CHP Sözcüsü Faik Öztrak, gündemi değerlendirdi
"(TBMM'ye iletilen fezlekeler) Partimizin görüşü bu vesayet rejimi karşısında hangi partiden olursa olsun milletvekilinin dokunulmazlığının korunmasının önemli olduğudur"- "(İYİ Parti'nin fezleke açıklaması) Her partinin kendine has bir...
ANKARA (AA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Türkiye Büyük Millet Meclisine (TBMM) iletilen dokunulmazlık fezlekelerine ilişkin, "Partimizin görüşü bu vesayet rejimi karşısında hangi partiden olursa olsun milletvekilinin dokunulmazlığının korunmasının önemli olduğudur." dedi.
Öztrak, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, gündemi değerlendirdi.
Merkez Bankasının 19 Şubat itibarıyla Uluslararası Rezervler ve Döviz Likiditesi tablosunu yayımladığını hatırlatan Öztrak, bu tablonun uluslararası kuruluşlara da sunulan, uluslararası standartlarda bir tablo olduğu için önem taşıdığını söyledi.
Buna göre, 19 Şubat itibarıyla Merkez Bankasının resmi rezerv varlığının 94 milyar dolar, döviz yükümlülüğünün ise 134 milyar dolar olduğunu aktaran Öztrak, "Yani Merkez Bankasının döviz borcu, döviz varlığından 40 milyar dolar daha fazla. Kasadaki döviz varlığı, döviz borcuna yetmiyor, rezervler eksi 40." diye konuştu.
Öztrak, 2018'de Merkez Bankası kasasında net 31 milyar dolar rezerv bulunduğunu, 2,5 yılda 71 milyar dolar eridiğinin ortada olduğunu ifade ederken, SWAP yükümlülükleri eklendiğinde net rezervin eksi 54 milyar dolara dayandığını savundu.
Yüzde 17 seviyesine çıkan politika faiziyle Türkiye'nin dünya üzerinde en yüksek faiz veren 10 ülkeden biri olduğunu söyleyen Öztrak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Döviz kurunda yaşanan son oynamalar sıcak para baronlarının yeni bir faiz artışı istediğini gösteriyor. Dün gece, dolar kuru yeniden 7 lira 40 kuruşu aştı. Munzam karşılıklarda 2 puanlık artış, sıcak para baronlarını ikna etmeye yetmedi, aksine tedirgin etti. Yeni Hazine ve Maliye Bakanının 'Mart ayında reformlar geliyor, 2021 reform yılı' vaatlerine de artık yatırımcıların karnı doydu. 90 gündür neyi bekliyorsunuz? 100 gündür ağızlarında bir reform sakızı, çiğneyip duruyorlar. Anlaşılan ülkeyi 19 yıldır yönetenler şimdi ne yapacaklarını bilmiyorlar. Tabii Türk Lirası'nın değerini korumaya da faizler yetmiyor, arttıkça artması gerekiyor. Ortada icraat yok, tek yapabilecekleri faize yüklenmek."
Geçen yıl milli gelirin yüzde 5'i kadar cari açık verildiğini savunan Öztrak, "Şu salgın döneminde ve yok günümüzde kendi çiftçimize, esnafımıza, KOBİ'mize, işçimize destek olmadık ama elin çiftçisine, esnafına, sanayicisine, işçisine 257 milyar lira para ödedik." ifadesini kullandı.
Salgın boyunca verilen doğrudan gelir desteğinin ise 53 milyar lira olduğunu anlatan Öztrak, "Tekrar ediyorum yabancı ülkelerin vatandaşlarına 257 milyar lira, milletimize 53 milyar lira." dedi.
Salgında lokantalar, restoranlar, kafelerin kapalı olduğunu, kırtasiyecilerin, okul servisçilerinin iş yapamadığını dile getiren Öztrak, esnafın alınan kararlara uymak için büyük fedakarlıklara katlandığını, katlanmaya devam ettiğini aktardı. Faik Öztrak, buna karşın AK Parti'de il kongreleri yapılmasını eleştirirken, basın toplantısında Hatay'da AK Parti Gençlik Kollarına ait olduğu belirtilen görüntüler de izletildi.
Öztrak, değerlendirmelerinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
- "Tek sorumlu kişi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olacak"
Türkiye'de yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadelede normalleşme döneminde gecikilecek her günün hem can kaybı hem de ekonomik faturasının olacağını belirten Öztrak, bundan sonra salgının hızlanmasındaki tek sorumlu kişinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olacağını ileri sürdü.
Öztrak, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "aşıların Türkiye'ye bedelsiz geldiği" iddiasına ilişkin açıklamasını yadırgadıklarını bildirerek, şunları kaydetti:
"Sayın Sağlık Bakanı, Çin'den gelen 1 milyon doz aşının ücretsiz olduğunu gösteren beyannameyi kabul eden bakan kim? Onu bir söylesin. Beyanname burada. 'Aşı başına 12 dolar ödedim' diye fatura kesen ve 12 milyon dolar ödeyen Devlet Malzeme Ofisinden sorumlu bakan kim? Ticaret Bakanı. Bu sorulara cevap vermesi gereken bu bakan.
