Cinemu 18 Ekim 2013 / Sinemada Haftanın Fotoğrafı, Vizyona Girenler, Güvenli ve Daha Güvenli Filmler

Cinemu 18 Ekim 2013 / Sinemada Haftanın Fotoğrafı, Vizyona Girenler, Güvenli ve Daha Güvenli Filmler

Cinemu 18 Ekim 2013 / Sinemada Haftanın Fotoğrafı, Vizyona Girenler, Güvenli ve Daha Güvenli Filmler

Sinemada Haftanın Fotoğrafı, Vizyona Girenler, Güvenli ve Daha Güvenli Filmler 

Türkiye’de Vizyona Giren Filmler: (Lütfen ayrıntılı bilgi için film adına tıklayınız)
 

Paranoia – Paranoya: Nicholas Wyatt bir telekomünikasyon devi patronudur. Sert tavırlı ve hırçın bir kişiliğe sahiptir.Uzun zamandır yanında çalışan Adam Cassidy'nın yaptığı küçük bir hata telekomünikasyon devi firmayı büyük bir zarara uğratır. Wyatt bu olaya çok sinirlenmiştir. Ve Adam'a bunun cezasını ödetmek ister. Onun için rakip firmada casusluk yapmasını ister.Adam istediği imkanlara kavuşacağını düşünsede, bu okadarda kolay olmayacaktır. 

Sev Beni: Cemal Ukrayna'ya bir seyahat için gider. Gece gezmeye çıktığında, bu şehrin genç ve güzel kadınlarından olan Sasha ile tanışır. Birbirlerine olan çekimi reddetmeyi, gece beraber olamk için bardan ayrılırlar. Fakat gecenin devamı alışılageldik gibi olmayacaktır. Bir yanda Kiev'in büyüleyici güzelliği diğer yanda bu ikilinin başlarına gelen sıkıntılar, iki genç insanı birbirine daha çok yaklaştıracaktır. Aşk onları hiç beklemedikleri bir yerde ve zamanda yakalamıştır ama ikisinin de birbirinden sakladığı oldukça önemli sırlar vardır: Cemal evlenmenin arifesindedir, Sasha'nın ise bir sevgilisi vardır... Başrollerini Viktoria Spesivtzeva ve Ushan Çakır’ın paylaştığı yapım, Mehmet Bahadır Er’in son uzun metrajlı filmi. 

This Is the End – Buraya Kadar: James Franco'nun evinde düzenlenen büyük partide bir çok arkadaşı ve ünlüler bulunmaktadır. O gün dünyada garip şeyler olmaya başlar. Uzaylılar ve bilinmeyen yaratıklar dünyayı ele geçirir. Evde mahsur kalan 6 genç, ünlüler ve arkadaşlarının ölümüne şahit olmuşlardır. Kısıtlı erzak ve yaşama hırsı yüzünden evde birçok tartışma olur. Ve en sonunda evi terk etmek zorunda olduklarını fark ederler. Artık gerçekle yüzleşecek ve yaşama tutunmaya çalışacaklardır. 

Mr. Morgan’s Last Love – Son Aşk: Matthew Morgan karısının ölümünden sonra çocuklarıyla sorunlar yaşamıştır. Paris'te yalnız başına yaşayan Matthew bir gün Pauline ile tanışır. Aralarında iyi bir sinerji oluşur,gerçek bir ilişkiye adım atarlar. Pauline bir araba kazasında ailesini kaybetmiş ve bundan sonra yabancı insanların yanında kendini iyi hissetmemektedir. Film ikilinin ilişkilerini problemlere çözüm arayışlarını bizlere yansıtıyor. 


The Hunt – Onur Savaşı: Yalnız bir hayat yaşayan bir öğretmen, oğlunun gözaltı durumları yüzünden problemler yaşamaktadır. hayatı yavaş yavaş düzene girmeye başlar, bir aşk bulur ve oğlu hakkında güzel haberler alır. Fakat bu hayatındaki düzelme küçük bir yalan sayesinde mahvolacaktır. 

Circles – Kesişen Hayatlar: Bosna Savaşı sırasında Sırp askeri Marko, silah arkadaşlarının Müslüman bir sivile yaptığı kötü muameleyi durdurmaya çalışırken kendi hayatını tehlikeye atar. Aradan 12 yıl geçer, savaş biter fakat Marko’nun kötü sonuçlanan bu kahramanca hareketinin, babası, nişanlısı, en yakın arkadaşı ve yardım ettiği adamda açtığı derin duygusal yaralar kapanmaz. Aksine bu kadar zaman sonra hepsi bir kez daha bu acı olayla yüzleşmek zorunda kalacak ve bunun onlarda bıraktığı derin izlerle başa çıkmaya çalışacaklardır. 
Film bir Sırp filmi olsa da vicdan azabı ve insafa davet eden türden. 

