TEKİRDAĞ (AA) - Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Ekonomi tam bir felaket pozisyonunda, onun da farkındayız. Nasıl bir miras devralacağımızın da farkındayız ama Türkiye bu cenderenin dışına çıkmak zorunda." dedi.

Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde, "3 Kemaller kenti"ne geldiklerini söyledi.

Kılıçdaroğlu, seçimlerde Tekirdağ'da ilk kez sandığa gidip oy kullanacakların sayısının 61 bin 262 olduğunu ifade etti.

Türkiye genelinde de 5 milyonu aşkın gencin ilk kez sandığa giderek oy kullanacağını anlatan Kılıçdaroğlu, bu gençlerin Türkiye'nin kaderini değiştireceğini dile getirdi.

Gençlere seslenen Kılıçdaroğlu, "Türkiye'ye aydınlığı ve demokrasiyi getirecek olan sizlersiniz. Türkiye'ye özgürlüğü getirecek olan sizlersiniz. Türkiye'de torpili bitirmek için yeni bir iktidarı getirecek olan sizlersiniz. Türkiye'de devletin bozulan kolonlarını yeniden inşa etmek üzere demokrat bir iktidarı iktidara getirmek için, demokrat bir yönetimi iktidara getirmek için en büyük güç sizin elinizde." diye konuştu.

Altı partinin yöneticilerine, gençlik ve kadın kollarına da seslenen Kılıçdaroğlu, "Nasıl olsa geldik. Sakın ha o havaya kapılmayın. Son ana kadar sanki 1 kişilik fark varmış gibi son ana kadar çalışacağız." ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, köy okullarını açıp 100 bin öğretmenin atamasını Türkiye'nin yüzüncü yılında yapacaklarını anlattı.

- "Kredileri de kesmişler esnaf, sanayici kredi alamıyor"

Hayat pahalılığının da farkında olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Evlerde çocuğuna yeteri kadar beslenme imkanı sağlayamayan annelerin dramını da biliyorum. Somun ekmeğin arasına salça sürüp çocuğuna yediren anneleri de biliyorum. Okula evladını gönderirken acaba beslenme çantasına ne koyayım diye düşünen ve ne olacak bu halimiz diye düşünen anneleri de biliyorum. O nedenle her birimizin görevi var. Eğer bu acıları ben yüreğimde hissediyorsam, her birinizin de bu acıları hissetmeniz lazım. Bir çocuk yatağa aç giriyorsa aslında hepimizin evladı yatağa aç giriyor demektir. Eğer bir evde elektrik kesiliyorsa 85 milyon insanın elektriği kesilmiş demektir. Bir evde kışın soğuğunda doğal gaz kesiliyorsa aslında hepimiz soğukta kaldık demektir. O nedenle hepimiz beraber müşterek bir değişime imza atmak zorundayız. 22 yıldır yönetiyorlar, memleketin hali meydanda. 22 yıldır Türkiye'yi hangi noktaya getirdiler. Eskiden Merkez Bankası bir dolar kuru açıklardı, şimdi Merkez Bankasında dolar kuru var, döviz büfesinin dolar kuru var, bankaların dolar kuru var, Kapalıçarşı'nın dolar kuru var. Hangisi geçerli belli değil. Kimin ne yaptığı belli değil. Kredileri de kesmişler esnaf, sanayici kredi alamıyor. Ekonomi tam bir felaket pozisyonunda, onun da farkındayız. Nasıl bir miras devralacağımızın da farkındayız ama Türkiye bu cenderenin dışına çıkmak zorunda. Türkiye yeniden şahlanmak zorunda. Türkiye bir değişime imza atmak zorunda. İmzayı nerede atacağız, sandıkta atacağız."

- "Gideceksiniz bankada Bay Kemal'in yatırdığı 15 bin lirayı göreceksiniz"

Kılıçdaroğlu, emeklilerin durumunu da bildiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Emekli dediğimiz kişi çalışan, üreten, alın teri döken, Türkiye'nin kalkınmasına katkıda bulunan, primini ödeyen, yeri zamanı gelince de emekli olan kişidir. Emekli olan kişi bütün bu alın terinin karşılığı olarak emekli aylığı alır ama aldığı emekli aylığı ile geçinemiyorsa ciddi bir sorun yaşıyorsa o zaman Türkiye'nin yönetiminde bir sorun var diyordur. Bunun mutlaka çözülmesi lazım. Emeklilere 2015 yılından beri 'Ramazan ve Kurban bayramlarında asgari ücret kadar birer ikramiye verilsin' diye defalarca söyledim. Önce dediler para yok sonra baktılar ki bu Kılıçdaroğlu'nun dilinden kurtulamayacağız, bari biner lira ikramiye verelim dediler. Şimdi seçim geldi biraz daha yükselttiler ama dediğim gibi olmadı. 'Asgari ücret kadar vereceksiniz' dedim. Önümüzde seçimlerden sonra Ramazan Bayramı var. Gideceksiniz bankada Bay Kemal'in yatırdığı 15 bin lirayı göreceksiniz. Ananızın ak sütü gibi helal olsun o para size."

Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin maddi imkanları olduğunu, vatandaş için çalışacaklarını belirtti.

