Son dönemlerde artan terör olayları yine bir çok aileyi olduğu gibi tüm Türkiye’yi yasa boğmuştur. Demokratikleşme çabalarının arttığı, toplumsal barışa bu kadar yaklaşıldığı bir dönemde terörün bu kadar artmış olması konuya iyi niyetle yaklaşan tüm kesimlerce de büyük bir hayal kırıklığınca karşılanmaktadır.

Siyaset zeminini etkisizleştirmeye yönelik bu tür eylemlerin hiç kimseye bir faydasının olmadığı gibi, Türkiye’yi 90’lı yıllara döndürme çabasının gösterildiğini düşündürtmektedir. Terörden nemalanan tüm kesimler daima demokratikleşmenin, hak ve özgürlüklerin önünde yıkılamaz bariyerler örüyorlar, son eylemleri de bu yönde değerlendirmek doğru bir yaklaşım olur.

Fikirlerin dahi konuşulamadığı dönemlerden, artık her türlü fikrin konuşulabileceği bir döneme geldik. Özerklikten, federasyondan bile konuşulabiliyor; ama birileri ülkedeki bu özgürlükçü gelişmenin sürmemesi için terör kozunu yine öne sürüyor. Bundan da anlaşılan gerçekte hak ve özgürlüklerin istenmesi değil kaotik havadan birilerinin nemalandığıdır.

Seçimlerde sorunları meclise taşımak ve çözümü legal yollardan sağlamak için halktan oy isteyen ve seçilen BDP yöneticilerinin de bu gidişata dur demeleri ve akan kanın durması için azami gayret göstermeleri gerekir. Meclis açılır açılmaz meclis çalışmalarına katılmak terörün ve kaos ortamının durması için de samimi çaba göstermek en çokta BDP yöneticilerine düşmektedir ki üzülerek bu çabadan geri durduklarını görmekteyiz.

Her ne sebeple olursa olsun çözümü Meclis dışında aramak samimiyetle bağdaşmaz. Çözüm başka yerde aranırsa sonucu ancak kaos ve acı olur.

Bölgenin kalkınmasının önündeki en büyük engelin Demokratikleşememe ve Terör olduğunu söylüyoruz. Maalesef geçmişte yaşanan antidemokratik uygulamalar ve sonucunda da oluşan terör bölge insanı üzerinde olumsuz bir çok etki bırakmaktadır. Bu olumsuz etki bölgenin sosyal ve ekonomik dengelerini de bozuyor, gelişmesinin önünde ciddi engeller oluşturuyor.

Konuşalım, tartışalım çünkü siyasal zemin artık buna müsait ve elbet bir yerde herkes anlaşacak; ama artık silahların mutlaka susması, akan kanın bir an önce, hemen bu gün durması gerekir. 

Şükrü KIRBOĞA

ARAPDER Genel Başkanı

(Türkiyeli Araplar Yardımlaşma ve Kültür Derneği)