Size bu açıklamayı kim yaptırdı Sayın Sağlık Bakanı? Anlaşılıyor ki kabinede, sarayda sizi yemek isteyenler var. Bizim sorumuz gayet açık. Gümrükten ücretsiz gelen 1 milyon doz aşıya DMO 12 milyon dolar ödediyse bu 12 milyon dolar kime gitti? Bunları öyle ticari sır falan diyerek saklayamazsınız."
Öztrak, hükümetin artık millete vereceği bir şey kalmadığını ve sözlerinin de tükendiğini iddia ederek, "Şahsım hükümetinin beyin ölümü gerçekleşti. Artık fişi çekip bu çaresizliğe son vermesi için milletin hakemliğine gitme vaktidir. Seçim sandığını milletin huzuruna getirin. Milletle daha fazla inatlaşmayın." diye konuştu.
Bakan Koca'nın kalabalık ortamlara yönelik parti kongreleri, maçlardaki locaların kalabalık olması gibi eleştirilere ilişkin görüşlerine yönelik soru üzerine Öztrak, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bir kere bu konuda Sayın Bakan'ın söylediği, söyleyeceği hiçbir şey, yapacağı hiçbir uyarı fazla olmaz. Esas fazla olan esnafa dükkanı kapat derken, çocuklar okula gidemezken, insanlar hafta sonu sokağa çıkamazken kabinesinde bulunduğu Cumhurbaşkanı'nın Genel Başkanı olduğu AK Parti'nin kongrelerindeki görüntülerdir. Bu görüntüler, milletimizin vicdanını dağlıyor. Milletimizin 'şahsım hükümeti'ne sandıkta dersini verme konusundaki sabırsızlığını her geçen gün biraz daha artırıyor."
- "Her partinin kendine has bir tavrı olması normaldir"
Öztrak, İYİ Parti'nin HDP'li milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılmasına yönelik "evet" diyeceği ve CHP'nin kararının ne olacağına ilişkin soru üzerine, şu ifadeleri kullandı:
"Her partinin kendine has bir tavrı olması normaldir ama Anayasamızın 83. maddesine göre siyasi partilerin bu konuda bir grup kararı alması da mümkün değildir. Bu çerçevede yapılan uygulamalara, konuşmalara baktığımızda devlet krizinin nasıl vahim bir boyuta ulaştığı görülmektedir. Bir ülke düşünün Cumhurbaşkanı aynı zamanda partisinin genel başkanı. Cumhurbaşkanı koltuğunda oturan partinin Genel Başkanı, bağımsız mahkemelere her türlü talimatı verebiliyor. 'Fezlekeleri Meclis'e gönderin, kararı şöyle yazın.' diyebiliyor. Çünkü hakimi de savcıyı da sonuçta o atıyor. Genel Başkanımıza tazminat cezasını bozan, milletvekilimiz Enis Berberoğlu'nun cezasını bozan hakimlerin özel bir kararname ile nasıl görevlerinden alındığını biz hala unutmadık.
Cumhurbaşkanı, partisinin milletvekillerini de kendisi belirliyor zaten. Ondan sonra da Anayasa 'grup kararı alamazsın' demesine rağmen kendi belirlediği milletvekillerine talimat veriyor. Hani bu yeni rejimde en sert kuvvetler ayrılığı olacaktı. Ne diyor? 'Fezleke Meclis'e gelince milletvekillerinin elleri hemen kalkar.' diyor. Şuraya bakın. Bu milletvekillerinin kendi iradesi yok mu? Bu millet iradesine nasıl bir saygısızlık? Bu ucube rejimde kuvvetler ayrılığının olmadığını gösteren en müşahhas olaylardan biri de budur. Tek kişinin ağzından çıkacak sözlerle milli iradenin ve milletvekilinin kaderine karar veriliyor. Böyle bir ortamda adalet tecelli edebilir mi? Partimizin görüşü bu vesayet rejimi karşısında hangi partiden olursa olsun milletvekilinin dokunulmazlığının korunmasının önemli olduğudur. Bu milletin iradesini, milletvekillerinin kaderini Tayyip Erdoğan'ın kibrine ve zulmüne emanet edemeyiz."
İktidarın Gara'da 13 Türk vatandaşının şehit edilmesiyle ilgili HDP'ye yönelik eleştirilerinin ardından Eş Genel Başkan Pervin Buldan'ın "çözüm süreci" olarak bilinen dönemde nelerin vaat edildiğini açıklayacağını bildirmesine ilişkin soru üzerine Öztrak, "Evet konuşmamda da söyledim. Gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkmak gibi güzel bir huyu vardır. Bu gerçekler, hiçbir şekilde gizli kalmamalıdır. Bugüne kadar neden beklemişler? Bir an önce herkes bildiğini açıklamalıdır." değerlendirmesini yaptı.
(Bitti)
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.