Cunta, temizlik harekatı yapmış
Bir süre önce, TBMM'deki tüm dilekçeleri yok ettiği anlaşılan "12 Eylül" askeri cuntasının çok daha büyük bir temizlik harekatı yaptığı ortaya çıktı.
Darbenin ardından Parlamentoya el koyan askeri yönetimin, Cumhuriyet Senatosu'na ait 1961-1980 yılları arasındaki tüm dosyaları imha ettiği anlaşıldı. Böylece 20 yıl boyunca Parlamentoda, Millet Meclisi üzerinde denetim yapan Cumhuriyet Senatosu'nun izleri yok edildi. TBMM Genel Sekreteri Saadettin Kalkan, dosyaların hangi mantıkla yok edildiğine anlam veremediklerini söylerken, "En azından imha edildiğine dair kayıt tutulabilirdi." dedi.
Türkiye, askeri cuntanın hazırlattığı 28 yıllık anayasayı önemli ölçüde değiştirecek 12 Eylül'deki referanduma hazırlanırken, 1980 darbesinin vahim sonuçlarından biri daha ortaya çıktı. Buna göre, 1980 yılına kadar Meclis'in üzerinde denetim işlevi gören ve çok kritik kararların altına imza atan Cumhuriyet Senatosu tarafından tutulan tutanaklar, zabıtlar ve yazışmaların askeri yönetim tarafından imha edildiği anlaşıldı.
27 Mayıs darbesinin ardından kurulan Cumhuriyet Senatosu, 1961-1980 yılları arasında çalıştı. Böylece TBMM'de, Millet Meclisi'nin yanı sıra Cumhuriyet Senatosu olmak üzere iki meclisten oluşan bir yapı ortaya çıktı. Cumhuriyet Senatosu, 150'si genel oyla olmak üzere, 15'i Cumhurbaşkanınca atanıyordu. Milli Birlik Komitesi(MBK) başkanı ve üyeleri ile eski cumhurbaşkanları da senatonun tabii üyeleriydi.
MECLİS ÜZERİNDE SAYIŞTAY GİBİ ÇALIŞIYORDU
Cumhuriyet Senatosu, Millet Meclis'ini denetleme işlevi görüyordu. Buna göre, Millet Meclisi kanunları hazırlıyor, daha sora Cumhuriyet Senatosuna gönderiyordu. Bu kanunlar, Cumhuriyet Senatosu Genel Kurulu ve komisyonlarında görüşüldükten sonra yeniden Millet Meclisi Genel Kurulu'na geliyordu. Eğer Millet Meclisi Genel Kurulu'nda kabul edilmeyen maddeler varsa son kez Cumhuriyet Senatosu'na gelip incelendikten sonra bir daha Meclis'e gönderiliyor ve kanunlaşıyordu. Böylece kanunlar iki kez Meclis'ten ve Senato'dan geçiyordu. Cumhuriyet Senatosu üyeleri, asıl olarak kanunlar üzerinde denetim yapıyorlardı. Yani kanunlar onlardan izin alınmadan geçemiyordu. Senato, Millet Meclisi üzerinde nevi bir üst denetim kurulu gibi çalışıyordu. Aralarında BMK üyelerinin de bulunduğu Senato Meclisi, aynı zamanda halkın seçtiği milletvekilleri üzerinde psikolojik baskı unsuru olarak kullanılıyordu.
CUNTA, TEMİZLİK HAREKÂTI YAPMIŞ
Cumhuriyet Senatosu12 Eylül1980 darbesinin parlamento feshedilince Cumhuriyet Senatosu da yürürlükten kaldırıldı. Meclis'te milletvekili kalmadığı için darbeciler Danışma Meclisi kurmaya karar verdi. Meclis amirliğine ise bir tümgeneral atandı. Ancak bu döneme ışık tutan belge ve bilgiler de yok edildi. Senato'nun 20 yıl boyunca aldığı kararlar, tutulan zabıtları, yazışmaları ve tutanakları imha edildi. Bugün Meclis'te sadece Millet Meclisi ile ortaklaşa alınan kararların dosyaları bulunuyor. Bunun dışında Senato Meclisi'nin tek başına yaptığı Genel Kurul ve komisyon tutanakları, katip zabıtları ve yazışma dosyaları, TBMM kütüphanesi ile arşivleri ve Meclis'ininternetsitesi de dahil hiçbir yerde bulunmuyor. Böylece kapsamlı bir temizlik harekatı yapılarak arşivler yok edilmiş.
