahkemesi'nin de bu konu önüne geldiğinde tasarıyı iptal edeceğini düşünüyoruz. Çünkü tasarı, fevkalade sakınca ve çekinceleri bünyesinde taşıyor. Bir diğer anlayamadığımız konu da, niçin bu kadar tepkiye rağmen özgürlük alanında iyileştirme söz konusu olunca, 'Toplumsal mutabakat, ortak akıl' diyen Sayın Başbakan, böyle önemli bir konuda, hem de 6 Gazze büyüklüğündeki 650 bin dönüm araziyi, ısrarla yabancılara verilmesini müsait hale getirecek tasarıya meclisten geçiriyor. Bunu anlamak da mümkün değil. Biz sonuna kadar gidecek ve tasarının yasalaşmaması için elimizden geleni yapacağız."