Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ve İslam Gıda Güvenliği Teşkilatı iş birliği mutabakatı imzalandı
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu:- "Gıda temini, küresel olarak çok kritik bir konu. Biz İİT üyesi ülkeler olarak bu konuda derin iş birlikleri yapmalıyız"- IOFS Genel Direktörü Yerlan Baidaulet:- "Tarımsal yatırım fırsatlarını...
İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ile İslam Gıda Güvenliği Teşkilatı (IOFS) arasında ikili iş birliği mutabakatı imzalandı.
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu ve İslam Güvenliği Gıda Güvenliği Teşkilatı Genel Direktörü Yerlan Baidaulet'in katılımıyla imza töreni düzenlendi.
Dağlıoğlu, törende yaptığı konuşmada, "Türkiye olarak İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve bağlı kuruluşlarının en aktif üyelerinden birisiyiz. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi olarak biz de elimizden geldiği kadar aktif olmaya çalışıyoruz." dedi.
İİT ve bağlı kuruluşlarının çok önemli platformlar olduğunu ve Yatırımın Ofisi'nin İİT ile çalışmalar gerçekleştirdiğine dikkati çeken Dağlıoğlu, 2019 yılında İİT ülkeleri için Yatırım Zirvesi organize ettiklerini, İslam İşbirliği Gençlik Forumu (ICYF) ortaklığıyla İstanbul'da Uluslararası Girişimcilik Merkezi kurulacağını duyurduklarını hatırlattı.
Dağlıoğlu, geçen ay ICYF ve Azerbaycan Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme Ajansı (KOBİA) tarafından organize edilen Azerbaycan Yatırım ve Kültür Zirvesi için Azerbaycan'da olduklarını söyledi.
Bugün IOFS ile mutabakat zaptı imzalamak üzere burada bulunduklarını ifade eden Dağlıoğlu, şunları kaydetti:
"Gıda temini, küresel olarak çok kritik bir konu. Biz İİT üyesi ülkeler olarak bu konuda derin iş birlikleri yapmalıyız. Üye ülkelere baktığımız zaman homojen bir yapı yok. Bazı ülkelerin dev su kaynakları ve geniş toprakları var ancak maalesef finansal kaynak ve teknoloji açısından eksiklikleri var. Bazı ülkelerin ise finansal kaynakları var ancak doğal kaynak konusunda sıkıntıları var. Bazı ülkelerde ise tüketimi üretimden fazla. Sonuç olarak, bu ülkelerin hepsi aynı değil bu sebepten ötürü biz üye ülkeler arasında daha iyi iş birliği ve entegrasyonun olması gerektiğine inanıyoruz."
Dağlıoğlu, Türkiye'nin tarım ve gıda işleme endüstrisi açısından başarılı ülkelerden biri olduğunun altını çizdi.
2003 yılından beri Türkiye'nin 235 milyar dolar doğrudan yabancı yatırım çektiğini anımsatan Dağlıoğlu, "Bu rakamın 10 milyar doları ise gıda ve tarım şirketleri tarafından yapıldı. Bu durum sadece yerli şirketlerin değil uluslararası şirketlerin de Türkiye'de gıda ve gıdayla ilgili sektörlerde faaliyet yaptığını gösteriyor. Türkiye tarım sektörü açısından bölgesinde bir güç merkezi. Bu kapsamda, uzmanlığımızı ve gıda sektörüne yatırım çekme konusundaki tecrübelerimizi üye ülkelerle paylaşmak istiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
- "Türk Hükümeti ve Türk iş adamları Afrika'da çok aktif"
IOFS Genel Direktörü Yerlan Baidaulet de konuşmasında, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ile IOFS arasında, Afrika başta olmak üzere, insani gelişme göstergelerinin düşük olduğu üye ülkelerde tarımsal yatırım fırsatlarını geliştirmeye yönelik mükemmel ve sonuç odaklı bir iş birliği başlatmak üzere, Yatırım Ofisi'nin genel merkezinde bulunmaktan memnuniyet duyduğunu söyledi.
İİT'nin uzmanlaşmış bir kuruluşu olarak, gıda ve tarım sektörlerinde ihtiyacı olan üye ülkelere gerekli yardımı sağlamak konusunda hazır olduklarını belirten Baidaulet, "Türk Hükümeti'nin ve Türk iş adamlarının Afrika'da çok aktif olduklarını biliyorum ve görüyorum. TİKA gibi organizasyonlar bölgede birçok faaliyet gerçekleştiriyor." dedi.
