Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Meclis'te çıkan yemin krizini çözmek için devreye girmesi CHP'nin umutlarını bir nebze olsun artırdı. Yasa ile sorun çözme yolunun sakıncalarını gören CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gül ile 45 dakika süren bir görüşme yaptı. Kılıçdaroğlu, çıkışta ise "Sayın Cumhurbaşkanı, CHP'nin görüşlerini sordu. Uzun tutukluluk süresinin neden olduğu rahatsızlığı dile getirdi. Sorunun çözümü için katkı vereceğini, benim düşüncelerimi değerlendireceklerini ifade ettiler" dedi. Cumhurbaşkanı Gül'ün davetlisi olarak Çankaya Köşkü'ne çıkan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ergenekon davasının tutuklu sanıkları arasında yer alan Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal ile İzmir Milletvekili Mustafa Balbay'ın tahliye edilmemesi ile ilgili yaşadıkları sıkıntıları anlattı.

KÖŞK DAVETİ ÇÖZÜM OLACAK MI?

Gül'ün davetini önceki akşam partisinin MYK toplantısı sırasında alan Kılıçdaroğlu, MYK üyelerinden görüşlerini aldı. Sorunun kendilerinden kaynaklanmadığını Gül'e aktaran Kılıçdaroğlu'nun, "Tutukluluk süreleri çok uzun. Bundan dolayı insanlar haksızlıklara maruz kalıyorlar. Tutukluk ceza yerine geçti. Sayın Haberal ve Sayın Balbay'ın milletvekili seçmelerinin önünde hiçbir engel bulunmamasına rağmen mahkeme tarafından tahliye edilmiyorlar. Bunun için yasal düzenleme yapılmasına gerek yok" dediği öğrenildi. Gül'ün ise sorunun çözümü konusunda herkesin gayret göstereceğine emin olduğunu ifade ettiği öğrenildi.

EVRENSEL HUKUK UYGULANSIN

Gül ile görüştükten sonra Atina'da düzenlenen Sosyalist Enternasyonel toplantısına katılmak için havaalanına giden Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, 'Başbakan bu işi çözsün diyorlar. Ne yapacak Başbakan? Yargıya talimat mı verecek?' sözlerine cevap verdi: "Başbakan'ın sözlerini yadırgadım. Kimseye yargıya talimat verin demedik. Kimseden 'yargıyı arayın talimat verin' gibi bir talebimiz olmadı. Başbakan'ın sözlerini yadırgadım. Sadece şunu istedik. Anayasa'nın 90. maddesi var. AİHM var. BM var. Hukukun üstünlüğü, evrensel hukuktur. Bu yerine getirilsin dedik."

KILIÇDAROĞLU'NUN ÇELİŞKİSİ

Bir yandan "Başbakan'dan yargıya talimat vermesini istemedik" diyen CHP Lideri Kılıçdaroğlu, diğer yandan tutuklu vekil krizinin çözümü hususunda "Sorun Adalet Bakanlığı bürokrasisi içinde çözülmeli" diyerek kafaları iyice karıştırdı. Devam eden bir davada yürütme organının yargıya dolaylı olarak müdahalesi anlamına gelebilecek bu öneriyle, Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'yargıya talimat' polemiğinde çelişkiye düştüğü şeklinde yorumlandı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 'uzlaşma kültürüyle bütün sorunlar çözülmeli' sözünü aktaran CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, pazartesi günü yapılacak Meclis Başkanlığı seçiminde oy kullanmayacaklarını belirtti. Başbakan Erdoğan'ın 'CHP olmasa da komisyonları kurarız' sözlerini değerlendiren CHP Lideri, "O zaman yemin etmesek de olur. Pazartesi oy kullanmayacağız" diye konuştu.

TOPLANTIYI ERTELEDİ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 4 Temmuz Pazartesi günü yapılacak olan Parti Meclisi (PM) toplantısını 9 Temmuz Cumartesi gününe erteledi. 4 Temmuz'da TBMM Başkanlığı seçiminin de yapılacak olması nedeniyle PM toplantısının ertelendiği ifade edilirken, CHP'nin genel seçimlerden başarısız olarak çıktığını iddia ederek olağanüstü imza toplayan muhaliflerin süresi de 6 Temmuz'da doluyor. Kılıçdaroğlu bu iki önemli konunun bitmesinin ardından PM'yi toplamak istediği için toplantıyı ertelediği belirtildi. Öte yandan CHP yönetimi, PM'de MYK'daki değişiklikleri ele alacak.

YASA TEKLİFİ BEKLİYORUZ

CHP Genel Başkan Yardımcısı Engin Altay, tutuklu vekillerin tahliyeleri için yapılması gereken düzenleme için iktidar kanadından yasa teklifi beklediklerini söyledi. Altay, CHP olarak bağımsızlar ve MHP'nin tutuklu vekili Engin Alan olmak üzere cezaevinde bulunan 8 milletvekilinin serbest bırakılmasını istediklerini ifade etti. Bu isimlerin artık milletvekili olduklarını ve milli iradenin de ortada olduğunu belirten Altay, "Bu arkadaşlarımız haksız yere cezaevinde tutulurken bizim Meclis'te yemin etmemiz ve yolumuza devam etmemiz düşünülemez" dedi. Altay, tutuklu vekillerin serbest bırakılmamasından dolayı uluslararası camiada Türkiye'nin yara aldığını ileri sürdü. Yasa teklifi ile başta Hrant Dink suikastı sanığı Ogün Samast ve terör örgütü yöneticilerine Meclis yolunun açılacağına ilişkin spekülasyonların anımsatılması üzerine Altay, "Halkımız dikkatlidir. Kimse kamu vicdanında kabul görmeyen kişiyi aday yapmaz, yapılsa da seçilemez" dedi.