Eye Am – Gözümün Nuru: Genç bir sinema sevdalısı olan M.’nin film yapma hedefi üzerine kurduğu hayatı, üst üste geçirdiği iki retina dekolmanıyla alt-üst olur. Kör olmanın kıyısından döndüğü ve kırk gün boyunca gözleri bandajlı yüzükoyun yatmak zorunda kaldığı bu çileli süreç, M.’yi korkularıyla yüzleşmeye ve sinemayla kurduğu saplantılı ilişkinin muhasebesini yapmaya itecektir. M.’nin hayatı tiye alan üslubu, karanlığa karşı verdiği savaştaki en büyük silahı olacaktır. 


ABD’de Vizyona Giren Filmler (Ek olarak): (Lütfen ayrıntılı bilgi için film adına tıklayınız) 

Carrie – Günah Tohumu: Arkadaşları arasında aşağılanan dalga geçilen ve dışlanan Carrie White'a evde de rahat yoktur. Aşırı dindar ailesi onu sürekli bir şeylere zorlarlar. Telekinetik güçleri olan Carrie tüm bunların istemiyerek de olsa öcünü alacaktır. 


Escape Plan – Kaçış Planı: Dünyaca ünlü güvenlik uzmanı olan Ray Breslin, üst düzey güvenlikli hapishanelerden kaçmayı başarmıştır. Ray’in en büyük projesi olan siber teknoloji ile donatılmış hapishanede bir anda kendini mahkum olarak bulur. Ray her ne kadar zor olsa da bu hapishaneden de onu bu duruma düşürenlerden intikam almak için kaçmayı planlamaktadır. Bu zorlu plana başlamadan önce hapishanede saygı duyulan mahkumlardan biri olan Emil ile iyi arkadaşlık kurar. Bu arkadaşlık daha çok bir pazarlık üstünedir. Emil hapishane şartlarının iyileştirilmesini istemektedir. Ray ise intikam.. 

12 Years A Slave: Solomon Northup 1841’de New York’ta yaşayan hayatının büyük bir parçasını müzik oluşturan zenci bir adamdır. Ailesiyle birlikte mutlu bir yaşantısı vardır. Fakat Solomon’un çaldığı barda tanıştığı 2 adam hayatını alt üst edecektir. Solomon’u kaçırıp Louisiana eyaletinde bir tesise köle olarak satarlar. Solomon özgürlüğünü şimdiye kadar emek verdiği her şeyi kaybetmiştir. Ama Solomon’un köleliğe tahammülü yoktur. Eski hayatına ve sevdiklerine kavuşmak için elinden geleni yapacaktır. Solomon Northup’ın 1853 yılında başından geçenleri yazdığı bu olayları detaylı bir şekilde anlattığı romanından uyarlanmıştır. 12 yıl köle olarak çalıştırılan Solomon’un gerçek hikayesidir. 

All Is Lost: Okyanusta tek başına yatı ile yolculuk yapan tecrübeli bir denizci, yatına bir konteynır çarpması ile bilincini kaybeder. Kendine geldiğinde ise yatının ciddi derecede hasar aldığını görür. Telsiz ve navigasyon sistemleri çalışmayan denizci umudunu kaybetmez ve yatındaki hasarı tamir etmeye çalışır. Fakat işler yolunda gitmez ve yaklaşan fırtına işlerini iyice zorlaştırır. Bir süre sonra fırtınanın tam ortasında kalan denizci tüm bilgi ve tecrübelerinden faydalanarak bu çaresizlikten kurtulmayı planlar. Fakat bu fırtınanın ve köpek balıkları işlerini iyice zorlaştıracaktır. 

The Fifth Estate: Film bir süre önce dünyanın gündemine bir anda oturan Wikileaks'in ilk kurulduğu dönemi ve kurucuları Julian Assange ile Daniel Domscheit-Berg arasındaki ilişkiyi bizlere yansıtıyor. Daniel Domscheit-Berg'in kendi kaleme aldığı kitabından uyarlanan filmin baş rollerinde ise Benedict Cumberbatch ve Daniel Brühl bulunuyor. 

Kill Your Darlings: Film, gelenekleri reddederek Beat kuşağını başlatan dört genç edebiyatçının hikayesini konu ediniyor.



Haftanın Öne Çıkanları: 

Escape Plan - Kaçış Planı: Stallone ve Schwarzenegger'i yeni bir macera filminde bir arada görmek seyirciye nostalji hissi yaşatacaktır.

12 Years A Slave: Film, NewYork'ta yaşayan siyahi Solomon Northup'ın kaçırılıp Louisiana'da kölelik için satılmasını anlatan yaşanmış bir hikayeyi konu ediniyor. Aynı zamanda film için Steve McQueen'in yeni başyapıtı diyebiliriz.

All is Lost: All is Lost, Robert Redford'un tek kişilik gösterisi.

The Fifth Estate: Wikileaks, hala dünya gündemini değiştirebilme potansiyelini koruyan güncel bir mesele. Senaristler Julian Assange'i sahtekar ve çıkarcı bir profille sunmaya çalışsalar da film görülmeye değer.