Baidaulet, Müslüman ülkelerin birbirine yardım etme noktasında birçok şey yapabileceğini kaydederek, "Başarılı olmak ve İslam Medeniyeti'ni daha da yükseltmek için, biz Müslüman ülkeler ve kuruluşlar olarak daha fazlasını yapmalıyız." şeklinde konuştu.
İmzalanan mutabakat zaptının, Türkiye Cumhuriyeti'nin IOFS'deki aktif üyeliğine yönelik taahhüdünün bir başka önemli işareti olduğuna vurgu yapan Baidaulet, şunları kaydetti:
"Ulusal gıda sektörlerinin devlet yatırım kuruluşları ile iş birliği içinde geliştirilmesinin, iki kurumun, yerel gıda işleme değer zincirleri, satış ağları oluşturmak ve temel tarım ve lojistik dahil olmak üzere gıda kümeleri geliştirmek için İİT'nin dahilinde ticareti ve yatırımları artırmaya yönelik ortak programlar başlatarak birlikte çalışabileceği ilk program olduğuna inancım tamdır. Bu nedenle; Yatırım Ofisi gıda ile ilgili proje yatırımları konusunda İİT rehberini geliştirmek için değerli deneyimlerini paylaşır ve yerel gıda kümelerini desteklemek için uygun yatırım teşvik stratejilerinin projelendirilmesine yardımcı olursa minnettar oluruz. Bu bağlamda, belki de daha az gelişmiş IOFS üye devletlerinin tarım-gıda sektörüne uluslararası doğrudan yatırımları teşvik etmek için kapasite geliştirme programları düzenleyebiliriz."
Baidaulet, iş birliği için bir diğer önemli alanın da, IOFS'nin yüzde 100 iştiraki ve B2B kolu olan Uluslararası İslami Gıda İşleme Derneği'nin İİT bölgesinde gıda endüstrisini güçlendirmeye yönelik faaliyetleri olduğunu ifade ederek, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Böylelikle, Uluslararası IFPA, proje sahipleri ve kurumsal yatırımcılar arasında gerekli olan uyum sürecini düzenleyecek ve İİT üye devletleri arasındaki yatırım akışlarını harekete geçirecektir. Bu hususta nasıl bir yol izleneceği konusunda Yatırım Ofisi'nin görüşlerini almaktan memnuniyet duyarız. Bu bağlamda, değerli ekibiniz, imzalanan mutabakat zaptı kapsamında bu bilgileri yerleşik yatırım kuruluşları ağımızla paylaşmak üzere kâr getirebilecek bir dizi tarım-gıda projesini bizimle paylaşırsa memnun oluruz."
IOFS Gıda Dengesi Veritabanı kapsamında yatırımcı veri tabanı oluşturmaya yönelik bir projeyi hayat geçireceklerini anlatan Baidaulet, "Bu dijital platform, doğru verileri kullanarak ve tarım-gıda sektöründeki kayıtlı veya kayıtsız şirketleri beyaz ve kara liste halinde sıralayarak tarafsız bir yaklaşımla İİT bünyesinde ortak bir Uluslararası Doğrudan Yatırım vizyonunu mümkün kılacaktır. Bu nedenle Yatırım Ofisi'nin bu konudaki desteğini takdir ediyoruz." şeklinde konuştu.
Baidaulet, IOFS'nin 2022'yi "Afrika Yılı" olarak seçtiğine vurgu yaparak, şu değerlendirmede bulundu:
"Bu bağlamda, Türkiye Cumhuriyeti'nin diplomatik misyon sayısını birkaç yıl içinde 46'ya çıkardığı Afrika'da oynadığı önemli rolü de dikkate alarak, IOFS Yönetim Kurulu’nun 8 Aralık 2021'deki toplantısında değerlendirilmesi ve onaylanması için tasarladığımız programları başarıyla uygulayabilmek için Yatırım Ofisi'ni IOFS’nin değerli yardım ellerinden biri olmaya davet ediyoruz. Bu nedenle, IOFS'nin Nijer Cumhuriyeti ve Mozambik Cumhuriyeti ile imzaladığı mutabakat zaptlarını operasyonel hale getirerek işe başlamayı öneriyorum."
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.