Batı Çalışma Grubunun yasadışı faaliyetlerini deşifre ettiğimiz haberlerin ardından 28 Şubat sürecinde İstihbarat Başkanlığı tarafından televizyon kanallarının nasıl fişlendiğini gözler önüne seriyoruz. Onlarca belge ile 28 Şubat’a zemin hazırlayan ‘Batı Çalışma Grubu’nun illegal faaliyetlerini deşifre eden ‘Milat’ postmodern darbe sürecine ilişkin yeni skandal bir belgeye daha ulaştı. Belgeye göre TV kanalları askeri istihbarat tarafından takip altına alınmış ve yöneticileri tek tek fişlenmiş.

ASLAN DEĞİRMENCİ / ANKARA-

Genelkurmay Başkanlığı 28 Şubat sürecinde sadece sivil toplum örgütleri, siyasiler, Müdür, daire başkanları, vali, kaymakam, belediye başkanları ve meslek kuruluşlarını değil yerel televizyonları bile kayıt altına almış.

Onlarca belge ile 28 Şubat’a zemin hazırlayan ‘Batı Çalışma Grubu’nun illegal faaliyetlerini deşifre eden ‘Milat’, postmodern darbe sürecine ilişkin yeni bir skandal belgeye daha ulaştı. Belgeye göre TV kanalları askeri istihbarat tarafından takip altına alınmış ve yöneticileri tek tek fişlenmiş. Yayın akışında dini programlara yer veren kanallar “tehlikeli” olarak yansıtılmış, içişleri bakanlığına gönderilen yazı ile haklarında işlem yapılması istenmiş.

Skandal fişleme ülke yararınaymış!

İstihbarat Başkanı Korgeneral Çetin Saner imzalı “RTÜK tarafından yerel TV’lere frekans tahsisi” konulu belge ile televizyon kanalları hakkında yapılan fişlemenin İçişleri Bakanlığına gönderildiği ortaya çıktı. Söz konusu kanalların sahipleri ve çalışanları hakkında kişisel bilgilere de yer verilen belgede, yayın politikalarıyla alakalı geniş kapsamlı bilgi verildiği görülüyor. Korgeneral Saner tarafından İçişleri Bakanlığına gönderilen belgede, “Konunun öneminden dolayı gerekli işlemin yapılmasının ülke menfaatine olacağı değerlendirilmektedir” ifadelerine yer verilmiş.

İşte Çifte Standart

Söz konusu kanallar hakkında düşülen notların ise, “Siyasi İslam yanlısı”, “Muhafazakar”, “Milliyetçi Muhafazakar”, “Dini yayın yapar”, “Refah Partisine yakın”, “DYP desteği var”, “Ülkücü” ve “PKK sempatizanı” şeklinde olduğu görülüyor. Bu kanalların yakinen takip edilmesi ve haklarında işlem yapılması istenen belgede, tersten fişlemelerin yapıldığı da görülüyor. Adeta TSK tarafından kefil olunan söz konusu kanalların yayın politikası anlatılırken şu ifadelere yer veriliyor:
-Çağdaş, demokrat ve laik…
-Bağlantısı yok, liberal bir yayın politikası benimsenmiş.
-Sosyal demokrat, illegal yapılarla ilgisi yok.
-Magazin ve müzik programlarına yer verir, illegal unsurlarla ilişkisi tespit edilmedi.

Krediler bile fişlenmiş

BÇG tarafından İçişleri Bakanlığına gönderilen belgede, söz konusu kanalların tahmini izleme potansiyeli çıkartılmış, kaç bin nüfusa sahip olan bir bölgeye yayın yaptığı kayıt altına alınmış, ihale bedellerine yer verilmiş ve ödeme yapılırken hangi bankalardan kredi çekildiğine kadar bildirilmiş. TV yöneticilerinin haklarında açılan davalar hakkında da detaylı bilgilere yer verilirken, TV sahiplerinin maddi kaynakları gözlem altına alınmış.

MİLAT GAZETESİ