Adem Yavuz Arslan'ın haberi

Gazetelerin Ankara Temsilcileri ile Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü'nde bir araya gelen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, çarpıcı açıklamalar yaptı. Arınç, muhalefetin Anayasa değişikliğini mahkemeye taşıma gayretlerini 'çılgınlık' olarak tanımlarken zorlama girişimlerin 'ters tepeceğini' söyledi. Arınç'ın sorulara verdiği cevaplar şöyle:

Yapılmak istenen şey Anayasa değişikliğidir. Bunun yolu, yöntemi ve imkanları da Anayasa'da belirlenmiştir. İlk defa yaptığımız bir iş de değil.

Hükümetin de TBMM'nin de meşruiyeti var. Seçime bir gün bile kalsa, TBMM çalışır, kanun çıkarır, değiştirir, gerekirse Anayasa değişikliği yapar.

SIRTIMIZI DÖNMÜŞ DEĞİLİZ

Uzlaşma ve diyalog kapısının açık olduğuna kendimiz inandığımız için muhalefetle görüşmeyi arzu ettik. Bir kısmı 'gelsinler çayımızı içsinler gitsinler', kimisi 'kapağını bile açmam biz bu işe karşıyız' dedi. Biz buna rağmen kapılarını çaldık ve gittik.

Yüksek yargı ile ilgili olarak geçmişten bu yana Sayın Mustafa Bumin'in bize getirdiği teklifleri de biliyoruz; Eraslan Özkaya'nın yaklaşımını da biliyoruz. Danıştay'dan gelenleri biliyoruz. n Bunlar kendi aralarında anlaşamazlar. Birisi Anayasa Mahkamesi'ne karşı çıkar, kimisi başkasına karşı çıkar. Ama ortak paydaları dikkate aldığımızı söyleyebiliriz. Kendileri de ne yapmak istediğimizi bizden çok daha iyi biliyorlar.

Onlara da sırtımızı dönmüş değiliz, Adalet Bakanımız ve Adalet komisyonları başkanlarımız ile sık sık görüştüklerine ben şahidim. Şimdi bu konuda, aklımıza gelen her kurum ve kuruluşla konuştuk, önerileri ve eleştirilerini dikkate aldık.

FİRE İHTİMALİ HEPSİ İÇİN GEÇERLİ

En son 29 madde oldu. Geçmişte 30 madde değişmedi mi, değişti. Onlardan biridir bu. n Bunun Anayasa Komisyonu'nda görüşülmesi uzun olacak. Meclis gündemine gelmesi ve Genel Kurul'da görüşülerek oylaması belki günler alacak.

Ben 8 yıl kesintisiz eğitim çalışmalarının 2.5 gün aralıksız sürdüğünü biliyorum. Sıraların üzerinde uyuyan milletvekilleri vardı. Yine ona benzer görüntülerle bu işi yapacağız, yapmaya da mecburuz yaparsak da çok iyi olacak.

Samimiyetle ve içtenlikle söylüyorum; gizli oylamanın olduğu her yerde bu bir ihtimaldir. Eğer tüm partiler katılırsa bu ihtimal CHP için de, MHP için de, BDP için de herkes için de varittir. İçeriye girip de kendi vicdanının sesi dinleyerek oy kullanacak çok sayıda milletvekilimiz vardır. Fire dendiği zaman başlar sadece AK Parti'ye dönüyor.

TABANLARINI DİNLEYECEKLER

İddia ediyorum; eğer CHP’lilere ambargo koymayarak Genel Kurul'a gelmelerini temin edecekse onların içersinde 'evet' oyu kullanacakların 20- 25'ten az olmadığına inanıyorum. MHP için de böyledir. Tabanlarını dinleyeceklerdir, kendi dünya görüşlerine bakacaklardır ve geçmişten bugüne Türkiye demokrasisinde gelinen noktaya göre hareket edeceklerdir. Bu da bir varsayımdır.

Ben Rahmetli Ecevit'in sağ olduğu 5 +5 oylamalarında, yani, 'bize ıskartaları getirin de ne oy attığınızı bilelim' dendiği zaman, bizzat Hüsamettin Bey ve arkadaşlarının gözcü olarak sıralara yakın bir yerde konuşlandığı günleri bilirim.

Bunları ayıplamış ve kınamıştık. İçeriye giren her milletvekilinin, Türk milletinin genel istikameti doğrultusunda, vicdani kanaatlerine uygun olarak oy kullanacağını düşünüyorum. Ama neticede, en azında 330'un üzerinde bir oyla bunun referanduma götürüleceğine yüzde yüze yakın bir kanaatle inanıyorum.

ATTIKLARI TAŞ BAŞLARINI YARAR

Bülent Arınç 'referandum süresine’ ilişkin ise şunları söyledi: "Anayasa Mahkemesi'ne götürülmedi ve 60 güne indirilen kanun çıktı. Değişikliklerin TBMM'den çıkmasından sonra, referandum sonuçlarını bile Anayasa Mahkemesi'ne götürme anlayışı hukukun dışına çıkma çabasıdır. Eğer 2007’de Cumhurbaşkanlığı seçimi Anayasa'da yazıldığı gibi yapılabilseydi, Türkiye ne cumhurbaşkanını halkın seçmesini düşünür, ne Türkiye'de süreç hiç arzu etmediğimiz şekilde cereyan ederdi ve ne de AK Parti yüzde 47 oy alırdı. Referanduma giderken yürütmeyi durdurma kararı alacağız... Sanki anlaşmışlar; 9'a iki.

REFERANDUM YÜZDE 60 EVET OLUR

Sezer'in atadıkları, Özal'ın atadıkları. Çok yazık yanlış, o insanlara da saygısızlık. Herkesin kanaatinin statik hale geldiği bir Anayasa Mahkemesi'ni kim arzu edebilir. Filanca parti kapatılacak mı? Sonuç belli, 7'ye 4, 9'a iki. Ne yürütmeyi durdurmayla referanduma giden süreci engellemek ne de yüzde 60 veya daha fazla ile millet buna evet dediğinde biz bunu Anayasa Mahkemesi'nde 11 kişi ile çözeriz diye düşünmek çılgınlıktan başka bir şey değil. Bunun sonucu yüzde 47 filan da olmaz. Attıkları taş başlarını yarabilir. Yüzde 60 en az referandum tahminim."

BUGÜN