Türkiye'nin kötü yönetildiğini savunan Kılıçdaroğlu, "Sen beşli çeteye çalışırsın, Bay Kemal vatandaşa çalışır. Sen uyuşturucu baronlarına çalışırsın, Bay Kemal vatandaşa, emekliye, işçiye, memura, onlara çalışır. Yani halka çalışır. Sen yandaşlara çalışırsın. Sen yandaşların için çalışırsın, Bay Kemal yandaş değil vatandaş için çalışır. Türkiye'yi bu halden kurtarmamız lazım. Türkiye'yi yeniden aydınlığa çıkarmamız lazım. Bunun için kadınlar size de güveniyorum, inanıyorum. Çünkü evde en büyük sıkıntıyı yaşayan sizlersiniz." ifadelerini kullandı.

- "Her evin en az bir asgari ücret kadar aylığı olacak"

Kadınların hem dışarıda hem evde çalıştığını aktaran Kılıçdroğlu, "Sizin sosyal güvenliğiniz yok ama bu kardeşinizin sözü var. Her evin en az bir asgari ücret kadar aylığı olacak. Para, kadının banka hesabına yatacak. Bazı kadınlar diyor ki 'katılım bankalarına altın hesabı açsanız da bizim adımıza oraya asgari ücret kadar altın yatırabilir misiniz?' Bay Kemal, 'evet' dedi. Yatırabiliriz, alabilirsiniz, hiç endişe etmeyin. Paranın miktarı değişmediği sürece bütün bu sorunların tamamı çözülecektir. Bundan da hiç kimsenin endişesi olmasın." değerlendirmesinde bulundu.

Kılıçdaroğlu, hükümetin ekonomi politikalarını da eleştirdi.

Türkiye'yi zenginleştireceklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Yeniden Türkiye'nin üretmesi lazım. Çiftçi kardeşim üzülme. Yata hangi fiyattan mazotu veriyorlarsa aynı fiyattan mazotu size vereceğiz. Kırmızı mazotu, ucuz mazotu vereceğiz. Alacaksın ve tüketeceksin. Kırsal çalışan gençlerin ve bütün kadınların sosyal güvenlik primlerini devlet olarak biz ödeyeceğiz. Kırsalda gençler ve kadınlar çalışacak, yeri geldiğinde tamamı emekli olacaklar. Kırsalı, yani köyleri gerçekten yaşanabilir mekanlar haline dönüştüreceğiz." diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, kendilerine milliyetçilik dersi verilmeye çalışıldığını belirterek, şöyle devam etti:

"Açık ve net söylüyorum. Tekirdağ'dan söylüyorum, Mısır'daki sağır sultan da duysun. Terör bir insanlık suçudur ve kimden gelirse gelsin teröre karşıyız. Teröre lanet olsun. Terör örgütleriyle kucak kucağa olanların da Allah bin belasını versin. Gideceksin, mektubunu getireceksin okutacaksın. Oturacaksın, bana da milliyetçilik dersi vereceksin. Sen kim, milliyetçilik kim." dedi.

Altı oklarından birinin milliyetçilik olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Allah aşkına bana söyler misin, 'Bu can bu bedende kaldıkça papazı size vermem.' diyen kimdi. Sıkıyı görünce papazı teslim eden kimdi. Türkiye'nin onurunu ayaklar altına alan kimdi. Şimdi kalkmış bana milliyetçilik dersi veriyor. Sen kim milliyetçilik kim. Bizim parti adına gidiyorlar gençlik kollarına, o gencecik fidan gibi evlatlarımızı alıyorlar, diyor ki 'Sen sahte bir CHP broşürü bastır, biz gelince teröristleri affedeceğiz de.' matbaada bastırıyorlar. Canan başkan da şahin gibi, hemen buluyor. Canan Kaftancıoğlu İstanbul İl Başkanı, şahin gibi gidiyor hemen buluyor, adamı yakalıyor, matbaayı buluyor, kim yaptı bunu diyor. Savcılığa verdik. Eğer mücadele edecekseniz, yiğit adamlarsanız kendinize güveniyorsunuz çıkacaksınız karşıma. Beraber hesaplaşacağız, millet görecek, kim vatansever, kim başka birisi."

- "Bayrak ve vatan bizim için vazgeçilmezdir"

Türkiye'nin Suriye politikalarını da eleştiren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Suriye'de Rusya havadan vurdu, 34 askerimiz şehit edildi. 34 askerimiz. Vuran Rusya, şehit olan bizim askerimiz, bakıyorsun bu ülkenin cumhurbaşkanı koşa koşa Putin'in ayağına gitti, ya niye gidiyorsun. Şehit olan senin askerin, vuran onlar, koşa koşa gittin. Putin aldı bunu kapının önünde bekletti, kronometreyi açtı kaç dakika orada ayakta tuttuğunu yazdı, çizdi, dünyaya gösterdi, ondan sonra içeriye aldı, oturabilirsin dedi. Bu mudur Türkiye'nin itibarı, bu mudur milliyetçilik, bu mudur vatana saygı. Bay Kemal bu tür şeylere asla izin vermez. Bizim iki kırmızı çizgimiz var, bayrağımız ve vatanımız. İki kırmızı çizgimiz. Bayrak ve vatan bizim için vazgeçilmezdir."

Kılıçdaroğlu'nun konuşması esnasında Tekirdağ Büyükşehir Belediyesinde işten çıkarıldığını öne süren bir kişi "Kılıçdaroğlu şeref namus sözü vermiştin, neden tutmadın" yazılı pankart açtı. Pankart görevlilerce kaldırıldı.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın da katılımcılara hitap ettiği program, Millet İttifakı'nın Tekirdağ milletvekili adaylarının tanıtılmasıyla sona erdi.