EMEKLİ ARŞİV MEMURU: DOSYALAR KOMUTANLARIN EMRİ İLE KAYBETTİRİLDİ
Meclis Genel Sekreterliği de dahil hiç kimse bu dosyaların akıbeti konusunda bir bilgiye sahip değil. Meclis'in arşiv çalışanları dosyaların yok edildiğini biliyor ancak bu dosyaların ne yapıldığını bilmiyor. TBMM'de, 1973'ten 12 Eylül darbesine kadar Cumhuriyet Senatosu'nda olmak üzere 36 yıl boyunca arşiv memuru olarak görev yaptıktan sonra emekli olan İhsan Ezherli, dosyaların yok edildiğine şahit olduğunu söyledi. 'Devlet sırrı' olduğu gerekçesiyle bu konuda ayrıntı vermeyen Ezherli, dosyaların Milli Güvenlik Konseyi'nin emri üzerine bir süre önce vefat eden dönemin TBMM Genel Sekreteri Muammer Telli tarafından kaybettirildiğini söyledi. Ezherli, dosyaların çok önemli belge, zabıt ve yazışmalar içerdiğini kaydetti. Ezherli, "Bu dosyalar imha edildi. Ancak bunların nasıl yapıldığını konusunda bir şey diyemem. Çünkü bu bir devlet sırrıdır. Genel Kurul'un çok gizli celseleri bile 10 yılda açılıyor. Ancak İstiklal Mahkemeleri dosyaları hala açıklanmıyor. Bu dosyaların niçin yok edildiğini bilmiyorum. Çok önemli olduğu için olabilir. İçlerinde zabıtlar, gizli görüşmeler ve yazışmalar vardı. Yani çok önemli şeyler vardı. 20 yıllık Senato kararlarını Milli Güvenlik Konseyi üyelerinin emri ile dönemin Meclis Genel Sekreteri Muammer Telli tarafından kaybettirildi."
MECLİS BAŞKANINA ASKERİ TATBİKAT
Ezherli, 12 Eylül darbesinin ardından şahit olduğu dönemi ise şöyle anlattı: "Her sabah içtima alıyorlar, daha sonra komutana tekmil veriliyordu. Bu durum, 3 yıldan daha fazla sürdü. Müdürler ve genel sekreter de dahil komutana tekmil veriyorlardı. Tuğgeneral Meclis İdare Amirliği yapıyordu Milli Güvenlik Konseyi Başkanı Kenan Evren'in altında. Bütün daire amirleri ona tekmil verip 'şu yapıldı, bu yapılacak' diye. O zamanki Meclis Başkanı olan Danışma Kurulu Başkanı Sadi Irmak'a bile askeri tatbikatlar yaptırılıyordu. O dönem yaşanmadan anlatmak mümkün değil."
3 AY BOYUNCA MECLİS'TE YATIP KALKTI
İhsan Ezherli, o dönemde yaşadıklarını da aktardı. "Allah bu millete bir 12 Eylül daha yaşatmasın." diyen Ezherli, "Üç ay boyunca evime hiç gidip gelemedim. Meclis'te yatıp kalktım. İhtilalde, komutanların astığı astık, kestiği kestik idi. Herkes bu geceli gündüzlü şekilde çalıştı. 1960 ihtilalini görmedim ama Allah bir daha 12 Eylül günlerini kimseye yaşatmasın. Ülkem çok ıstırap çekti. Ben bunu gelen yazışmalardan anladım. Mecburdum ya istifa edecektim ya da mecburen çalışacaktım. Zaten istifa etmeye de cesaret edemezdi kimse." diyerek o günlere lanet okuduğunu ifade etti.
MECLİS SEKRETERİ: İMHA ANCAK TUTANAKLA YAPILIR
Öte yandan TBMM Genel Sekreterliği'ne geçtiğimiz aylarda atanan Saadettin Kalkan, bazı dosyaların imha edilebileceğini ancak 20 yıllık süreyi kapsayan tüm arşivlerin yok edilmesine anlam veremediğini söyledi. Devlette devamlılığın esas olduğuna dikkat çeken Kalkan, "Ancak darbe döneminde kanunlar işlemediği için istediklerini yapmışlar. Belki de dosyalar yok edilmek üzere SEKA'ya gönderilmiştir. İmha edilecek dosyalar vardır olmayanlar vardır. Ama toptan yapılmış olmasının mantığını anlamak mümkün değil. Resmi belgeler imha edildiğinde, imha edildiğine dair tutanak tutulur. Bu dosyalar da en azından imha edildiğine dair kayıt tutulabilirdi. Ama demek ki bunları bile yapmamışlar. Bu olacak şey değil. Bu konuda inceleme yapacağız."
CİHAN