Bu hafta içerik bakımından ‘’Güvenli’’ filmler bölümü için önerilenler: (Lütfen ayrıntılı bilgi için film adına tıklayınız) 

12 Years A Slave: Solomon Northup 1841’de New York’ta yaşayan hayatının büyük bir parçasını müzik oluşturan zenci bir adamdır. Ailesiyle birlikte mutlu bir yaşantısı vardır. Fakat Solomon’un çaldığı barda tanıştığı 2 adam hayatını alt üst edecektir. Solomon’u kaçırıp Louisiana eyaletinde bir tesise köle olarak satarlar. Solomon özgürlüğünü şimdiye kadar emek verdiği her şeyi kaybetmiştir. Ama Solomon’un köleliğe tahammülü yoktur. Eski hayatına ve sevdiklerine kavuşmak için elinden geleni yapacaktır. Solomon Northup’ın 1853 yılında başından geçenleri yazdığı bu olayları detaylı bir şekilde anlattığı romanından uyarlanmıştır. 12 yıl köle olarak çalıştırılan Solomon’un gerçek hikayesidir.

All Is Lost: Okyanusta tek başına yatı ile yolculuk yapan tecrübeli bir denizci, yatına bir konteynır çarpması ile bilincini kaybeder. Kendine geldiğinde ise yatının ciddi derecede hasar aldığını görür. Telsiz ve navigasyon sistemleri çalışmayan denizci umudunu kaybetmez ve yatındaki hasarı tamir etmeye çalışır. Fakat işler yolunda gitmez ve yaklaşan fırtına işlerini iyice zorlaştırır. Bir süre sonra fırtınanın tam ortasında kalan denizci tüm bilgi ve tecrübelerinden faydalanarak bu çaresizlikten kurtulmayı planlar. Fakat bu fırtınanın ve köpek balıkları işlerini iyice zorlaştıracaktır.

Muscle Shoals :  Alabama eyaletinin Tennessee Nehri boyunca uzanan Muscle Shoals kenti, dışarıdan belli etmese de Amerika’nın en yaratıcı ve muhalif müziklerinin bazılarının beslenme kaynağıdır. Yerli halkın onu isimlendirdiği şekliyle “Singing River”ın duygusal etkisi altında Muscle Shoals, tüm zamanların en önemli ve ses getiren şarkılarının yapılmasına imkan tanımıştır. FAME Stüdyolarının kurucusu Rick Hall da Muscle Shoals’ın merkezinde yaşamaktadır. Acımasız yoksulluk ve ağır trajedilerin üstesinden gelen Hall, gelecek kuşaklara müzik yapmak için Alabama’nın ırkçı ortamında siyahla beyazı bir araya getirmiştir. Hall, Muscle Shoals Sound olarak da bilinen ve kendi stüdyolarını kurma başarısıyla FAME’den ayrılan The Swampers grubunun da kurucusudur. Greg Allman, Bono, Clarence Carter, Mick Jagger, Etta James, Alicia Keys, Keith Richards, Percy Sledge ve diğerleri Muscle Shoals’ın manyetizmasına, gizemine ve bugün hala etkisini sürdürüyor oluşunun sebebine yakından tanıklık etmişlerdir.

Bu hafta içeriği itibarı ile ‘’En Güvenli’’ filmler bölümü için önerilenler: (Lütfen ayrıntılı bilgi için film adına tıklayınız)

Father - Baba: Mehrullah, babasının ölümünden sonra ailesine destek olabilmek için işe giren 14 yaşında bir çocuktur. İs aramak için İran'ın güney bölgelerine gitmiştir ve döndüğünde arkadaşı Latif'ten annesinin bir polisle evlenip daha büyük bir eve taşındığını öğrenir. Bu durum üvey babasını reddeden ve annesine de büyük ölçüde kızgın olan Mehrullah'ı çok üzmüştür...

Reis Bey: Filmde vicdan ve merhamet kavramları üzerine derinlemesine kafa yoruluyor.Reis Bey, görevinde hiç taviz vermeyen kanunlara son derece bağlı ve kararlarında acımasız bir hakimdir. Sanıkların suçlu olduğuna kanaat getirirse, onları idam sehpasına göndermekten çekinmeyen Reis Bey'in hayatı bir katil zanlısıyla ilgili dava sonucu değişir.Tüm deliller, mahkemeye gelen zanlının suçlu olduğunu göstermektedir ve Reis Bey, onu da idam ettirecektir. Sanık, her ne kadar suçsuz olduğunu iddia etse de, 'Merhamet' diye yalvarsa da Reis Bey, kararını verir ve adam, idam edilir. Daha sonra, sanığın suçsuz olduğu anlaşılır.Görevi bırakan Reis Bey, artık hayatını merhamet duygusunun yaygınlaşmasına adamıştır. Film Necip Fazıl Kısakürek'in aynı adlı eserinden uyarlanmıştır.

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.